ÇOCUKLARLA  İLETİŞİM

Üzeyir Yıldırım

İletişim kişiler arasında karşılıklı olarak duygu , düşünce , bilgi ve haber aktarımıdır.  Yüce Allah “ Kullarıma söyle (insanlara) en güzel sözü söylesinler”   (İsra 17/53) buyurarak sözlü iletişimde  etkili olma yolunun güzel konuşmaktan geçtiğini vurgu yapmıştır.

İnsanlara dini anlatırken güzel sözün etkileyici özelliğinden faydanılmasını bizden istemiştir. Özellikle çocuklarla konuşurken samimiyetle ifade edilmiş , sevgi dolu sözlerin hedefe ulaşması daha kolaydır. Hz Lokman’ın  oğluna nasihat ederken kullandığı üslup sağlıklı iletişime örnek olarak Kur’an ı Kerimde yer alır. Hz Lokman  sözlerine sıcak bir hitapla başlayıp muhatabın seviyesine  uygun sade ve anlaşılır  bir dil lisan kullanmıştır.

Etrafında onun her sözünü tereddütsüz olarak hayatına geçirmeyi bekleyen onca insan varlığı , sevgili peygamberimizin (s a v ) iletişim konusundaki başarısının  delilidir. O çocuklarla iletişim konusunda da ümmetine en güzel örnektir. Büyüklere selamlaşmayı telkin etmiş, kendiside çocuklara selam vermeyi ihmal etmemiştir.  Selam  iletişim kapısını açan  bir anahtardır. Açılan kapıdan girmenin yollarından biride çocukların oyunlarına dahil olmaktır. Çocuklarla oynayan , onlarla şakalaşmaktan keyif alan Allah Rasülü (s a v) bu kanalla çocukların sadece kalplerine değil  zihin dünyalarını da ulaşmış  onları en güzel şekilde eğitmiştir. Bir çocuk kendi derdi ile dertlenen , ölen kuşu için üzüldüğünü gösteren  bir peygambere karşı nasıl kayıtsız kalabilir.

Yumuşak ifadeler ve güzel sözler  yanlışların hatırlatılmasına engel değildir. Yeterki çocukların anlayacağı dilde konuşulsun . Sevgili peygamberimiz (s a v) aç olduğu için hurmaları taşlayan ve cezalandırılması için yanına getirilen çocuğu dinlemiş , onun derdine “ hurmaları taşlama  da altına düşenlerden ye “ sözleriyle çözüm bulmuştur.  Yemek yerken eli tabağın her  tarafında gezinen çocuğu “ Yavrum besmele çek , sağ elinle ve önünden ye “ sözleriyle uyarmasının ardında , bir davranış kazandırma çabasının varlığını görmezlikten gelemeyiz.

Sevgili peygamberimiz (s a v ) arkadaşlarıyla oturduğu bir gün kendisine ikram edilen içeceği yanındakilerle  paylaşmak ve ikrama sağ tarafından başlamak istedi . Sağında bir çocuk oturduğunu görünce ona içeceği önce solundaki yaşlılara vermesine izin verip vermeyeceğini sordu , çocuk “hayır , senden gelen nasibimi kimseye vermek istemem” cevabını verdi . Allah Rasülü elindeki içeceği çocuğa verdi . Çocuğa fikrini sorup onu dikkate almasıda iletişim açısında örnek bir davranıştı.  Çocuk hakkı olan içecek sırasını kimseye vermek istememiş sevgili peygamberimizde bu isteği geri çevirmemiştir.

Çocuklarla konuşurken sözlü iletişimin yanında beden dilimizi kullanmamızda çok önemlidir. Konuşurken göz teması kurmak , vücudun tümüyle onlara dönmek  , dinlerken belli aralıklaral onlara dinlediğini , onayladığını gösterecek vücut hareketleri yapmak , tebessüm etmek  olumlu yönde etkiler.

Bizler bu güne kadar çocukları korkutarak , aman ha Allah yakar , dokunma  Kur’an a çarpılırsın diye  sadece çocukları değil büyük insanlarıda  dinimizden uzaklaştırdık . Uzaklaştırmakla kalmadık bazıları tarafından hoşgörülü dinimizi yakan , yıkan , terör diniymiş gibi gösterildi . Bunu yapmakla bazıları sadece kendilerini tatmin ettiler  güzel dinimize hiçbir zarar veremediler.

Bununla beraber  dinimizin hoşgörü dini olduğunu, rahmet dini olduğunu anlatsaydık daha güzel olurdu . Bizler Allah’ütealanın rahmetini , yaratıcılığını, rızık veren olduğunu  bildiğimiz halde söylemedik Çünkü Allah’ın Kitabı insanları her iki dünyada aziz ve muammer olmalarını yeğler. Hatta halkımız arasında Allah baba ,  Allah dede diye tabir edenler de var bu söz külliyen yanlış çünkü Allah yaratandır, bütün yarattıklarının rızkını verendir hiç insanla bir olurmu mümkün değil .

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.