Muğla'nın Fethiye İlçesi’ne bağlı Yeşilüzümlü Mahallesi'nde Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü bünyesinde açılan kursla, başörtüsü, içlik, masa örtüsü, şal ve perde yapımında da kullanılan ve unutulmaya yüz tutan geleneksel "Üzümlü dastarı" dokuması yeniden hayat buluyor.
(AA)
Fethiye Belediyesi ve Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü iş birliğiyle hazırlanan proje ile asırlık geleneği gelecek nesillere aktarmak, kadınları ekonomik hayata kazandırmak ve bu alanda yeni ustalar yetiştirmek hedefleniyor.
Halk kültürü mirasına sahip çıkan ve açılan kurslara ilgi gösteren Fethiyeli kadınlar, yazın serin, kışın sıcak tutma özelliğiyle bölgede yaygın kullanılan "Üzümlü dastarı" bezini bugüne taşıyor.
Bölgedeki kültürel zenginliğin parçası olarak asırlardır süregelen dokumacılığı yaşatmak için tezgâh başına geçen kadınlar, eski dönemde sadece içlik ve başörtüsü yapımında kullanılan "dastar" dokumaların ürün çeşitliliğini artırdı.
"Üzümlü dastarı" için yeniden kurulan tezgâhlarda, çeşitli mefruşat, giysi ve hediyelik ürünler de dokunuyor. Atölyelerde çağa uygun farklı ürünler tasarlansa da geleneksel yöntemden taviz verilmiyor. Dokuma için kullanılan pamuk iplik, ilk olarak unlu suyla kaynatılıyor. Kurutulduktan sonra tezgâhlarda dokunan ipliklerle, farklı motiflerde birbirinden güzel ürünler ortaya konuyor.
KADINLARDAN İLGİ
Yeşilüzümlü Mahallesi'nde aslına uygun açılan atölyelere kadın kursiyerler de ilgi gösterdi. Atalarından gördükleri mesleği yaşatmak için tezgâh başına geçen kadınlar, aile ekonomilerine katkı sağlarken bir yandan da işin ustası olmak için ter döküyor.
Fethiye Halk Eğitim Merkezi Müdürü Ender Suat Tok, kurum olarak geleneksel el sanatlarının teknolojiye yenilmesini engellemek için proje ürettiklerini söyledi. El sanatlarının gelecek nesile doğru aktarılmasının önemli olduğuna işaret eden Tok, bölgenin bir değeri olan dastar dokumasını da yaşatmak için çaba gösterdiklerini ifade etti.
Bunun için en doğru dokuma yöntemini bularak kurs açtıklarını aktaran Tok, "Amacımız geleneksel olarak devam eden dastar dokumasını devam ettirmek, yeni nesile öğretmek. Bunun yanında bölge halkının ekonomik gelir elde etmesini de sağlamak istiyoruz." diye konuştu.
FARKLI TASARIMLAR
Kursun usta öğreticisi Feray Aykurt (52) , çocukluğundan beri dokuma kültürü ile yetiştiğini, bu uğraşı yeni kişilere öğretmenin mutluluğunu yaşadığını dile getirdi.
Üzümlü dastarının en önemli özelliğinin yüzde yüz pamuktan üretilmesi olduğunu, bunun için de kullanan kişiyi yazın serin, kışın sıcak tuttuğunu belirten Aykurt, "Eskiden analarımız dastarı sadece içlik, başörtüsü olarak kullanırdı. Şimdi teknoloji tekstili gelişti. Bizim dastar bezimizden masa örtüsü, perde, mutfak takımı, yatak örtüsü, masa örtüsü, hatta gelinlik ve damatlık yapılıyor. Burada kadınlarımız dokudukları bezlerde evlerine katkı sunuyor. Kültürümüzün yaşaması için de kursa katılanlarla bilgi ve tecrübelerimizi paylaşıyoruz." ifadelerini kullandı.
Emekli olduktan sonra Ankara'dan gelerek Yeşilüzümlü Mahallesi'nde yaşamaya başladığını anlatan Gülistan Yılmaz (52) da dokumayı çok sevdiği için kursa katıldığını söyledi.
Kursta öğrendiği bilgilerle evine perde yapmaya başladığını aktaran Yılmaz, tezgâhlardan çok güzel ürünler çıktığını, üretmenin manevi olarak da kendisini rahatlattığını dile getirdi.
Kursiyerlerden Havana İlter ise dokuma yaptığını ancak eksiklerini gidermek için kursa geldiğini belirterek, "Dokuduğumuz ürünleri satarak aile ekonomimize katkıda bulunuyoruz. Kendi çocuğuma da dokumayı öğretmek istiyorum. Kültürümüzün yaşamasını istiyorum." diye konuştu.