Hepimizin hedeflerinde, hayallerinde mutlu bir aile kurmak vardır. Aile; basitçe anne, baba ve çocuklardan oluşur. Başarılı ve mutlu bir aile için ise ailenin her ferdi çok önemlidir.
Bu yazımda baba olmaktan bahsedeceğim.
Baba olmak zordur. İnanılmaz derecede büyük sorumlulukları vardır. Ailenin güven kaynağı babadır. Bu güven sağlanırsa, babalık rolü büyük oranda başarılıdır. Babalığın en büyük zorluğu ise annelik gibi hormonlarla desteklenmemesidir. O yüzden babalar, sorumluluklarını içgüdülerine göre değil, bilinçli yapılarıyla yerine getirmelidirler. Ama genelde babalar, babalığı öğrendikleri ilk yer olan kendi babalarının davranışlarını kopyalarlar. Kendi babaları iyi bir baba ise iyi, kötü bir baba ise kötü bir baba olurlar.
Babaları en çok zorlayan şeylerden biri de bu büyük sorumlulukların büyük oranda stres oluşturmasıdır. Bununla birlikte babalar kendilerini desteksiz ve yalnız hissederler, bir de babalık sorumlulukların yerine getirilmemesi insanlarda babalara karşı öfke ve nefret duygularını büyütür.( Toplumsal normlarımıza göre annelere nefret ve öfke duyguları beslemek yanlıştır ve bu duyguların hepsi babalara kalır.)
Peki, bu stresle bu olaylarla nasıl baş edip mutlu bir aile kurulabilir?
Babalar, sorumluluk bilinci içerisinde çocuklarına ve eşlerine vakit ayırmalılar, onları anlayıp dinlemeliler, onları her türlü tehlikeden koruyup aileye her konuda güven vermeliler ve "Biz" bilincini ailede oluşturmalıdırlar.
Bu süreçte iş yerindeki sorunlar, akraba durumları, finansal durumlar, kültürel durumlar gibi faktörler babaları asli amaçtan uzaklaştırabiliyor. Ama bir baba, her zaman sorumluluk bilinci içerisinde asli amaca odaklanmalıdır. Asli amaç ise mutlu ve huzurlu bir yuvadır. Bu amacı unutan bir baba, çok zengin bile olabilir ama mutlu bir yuvası yoksa diğer başarılarının hepsinin boş olduğu gerçeğiyle bir gün acı bir şekilde yüzleşecektir. Belki bu yüzleşmeden sonra her şey için çok geç olmuş bile olabilir. O yüzden babalar, unutmayın ki her gün sizin gününüz ve sizler mutluluk savaşçılarısınız; yoksa bunca yıl yılmadan, usanmadan aileniz için bütün zorluklarla nasıl mücadele edebilirdiniz ki?
Yazımı bitirmeden, bugüne kadar beni dinleyen, anlayan, bana güven veren ve beni seven babama teşekkür etmek istiyorum. Keşke bu günlerimi de görebilseydi.
Hepinize iyi haftalar dilerim, saygılarımla.