Dünya, güneş ışınlarının üzerine düşmesinden ziyade, dünyadan geri yansıyan güneş ışınlarıyla ısınır. Bu yansıyan ışınlar başta karbondioksit, metan ve su buharı, ozon gibi gazlar olmak üzere atmosferde bulunan gazlar tarafından tutulur, böylece dünya ısınır. Işınların bu gazlar tarafından tutulmasına sera etkisi denilmektedir.
İnsanlar tarafından atmosfere salınan gazların sera etkisi yaratması sonucunda dünya yüzeyinde sıcaklığın artmasına küresel ısınma deniyor.
Aslında her yıl kış ayları geldiğinde aşırı soğudu, "hani küresel ısınma vardı?" gibi sorular soruluyor, farkındasınız değil mi? Her geçen kışın daha soğuk olduğunun ve kar yağışlarının daha şiddetli olduğunun hepimiz farkındayız. Yağışların miktarının artırması ve sıcaklıkların kış aylarında çok düşmesi birçok insanın kafasını karıştırıyor. Hatta son yağış verilerine göre Muğla’ya geçen hafta yağan yağmurlarda, bir yıllık toplam yağışın sadece dört günde toprağa düştüğü açıklandı. Havalar soğuyunca içinde ısınma olan bir kavram da bazıları için anlamsız bir hal alıyor ve küresel ısınmanın bir yalan olduğunu savunan birtakım insanlar ortaya çıkabiliyor. Aşırı soğuklar küresel ısınmanın en önemli ve belirgin göstergesi. Daha önceki yazılarımda da küresel ısınma sonucu ortaya çıkan düzensiz hava olaylarından sıkça bahsetmiştim.
Öncelikle hava durumu ve iklim arasında büyük bir farklılık olduğunu söylemek gerekir. Örnek verecek olursak Birleşmiş Milletlerin bulgularına göre 2021 yılının günümüze kadar en sıcak yıl olduğu ve yüksek sıcaklık farklarının yaşanması, aşırı düzeydeki hava koşullarının gerçekleşmesi bu durumu destekliyor. Kısa süreli zamanda günlerden aylara kadar ki süreçte gerçekleşen hava olaylarındaki değişimlere hava durumu diyoruz. Ancak bir iklimin oluşabilmesi ya da değişimi için benzer hava durumlarının 30 senelik periyotta kendini tekrarlaması gerekiyor. Ortalamaya bakıldığında sıcaklık yükseliyor. Kışın dondurucu soğuklar, yazları kavurucu sıcaklar ve en önemlisi ise özellikle mevsim geçişlerinin olmayışı küresel ısınmanın en bariz ve kötü göstergeleridir.
Meteoroloji Mühendisleri Odası 29. Dönem Başkanı Ahmet Köse yapmış olduğu bir konuşmasında, küresel ısınma ve iklim değişikliği sonucu sel, taşkın, fırtına, kuraklık gibi olayların yanı sıra yıldırım, şimşek, hortum gibi olaylarda da artışlar görüldüğünü aktararak, "Hiçbir fırtınalı yağış diğerine benzemez. Bu durum ne ilk ne de son olacak. Her geçen yıl iklim değişikliğinin etkisiyle bu tarz hadiselerin şiddetinde ve sıklığında artışlar görülmektedir ve görülmeye de devam edecek." diyerek değerlendirmelerde bulunmuştu.
Son olarak küresel ısınma gerçeğini özetlemek gerekirse, küresel ısınmanın yol açtığı sorunlar arasında, buzulların erimesi, deniz suyu seviyesinin yükselmesi, fırtına, sel, yağmurlarda sağanak yağış miktarının artması, kuraklık ve buharlaşmadır. Tüm bu olaylar, ilerleyen zamanlarda doğada dengesizliklerin meydana gelmesine neden olacaktır.
Ahmet MEKE
CBS Uzmanı/Arkeolog