***Muğla’da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’in öldürülmesiyle ilgili davanın 5. duruşması Muğla Adliyesi 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Mahkeme, sanık Cemal Metin Avcı’nın tutukluluk halinin devamına karar verirken, duruşma 27 Eylül’e ertelendi.
ÖLMEMİŞ OLSAYDI AMBULANSI ARARDIM
***Mahkemede son savunmasını yapan sanık Cemal Metin Avcı, “Benim ilk yardım belgem var, bu konuda bilgiydim. Kişinin öldüğünü kontrol etmiştim. 10-15 dakika geçtikten sonra yakalanmamak amacıyla diğer şeyleri yaptım. Çok pişmanım. Keşke ölmeseydi. Ölmemiş olsaydı ambulansı arardım zaten. Olayın ortaya çıkmasını ben sağladım. En başından sonuna kadar olayların en doğrusunu anlattım, değişik ifadeler kullanmadım” dedi.
Sinem Karakaya
Mikail Zeybek
Muğla’nın Menteşe ilçesi Karabağlar Yaylası’nda bar işletmecisi Cemal Metin Avcı tarafından öldürülen Pınar Gültekin cinayetinin beşinci duruşması Muğla Adliyesi’nde görüldü.
Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın beşinci duruşmasına sanık Cemal Metin Avcı, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Gültekin’in ailesi ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatının da aralarında bulunduğu taraf avukatları duruşma salonunda hazır bulundu.
Muğla Adliyesi 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, Pınar Gültekin’in annesi Şefika ile babası Sıddık Gültekin, aile avukatı Rezan Epözdemir katıldı. Sanık Cemal Metin Avcı, Afyon T Tipi Cezaevinden, kardeşi Mertcan Avcı İzmir’den SEGBİS sistemiyle katıldı. Sanık avukatları duruşmada hazır bulundu.
ÖLÜMÜ MÜ MEŞRULAŞTIRMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ
Duruşma adli tıp raporunun incelenmesiyle başladı. Gültekin’in avukatı Rezan Epözdemir, “5. celsedeyiz bir türlü yargı ilerlemiyor. Hep sürüncemede kalıyor. Yapılan istemlerin yargılamaya uzatma amacı olduğu açıktır. Biz niçin görüntüleri Amerika’dan istiyoruz. Yani neyi ortaya koyacak. Biz burada maktulün özel hayatını mı yargılıyoruz. Ölümü mü meşrulaştırmaya çalışıyoruz. Niçin maktulün özel hayatını konu alan video fotoğrafları bekliyoruz. Maktul ve ailesinin itibarını mı zedelemeye çalışıyoruz. Yargılanması gereken her şey açıktır.” dedi.
3 FAİL DAHA VAR
Epözdemir, “Bize göre bu suç tek başına işlenemez. Maktul vahşice katledilmiş. Cinayet en ince detayına kadar düşünülmüş. Adli tıp raporununda sigarau izmaritinden şüphelilerin olay yerinde bulunduğu tespit edildi. Haykırdık, burada 3 fail daha var, suç deliller bellidir. Taleplerimiz kabul görmedi. Başından beri mahkemenin tarafsız olduğunu düşünmüyoruz. Sizin vereceğiz hiçbir karar adil değil. Siz adil değilsiniz, adil de görünmüyorsunuz. Biz iki kez reddi hakim istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
TALEP REDDEDİLDİ
Gültekin’in avukatı Epözdemir’in, Amerika’dan talep edilen görüntü ve fotoğrafların istenmesinden vazgeçilmesiyle ilgili talep reddedildi. Söz konusu taleple ilgili, “Amerika’ya yazılan yazının vazgeçilmesiyle ilgili talebin soruşturma aşamasında toplanmaya çalıştıktan sonra kovuşturma aşamasında da toplanmasına karar verirlerken işlemler yapıldı. Sonra sanık müdafili ve cumhuriyet savcısının mukavakat etmedikleri dikkate alınmadığı, talebin reddine karar verildi.” dedi.
BABA GÜLTEKİN SALONDAN ÇIKARILDI
Sanık Avcı’nın avukatlarının konuşması esnasında, Pınar Gültekin’in babası Sıddık Gültekin, “siz neyi savunuyorsunuz. Öldürmüş sonuçta. Diri diri yakmış kızımı. Bir kız babası dünyayı yakar” dedi ve kapıya doğru yöneldi. Daha sonra baba Gültekin, mahkeme başkanı tarafından salon dışına çıkarıldı.
ÖLÜMÜ MEŞRULAŞTIRMAYA ÇALIŞMIYORUZ
Avcı’nın avukatı, “Tabiki ölümü meşrulaştırmaya çalışmıyoruz. Maktulün ölümü hak ettiği ölümü meşrulaştırılmaya çalışıldığı ısrarla dile getiriliyor. Biz bunu kabul etmiyoruz. Tabiki ölümü meşrulaştırmaya çalışmıyoruz. Biz savunma hakkının kutsallığından yapıyoruz. Biz muhakeme yapıyoruz. Tabi Amerika’dan gelecek şeyler önemli” diye konuştu.
Cumhuriyet savcısı, Avcı’nın canavarca hisle tasarlayarak öldürmesine ilişkin somut delillerin bulunması dikkate alınarak tutukluluk haline devamını talep etti.
ÖLMEMİŞ OLSAYDI AMBULANSI ARARDIM
Öte yandan duruşmada son savunmasını yapan Cemal Metin Avcı: “İlk olarak olayın adli tıp raporuna katılmıyorum. Ayrıca benim belirtmek istediğim husus var. Benim ilk yardım belgem var, bu konuda bilgiydim. Kişinin öldüğünü kontrol etmiştim. 10-15 dakika geçtikten sonra yakalanmamak amacıyla diğer şeyleri yaptım. Çok pişmanım. Keşke ölmeseydi. Ölmemiş olsaydı ambulansı arardım zaten. Olayın ortaya çıkmasını ben sağladım. En başından sonuna kadar olayların en doğrusunu anlattım, değişik ifadeler kullanmadım. Olayı tek başıma yapmadığım söyleniyor fakat keşif sırasında ben kaldırmam gereken ağırlıktan çok daha fazlasını kaldırdım. Bunu kanıtladığımı düşünüyorum. Zaten keşif esnasında videolar çekildi. Olması gerekenden fazlasını yukarı bile kaldırdım ki ceza evinde yattım gücüm zayıftı. Olmayan şeyler olmuş gibi lanse ediliyor. Ben artık olmamış şeylerin olmuş gibi anlatılmasından yoruldum. Ailemle ilgili olarak benzer araçlar bağ evinde görüldü deniyor ama fotoğrafları siyah beyaz olduğu halde ben anladım. Araçlar farklı araçlar. Herkesten özür dilerim keşke böyle olmasıydı çok pişmanım. Adaletli bir şekilde yargılanmak istiyorum. Ne diyeceğimi şaşırdım. Olmayan şeyleri olmuş gibi anlatmayın artık yeter. Dayanamıyorum” şeklinde konuştu.
Mahkeme, sanık Cemal Metin Avcı’nın tutukluluk halinin devamına karar verirken, duruşma 27 Eylül saat 14.00’da ertelendi.