Dinimiz İslam şefkat ve merhamet dinidir. Allah’ü Teâlâ sevgili peygamberimiz Hz Muhammed (s a v) in peygamber gönderilişinin hikmetini bizlere şöyle bildirmektedir. “Ey Resulüm biz seni ancak ve ancak alemlere rahmet olarak gönderdik” buyurmuştur.
İslam peygamberi Hz Muhammed (s a v )in peygamberliği bu kutsi duygulara rehberlik, bütün hayatıyla şefkat ve merhametin fazilet ve ehemmiyetini bizlere gösterip ve bizzat kendi yaşayıp örnek olmuştur. Dinimizde zayıflara ve acizlere karşı her zaman şefkatli ve merhametli olmak en büyük hayır ve hasenattır. Her canlıya karşı merhametli, hiçbir canlıya eziyet etmemeyi, işkence yapmamayı, katı yürekli olmamayı, açları doyurmaya, giydirmeyi, bu iyilikler bizim ahlakımız olmalı.
Allah’ın yarattığı bütün canlılara karşı şefkatli ve merhametli olan kimselere Allah’ın rahmet ve mağfireti üzerimize olduğundan, bu konuda sevgili peygamberimiz şöyle buyurur. “Merhamet etmeyen kimseye merhamet olunmaz “ demektedir. Demek ki merhamet kimde yoksa o kimse cenabı Hakkın merhametine layık değildir.
Bir müminin niyeti hayır oldu mu, onun akıbeti sonu da hayırdır. Cenabı Allah’ın 99 isminden bir ismi Rahman bir ismi de Rahimdir.
Rahman: Dünyada her canlıya merhamet eden, acıyan esirgeyen demektir. Dünya hayatında Cenabı Allah’ın mahlukatına , yarattıklarına açmış olduğu Rahman sofrasıdır. Bundan tüm canlılar istifade eder yararlanır. Mümini de fakiri de bu Rahman ismi şerifinden yararlanır. Zira Allah’ü Teâlâ merhamet etmese, acıyıp esirgemese hiçbir canlı huzurlu olmaz.
Rahim: Ahirette yalnız mümin Müslüman kullarını acıyan ve esirgeyen , mümin kullarını rahmetiyle, acımasıyla cennete koyan ve onlara aklın almadığı, gözün görmediği, kulağın duymadığı nimetler veren demektir. Allah’ü Teâlâ peygamberimiz Hz Muhammed (sav) Alemlere rahmet olarak yaratıp peygamber olarak gönderdiğini bildiriyor.
Allah kullarının suçlarını rahmet ve merhametinin eseri olarak affediyor. Onun için kullarından merhametli olanları seviyor. Bu konuda peygamber efendimiz (s a v ) küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize hürmet göstermeyen, bizden değildir” buyurarak her Müslüman kendi üzerine düşen görevi bilmesi gerektiğini bildiriyor. Bir cemiyette küçük küçüklüğünü, büyükte büyüklüğünü bilmezse işte o cemiyet ayakta duramaz. İnsanların haksız yere birbirlerini öldürmeleri, birbirlerini kırıp geçirmesi toplumda evlat ana babadan, insanlar birbirlerinden dertli ise buda bir Müslümanlığı unuttuğumuzdan olsa gerek.
Dinimiz İslam insanlık dinidir, Allah insanları muhatap alır. İnsanlık bütün Allah’ın yarattıklarına karşı şefkatli ve merhametli olmakla kemale erer. İnsanlık bu iyiliklerle yücelir ve yükselir, toplumdaki yerini alır. Merhamet etmeyen insana merhamet edilmez.
Tarihin şöyle gerilerine doğru bakarsak Allah’ı unutan. nefsinin esiri olmuş, kendini Allah’ın yerine koyan. zalim zorba ve gaddar olan yöneticilerin sonu hep hüsran ve acı olmuştur. Tarihte bunlar örnekleriyle doludur. Allah daima acıma duygusuyla yaşayan kullarını sevdiğini ve seveceğini bizlere bildirmiştir. Allah merhametli kullarını merhamet eder. Onları sever, günahlarını bağışlar ve suçlarını affeder.