Üniversiteleri 2023 Yılı Sayıştay Bulgularıyla ele aldığımız bu günlerde Sözcü’de Sayın Saygı Öztürk, Sayıştay’dan boş konular, boş raporlar başlıklı bir yazı yazarak Sayıştay’ın raporlarının biraz da kendi yapısından kaynaklanan sebeplerle ağırlığının kalmadığını yazdı.
Maalesef kötü yanımızdır ve tek parti dönemlerinden bu yana biraz gücü arkamızda hissettiğimiz anlarda her ferdin, her kurumun bu güce ram olmasını ister, zerre miskal eleştiriye tahammül edemeyiz. Saygı Bey’in tespitlerinde haklı noktalar illaki vardır ancak üniversitelerle ilgili yapılan çalışmalara baktığımızda dediklerinin haklılığına katılmamız mümkün görünmüyor. Üniversiteler ve bünyelerinde kurulmuş olan döner sermaye işletmeleri, sosyal tesisler işletmeleri dâhil özel bütçeli işletmeler kısmında sayılan toplam 167 kuruma baktığımızda bunlardan haklarında hiç rapor düzenlenmemiş yani yapılan denetim ve mali tablolarının incelenmesi sonucunda bir bulguya rastlanmamış olan kurum sayısının sadece 24 olduğunu görüyoruz. 143 kurum hakkında ise toplam 576 bulgunun varlığı bile en azından 2023 yılında başkanlığın, yükseköğretim kurumlarında zamanını boş geçirmediğini göstermektedir.
Biz geçen yazımızda başladığımız bu kurumlarda idare kaynaklı kusurları yazmaya devam edelim.
Hazır kadromuz varken, onca yatırımlarımız, onca bilgi ve deneyimimiz varken eğitim – öğretim hizmetlerinin yanında, bir de üretim yapıp, fazladan hizmet yapıp bunu bir işletmeye çevirsek. Bunu yaparken de kazanacak olduklarımızla zaten masrafları çıkarır hatta katkı sağlayan personellerimize de bir miktar ek ödeme sağlarız diye pek çok üniversitede kurulmasına izin verilen döner sermaye işletmelerinin zaman içinde giderek yozlaştığını, kuruluş gayelerinden uzaklaştıklarını gördük. Bütçelerini döndüremedikleri ve çoğunun zarar ettikleri, bir kısmının da zararın telafisi için hukuksuz da olsa çareler aradıklarını yine üzülerek görmekteyiz. Özellikle bünyelerinde tıp fakültesi olan üniversitelerin durumları, bitmek bilmeyen borçlarından dolayı çok daha vahimdir.
Adı üstünde, dönmüyorsa da ısrarın kime faydası olduğunu da ayrıca sorgulamak gerek.
Yine üniversitelerimizin birçoğunda eğitim ve dinlenme tesisi, misafirhane, kreş, çocuk bakımevi, spor tesisi ve benzeri sosyal tesisler bulunmakta. Bu tesisler üniversitenin olduğu gibi çevresindeki birçok kurum ve kuruluş ile sivil toplum kuruluşlarının da ihtiyaçlarını karşılamakta.
Bu ihtiyaçlar karşılanırken de oluşturulan yönetim ve denetim kurullarının belirlediği esaslar ile yine bununla ilgili oluşturulmuş olan mevzuat çerçevesinde hareket edilmesi gerekirken maalesef çeşitli sebeplerden dolayı uyulması gereken bu esasların sıkça ihlal edildiklerini görüyoruz. Buralar adı üstünde sosyal tesis ve elbette tamamen ticari davranmalarını bekleyemeyiz ancak buraların yönetilirken bir takım kişilere menfaat sağlanması, yine bir takım kişi ve kuruluşlara buraların peşkeş çekilmeleri de beklenmemelidir. Buraların muhasebe işlemleri doğru yapılarak zarar ettirilmemeleri başta yönetim kurulları olmak üzere bütün sorumluların bu şuurla hassas davranmalarını gerektirmektedir.
Şimdi bu tesislerde 2023 Sayıştay Başkanlığı’nın tespit ettiği bazı net kusurları sıralayalım:
Üniversitelerin bir kısmı bu tesislere ilişkin elektrik, su ve doğalgaz giderlerini üniversite bütçesinden karşılama yoluna gitmişlerdir. Hâlbuki 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’nun “Mali kontrole ilişkin hükümler” başlıklı 8’inci maddesinin 7’nci fıkrasında merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerince işletilen eğitim ve dinlenme tesisi, misafirhane, çocuk bakımevi, kreş, spor tesisi ve benzeri sosyal tesislerin giderlerinin, münhasıran bu tesislerin işletilmesinden elde edilen gelirlerden karşılanacağı hüküm altına alınmıştır. Aynı zamanda 2023-1 sayılı Kamu Sosyal Tesislerine İlişkin Tebliğ’ in de kamu kurum ve kuruluşlarının tasarrufunda bulunan eğitim ve dinlenme tesisi, misafirhane, kreş, çocuk bakımevi, spor tesisi ve benzeri sosyal tesislerin işletme giderleri için ilgili kurum ve kuruluşların bütçelerinden herhangi bir katkıda bulunulmamasının esas olduğu belirtilmiştir.
Sosyal tesislerde olduğu gibi kimi üniversitelerin döner sermaye işletmeleri tarafından işletilen bazı birimlerin giderlerinin de yine üniversite bütçesinden karşılandığı görülmektedir. Gerek sosyal tesisler, gerekse döner sermaye işletmelerinde, işletmeler tarafından ödenmesi gereken bu türden giderlerin özel bütçe tarafından ödenmiş olması dolayısıyla kurumun giderleri gelir tablosunda olması gereken miktardan daha düşük gözükmektedir. Bunun sonucunda ise kurumun kar/zarar durumunu yansıtan gelir tablosu işletmenin gerçek durumunu yansıtamamakta bu durum mali tabloların güvenilirliğini zedelemektedir.
Kurumların, döner sermaye faaliyetleri sonucu elde edilen ve tahsili gerçekleşen gelirlerden mevzuatta belirtilen oranlar dâhilinde ayrılacak kısmından, kendi ihtiyacı olan mal ve hizmet alımları, her türlü bakım, onarım, kiralama, devam etmekte olan projelerin tamamlanmasına yönelik inşaat işleri ve diğer ihtiyaçları ile yönetici paylarını karşılamak için kullanılması gerektiği çok açıktır. Durum bu denli net ifade edilmesine rağmen bu bütçeden bu harcamaların yapılmaması düşündürücü olduğu kadar dağıtılan ek ödemelerin miktarlarının artışına da neden olduğundan üzerinde ciddi soruşturulması gereken de bir mahiyete bürünmektedir. Anadolu, Bolu İzzet Abant, Erciyes, Osmangazi, Kastamonu, Pamukkale ve Yüzüncü Yıl Üniversitelerinde tespit edilmiş bu kusurun giderilmesine yönelik işlemlere başlandığının da bilgisi yine bu üniversitelerce, başkanlığa ifade edilmiş bulunmaktadır.
Para kazanacağız; kazandığımız bu parayla hem bu işletmenin giderlerini karşılayacak hem de üniversitemizin eğitim öğretim hizmetlerinin daha iyi olması için bu bütçeden de katkı sağlayıp bu katkıyı veren personele de bu emeklerinin karşılığında yasal bir ek ödeme de yapacağız anlayışıyla kurulan döner sermaye işletmelerinin geçen sürede bu hale gelmelerine idarelerinin kayıtsızlığı söz konusu olmuş olsa dahi Sayıştay’ın konuyu atlamamış olması önemli.
Döner diye kur, gelirlerini çarçur et, sonra da cari giderlerini, elektriğini, suyunu, personel maaşlarını bile hiç alakası olmayan yerlere rücu ederek başka yerlerden ödetme yoluna git!
Yapmayın Beyler, bunun adına siz döner derseniz de biz de “bu nasıl döner’ diye sorarız elbet.
Bulgularda gördüğümüz hususlar üzerinde durmaya devam edeceğiz.
Erdal ÇİL