Allah’üteala yarattıkları varlıkların küçükten büyüğe ne varsa hepsine görev vermiş , hiçbirini boş yere yaratılamamıştır. Yarattıklarının hepsi bu dünyanın dengesi ve ekseninde olması gereken yerde , eğer birini hor görüp eziyet ve cefada sınır tanımazsak elbette Allah’ın yarattığı bu dünya’ya haksızlık etmiş oluruz.
Bütün varlıklar Allah’ın varlığının bir delili ve göstergesidir. Bu dünyanın süsü ve yeryüzünün güzelliğidir. Dünyayı yaratan Allah çeşit çeşit, irili ufaklı her türden hayvan ve bitkiler ve her şeyi insanoğlunun emrine amade etmiş ve bunlardan istifade etmesini temin etmişti r ve insanların hizmetine sunmuştur.
Yüce Allah Ayeti Kerimesinde bizlere şöyle buyurmaktadır. “ Sizin için yer yüzünde çeşitli renk ve biçimlerle yarattığı , şeyleride sizin hizmetinize verdi . Öğüt alan bir topluluk için bunda ibret vardır” ( Nahl 16/ 13 )
O halde dünyada ne kadar Allah’ın yarattıkları var ise insanların onlara merhamet gözüyle bakmalı , korumalı gereken değeri vermelidir. Zaten olsa bizim merhametli olmamız hem görevlerimiz hemde Allah’ın yarattığı için sevgi ve hoşgörülü olmamız kaçınılmazdır.
Merhamet duygusu insana verilmiş en güzel hasletlerden biri olup , insanı insan yapan erdemlerden biri aynı zamanda Dinimiz inançlarının gerekliliğinden olan bir durumdur. Kur’an ı Kerimde bizlere “ Muhammed Allah’ın elçisidir . Ona tabi olanlarda birbirlerine karşı çok merhametlilerdir . “ (Fetih 48 /29) buyurarak merhametin çok önemli olduğunu vurgulamakta olup bu gün merhemetten yoksun , inancın bize bildirdiğinden bi haber olan insanlar hayvanları akıl almaz işkence ve zulümler yapmakta ve yaptığından dolayı pişman bile olmayan insanlıktan nasibini almayan bir sürü yarataıklar ile karşılaşıyoruz.
Zira Yüce Yaratan başta insanlara ve yarattıklarına merhametli olmamızı emretmekle , merhametin sadece insanlara değil yarattıklarına karşı gösterme sorumluluğumuzu bizi bildirir. Burada Allah insanlara yapılan zulüm ve işkenceyi yasakladığı gibi , bütün yarattıklarına karşı merhametli olmamızı bizden istemeke ve yapılan kötülükten razı olmamıştır.
Sevgili peygamberimiz Hz Muhammed (s a v) kedisini hapsederek açlıktan öldüren kadının Allah’ın rahmetinden uzaklaştığını , buna karşılık susuzluktan ölmek üzere olan köpeğe su vererek onu ölmekten kurtaran kişinin günahlarının bağışlandığını bize haber vermektedir.
Hayvanlara iyilikle muamelede sevap olup olmadığı konusundaki bir soru üzerine sevgili peygamberimiz (s a v) “ Hayat sahibi her canlıya yapılan iyilikten dolayı sevap vardır.” Buyurmuştur. Bunun yanında sevgili peygamberimiz (s a v) hayvanların dövülmesi, tekmelenmesi , aç susuz bırakılması , zevk için avlanılması yavrularını telef edilmesi , dövüştürülmesi , hedef halıine getirilmesi ve güçlerini aşan ölçüde yük vurulması gibi kötü muameleleri hiçbir zaman tasvip etmemiş aksine yasaklamıştır. Bu tür davranış içerisinde olanları ise “ Bu dilsiz hayvanlar hakkında Allah’tan korkun “ diyerek bizleri hayvan hakları hakkında ikaz etmekte ve uyarmaktadır.
Allah’ın bütün yarattıkları canlılara karşı merhametli olunması konusunda sevgili peygamberimiz (s a v ) “ Allah merhametli olanlara rahmetle muamele eder.. Öyleyse sizler yeryüzündekilere karşı merhametli olun ki semada bulunanlarda size rahmet etsinler. “ buyurarak insanları merhametli ,hogörülü olmaya davet etmektedir.
Bu itibarla , hayvanların haklarına saygılı olalım , Onlara eziyet etmeyelim Aksine dahada merhametli olalım , can taşıyan her mahlukata karşı yapılan iyiliklerde sevap olduğunu unutmayalım.