Müslümanlık güzel ahlak demektir. Peygamber efendimiz hadisi şeriflerinde “İslam ahlak güzelliğinden, güzel ahlaktan ibarettir.” Buyurmuşladır. Hz. Muhammed (sav)’ın Allah tarafından peygamber olarak gönderilmesinin hikmeti güzel ahlakı tamamlamak olduğunu bize bildirmektedir. Yine peygamber efendimiz “ Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim. Buyurmaktadır. Burada ki hedef güzel ahlaktır.
Demek ki, Allah son peygamberi Hz Muhammed (sav)’ı yüksek ahlakı, bütün güzel huyları tamamlamak ve kemale erdirmek için gönderilmiştir. Hz Muhammed (sav)’in hayatını nereden bakarsak bakalım baştan sona hepsi güzel huyların, ahlak güzelliklerinin birer numunesidir. Resulullah’ın hayatını bu mübarek sözünden inceleyebiliriz. En azılı düşmanlarını bile bağışlamış, affetmiş Onları hak olan İslam’a davet etmiştir. Peygamberimiz, müminlerin imanda kemale erebilmeleri için ancak güzel ahlak ile olacağını bildirmektedir. Ahlakı güzel olan müminlerin imanı kamil sahibidirler.
Ahlakında bozukluk olan müminlerin imanlarında zayıflık vardır. İmanını kuvvetlendirmek isteyen önce ahlakını güzelleştirmelidir. İyi huy ve ahlak sahibi olmak insanın kendi elindedir. Güzel ahlaklı olmak isteyen Müslüman, peygamberimizin güzel ahlakını okuyup öğrenmelidir. Peygamberimizin ahlakını kendisine örnek tutmalıdır. Çünkü peygamberimizden daha güzel ahlaklı doğmamıştır.
Peygamberimiz insanlar için en iyi örnektir. Biz her işimizde, her gidişimizde peygamberimiz gibi yapmaya, peygamberimiz gibi olmaya çalışmalıyız. Onun yüksekliğine erişilmezse de erişilmeye çalışırız. Peygamberimiz güler yüzlü, tatlı sözlü, ağzından kötü söz çıkmaz, kimseyi incitmez, Ömründe hiç yalan söylememiş, verdiği sözden dönmez, söz verdiği zaman, sözünü mutlaka yerine getirirdi.
Peygamberimiz çok cesur, korku nedir bilmez ve Allah’tan başka kimseden korkmazdı. Peygamberimiz, kötü adamları hiç sevmez, kötülere karşı çok sert davranırdı. İyiliğe karşı da yumuşaktı. Peygamberimiz, başladığı işi bitirmeden bırakmaz, Etrafındaki insanlar Ona “El emin” yani güvenilir insan ismini vermişlerdi. Peygamberimiz büyüklere saygı, küçükler merhamet, şefkat gösterir, çocukları çok severdi. Hele hele yetim ve kimsesiz çocuklarla çok ilgilenir, onlara çok yardım ederdi, kimsesiz, garip gurabaların işini görmekten zevk alırdı. Herkese yardımcı olmaya çalışırdı.
Peygamberimiz komşu hakkını gözetir ve onları hiç gücendirmezdi. Hizmetçilerini çok hoş tutar, Onları kendi ne yerse onları da aynısını yedir ve giydirirdi. Aynı zamanda çok cömertti, hiçbir şeyini esirgemez, herkese elinden geldiği kadar yardım ederdi. Konuştuğu zaman zaman tane tane, manalı, açık, az ve öz konuşurdu. Seslerini yükseltmez, ne dediğini herkes rahatlıkla anlardı. başkası konuşurken kimsenin sözünü kesmez, konuşanı can kulağıyla dinlerdi.
İnsanın imanı, güzel ahlakıyla kemale erer. Mertebesi yükselir. güzel ahlakta insanı cennete götürür. Çünkü insanın imanı, kemale erdikçe, yükseldikçe cennet ehlinden olur. Güzel ahlaklı olan kimsede dünyada, eşiyle, dostuyla, ailesiyle, akrabasıyla cennet hayatı yaşar. Ahlakı güzel olanı arkasından kendisini hayırla yad edilir.
Müslümanlık herkes için “hayır hah” olmayı emreder. yani herkesin iyiliğini, herkesin hayrını istemek demektir. Böyle bir mutluluk yolu varken artık insan bu ölçüleri bırakıp ta, bu cennet yolunu gitmeyip te, ona buna zarar vermek, eliyle diliyle eziyet etmek, diliyle insanların kalbini kırma gibi kötülükleri yapıp da cehennem yolunu gitmek akıllı bir iş değildir.
Bu ölçüler ahlakın en üstün dereceleridir. İslam dini güzel ahlak dini olduğundandır ki peygamber efendimiz mübarek dualarında “Allah’ım yaratılışımı güzel yaptığın gibi, ahlakımı da güzelleştir” buyurmuşlardır.