Muğla'da altın sarısı kumlarıyla ünlü, koruma altındaki Kleopatra (Sedir) Adası’na geçen yıl giriş 60 TL iken, bu yıl giriş ücreti ise 125 lira oldu. 4 kişilik bir aile için adaya giriş ücreti 500 lira hesaplanırken, ülkenin tüm ören yerleri ve müzelerinde geçerli olan Müze kart ise burada geçmiyor.
Muğla'nın Ula ilçesinde sahili ve denizindeki altın sarısı kumları korumak için özel güvenlik görevlilerinin nöbet tuttuğu Kleopatra (Sedir) Adası’na gidebilmek artık lükse girdi. Geçen yıl adaya giriş ücreti 60 lira iken bu sene 125 liraya çıktı. Adaya transfer ücreti ise kişi başı geçen yıl yine 60 TL iken bu sene 100 TL oldu.
4 kişilik bir aile için sadece gidiş dönüş ve ada giriş ücreti 900 lira. Bu ücrete duş ve tuvaletler dahil. Yiyecek ve içecek ücreti ise ekstra. Bu arada adaya girişte önceki yıllarda geçerli olan müze kartı da geçersiz. Sadece Türk vatandaşlarına 18 yaş altı ve 65 yaş üstü ücretsiz.
Gökova Körfezi’nde yer alan Sedir ya da daha çok bilinen adıyla Kleopatra adası, bu yaz da turistlerin akınına uğruyor. Marmaris’in Çamlı Köyü’nden kalkan motorlar adaya günde 3 bin kişiyi taşıyor. Hafta sonları bu sayı 6 bini geçiyor.
Ada büyük bir tarihi miras barındırsa da turistleri en çok cezbeden unsurlardan biri benzersiz kumlar oluyor. Karbonatlı çamurun bir çekirdek etrafında birikmesiyle oluşan, kendi kendine çoğalabilen, çapları 1 milimetreden daha küçük ve her tanesi aynı büyüklükte olan kumlar özel koruma altında tutuluyor.
60 metre uzunluk, 5 metre genişliğindeki kumsal iplerle çevrili durumda. Kumda yatmak, güneşlenmek, yürümek, hatta bir tanesini bile götürmek yasak. “Kumkurtaran Kulesi'ndeki özel koruma uygulamasıyla son dönemde kumların çoğaldığı göze çarpıyor.
KLEOPATRA EFSANESİ
Efsaneye göre Romalı komutan Marcus Antonius, kendisiyle evlenmeyi kabul eden Mısır Kraliçesi Kleopatra ile balayı için bu adayı hazırlatır. Adaya Mısır ve Kuzey Afrika’dan 60 gemiyle kum taşıtır. Aslında Kleopatra’nın adaya geldiğine dair bir kanıt yok. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi de kumların 1500 yıldan daha eski olduğunu tespit etti. Ancak bu efsane hala dilden dile anlatılıyor.