Sol Parti Muğla, il kongresini yaptı. Tek adayla gidilen seçimde Sol Parti Muğla İl Sekreteri Zekeriya Kargın Muğla İl Başkanı seçildi.
Sol Parti Muğla, Menteşe Briç Kulübü Salonu’nda il kongresini gerçekleştirdi.
Muğla İl Seçim Kurulu’nun gözetiminde yapılan kongrede, seçime tek liste halinde gidildi.
Zekeriya Kargın’ın başkanlığında oluşan yeni il yönetiminde şu isimler yer aldı:
“Sema Arda, Gülsün Öztürk, Gülay Gökkuş, Hakan Özaydınlık, Erol Ülger, Mustafa Erdoğan ve Ferhat Şirin.”
Yeni Başkan Zekeriya Kargın seçim sonrası yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:
“Bizler dünyada her evin tam ortasındayız, buradayız ve bir aradayız. Toplumla hiçbir bağı kalmamış bu iktidarın karşısında özgür ve eşit bir yaşamı birlikte kuracağız. Bu ülkenin çok eski bir mücadele tarihi var; şairleriyle, sanatçılarıyla, kadınlarıyla, işçileriyle, gençleriyle. Hepimiz bu yürüyüşün bir parçasıyız. Biz bu ülkenin özgür ve demokratik bir ülke olması için elimizi taşın altına soktuk. Bunun için hepimiz belki bir şeyler yapma çabasındayız, ama şimdi bunu beraber bir örgütlülüğün içinde yapma zamanıdır. Yollara düşenlerin yepyeni bir hayatı kuracak eylemi. Eşitlik ve özgürlük için yan yana yürüyenlerin hayali. Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine yaşamak için, güzel günler için adaletsizliği, yoksulluğu, geleceksizliği, bu sömürü düzenini yıkmanın yolu. Sol, halktır. Sol, devrimciliktir. Sol, dayanışmadır. Sol, bağımsızlıktır. Sol, memlekettir. Sol, arkadaşlıktır. Sol, tahayyül etmektir. Sol, yollara düşmektir. Sol, isyandır. Sol, yeniden kurmaktır. Sol, özgürlüktür. Sol, eşitliktir. Sol, umuttur. Sol, buluştuğumuz yerdir.”
“ÜLKENİN GELECEĞİ İÇİN ENDİŞELİYİZ”
20 yıllık AKP iktidarında ve 2010 Referandumu, gezi isyanı, başkanlık referandumu, başkanlık seçimi, yerel seçimler gibi tercih dönemeçlerinde siyasal hareketlerin sürekli sınandığı sınavlar yaşandığını söyleyen Başkan Kargın, “Bütün bu eğriye bakacak olursanız bugünkü iktidarın başlangıcından beri bir muhalif çizgi yaratmaya çalışmış sosyalist solun onurunu kabul etmek zorundayız. Hepimiz ülkenin içinde olduğu bu karanlıktan rahatsızız. Daha önemlisi ülkemizin geleceği için de endişeliyiz. Bu endişemizin çok haklı gerekçeleri var. Devlet, mafya, çete ve tarikat egemenliğine teslim edilmiş. Devletin içinde güç toplamış bu şebekeler ülkenin tüm birikimine de el koyuyor. Siyasi cinayetler, mafyalar, Suriye iç savaşında büyütülmüş cihatçı çeteler. Her birini biliyor ve bunlar için de kaygılanıyoruz. Ama endişelenmek, kaygılanmak ya da öfkelenmek bu karanlıktan kurtulmamız için yetmeyecek. ‘Seçimlere kadar bekleyelim, sonları yakın’ diyerek de bu üzerimize gelen karabasana karşı duramayız! Bu kötülük iktidarını yenmek; harami saltanatına son vermek için örgütlenmekten ve mücadele etmekten başka bir yol yok. Türkiye’nin devrimci bir çıkışa, onu mümkün kılacak devrimci bir fikre ve bunu örgütleyecek bir devrimci örgüte ihtiyacı var. Artık öfke duyduğunuz; kızdığınız her şeyi değiştirmek için kimseyi beklemeyelim. Birileri bunları bizim için yapmayacak, biz birlikte başarabiliriz.” dedi.
“TÜRKİYE’Yİ BU KARANLIKTAN SOL ÇIKARACAK”
Türkiye’nin devrimci demokratik bir çıkış yolunun sosyalist sol siyasetin güç kazanmasından geçeceğine inandıklarını dile getiren Başkan Kargın, “Laiklik, kamuculuk, emperyalist politikalara karşıtlık, barış ve demokrasi temelinde Türkiye’nin devrimci demokratik bir dönüşümü için toplumun bütün yoksul kesimlerini, ezilenleri, toplumsal eşitsizliklere son vermek isteyenleri, tüm toplumsal güçleri, sosyalist hareketleri ve ülkemizin tüm ilerici, demokratik, devrimci, yurtsever insanlarını böyle bir gerçek muhalefet ekseninde birleşmeye çağırıyoruz. Bu ülkenin yarım yüzyılı aşkın bir mücadele içinde gelişen sosyalist-devrimci gelenekleri ve birikimleri hem mevcut iktidara son verecek hem de ülkenin özgürlük ve eşitlik temelindeki aydınlık geleceğini sahiplenecek güçtedir. Türkiye’yi bu karanlıktan SOL çıkaracak! Yaşasın aydınlık, laik, gerçekten demokratik ve bağımsız bir Türkiye mücadelemiz.” şeklinde konuştu.
Başkan Kargın şöyle devam etti:
“Herkes çıkıp ‘bizi de şuraya yazın’ diyor ‘bizi de buraya yazın’ diyor. Bizi de devrimciliğe bir daha yazsınlar, biz de bu ülkenin devrimciliğine talibiz, biz bu ülkenin devrimci geleceğini kurmaya talibiz. Türkiye’nin bugün içinden geçtiği karanlık, Fatsalar yok edildiği için yaratılabildiyse bu karanlığı yenmek de bir kez daha yeni Fatsalara uzanacak yollar açmaktan geçecektir. O duman hep tütecek, biz başaracağız.”