ÖZLEM PASTANESİ
Dikkat ederseniz önemli günlerimizin finalini hep pasta ile yaparız. Doğum günlerinde, evlilik yıldönümlerinde, düğünlerde, davetlerde kısacası aklınıza gelen tüm özel günlerde pastasız olmuyor değil mi? Galiba insanlar en keyifli günlerini hep pasta keserek kutlamak, pasta yiyerek geçirmek istemişler. Demek ki pastanın özel yiyecekler grubuna has bir kategorisi var. Önce tatları, sonra görünüşleri ile insanların vazgeçilmezi olan pastalar 7’den 70’e herkesin tercihi olmuştur.
Değişik miktarda un, şeker, yağ gibi besin maddelerini kullanarak çeşitli pişirme taktikleri ile kuru pasta ve mayalı ürünleri, kek, yaş pasta ve börekleri hazırlayan kişiye pastacı; işte bu tatların sunumunun yapıldığı mekanlara pastane denir.
Kafeteryaların şu an hayatımıza derin şekilde nüfuz ettiği dönemlerin öncesinde, özellikle bizim gençlik yıllarımızda pastanaler ve pastane tatlarıyla oluşmuş “aman Allah’ım…. Bu ne güzellik”lerle süren o yılların en olur mekanları idiler. Yıllar öncesine dayanan ve Muğla’nın ilklerinden olan ÖZLEM PASTANELERİNİN merkezinde bizi Emin Taşdelen Bey karşıladı. Hoşsohbet güncel konuların gündeme geldiği sohbetimizi çay ile taçlandırdık. Çayımızı yudumlarken konumuz Muğla ve ticareti idi. Sohbetimiz devam ederken kuruluş sahibi MEMDUH ŞAHBAZ bey geldi. Kısa bir hal hatır sohbetimizden sonra röportajımıza giriş yaptım.
-Önce Özlem Pastanesinin kuruluş yılı ve kuruluş öyküsü ile başlasak ne dersiniz?
-1975 yılında daha önceleri terzilik mesleğiyle meşgul kayınpederim ÖZKAN TAŞDELEN tarafından kuruldu. Terzilik döneminden sonra bir süre bir pastanede çalışarak bu işi kavrayan Özkan Taşdelen, Muğla Çınar mevkiinde (Kurşunlu Camii civarı) Çınar Pastanesi adı ile işe başlamış. 1982 yılında da şimdiki bu mekana gelmiş.
-Peki sizin beraberliğiniz nasıl başladı?
-1984 yılında mevcut işimize ortak olarak başladım. Şimdi benim adıma devam eden Özlem Pastanesi’nin tamı tamına 38 yıllık bir geçmişi var. Öyle ki; artık 3’üncü nesille alışveriş yapmanın mutluluğunu yaşıyoruz.
-Memduh Şahbaz’dan bahseder misiniz?
-Muğla doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Muğla’da, yüksek öğrenimimi Ankara Gazi Üniversitesi Turizm İşletmeciliği’nde tamamladım. Diplomamı alır almaz kendimi çalışma hayatı içinde buldum. 1976-1978 yılları arası Sinop ilinde ticaret lisesinde meslek dersleri öğretmenliği ve bir süre idarecilik yaptım.
-Muğla şehri ile birlikteliğiniz nasıl gelişti?
-Yüksek öğrenimim devam ederken de çalışma hayatım boyunca da rutin Muğla’yı düşündüm durdum. Muğla’yı hayal ettim aslında… Bu dönemde askere gittim. 1980 yılı Ocak ayında askerlik görevimi tamamlayıp Muğla’ya döndüm. Sonrasında, İzmir’de bir süre Etibank Bölge Müdürlüğü’nde çalıştım.
-Her ne kadar Muğla deseniz de galiba şehirler arası serüveniniz süreklilik arzetmiş.
-(Gülüyor….!) Hem de nasıl…! Neyse ki Etibank Muğla’da şube açtı da gezmekten kurtuldum. Ve İzmir’den bu şubeye tayin oldum.
-Galiba Muğla’ya kavuştunuz.
-Hem de nasıl…! Mayıs 1984 yılına kadar Etibank’ta çalıştım… Bu arada bankacılık yaparken evlendim. Kayınpederim Özkan Taşdelen bey, iş büyüyünce birlikte çalışma teklifi getirdi. Dolayısıyla ben de kabul ettim ve işe başladım.
-Bu sektöre olan ilginiz ve ilişkiniz nedir?
-İnanın bu konu ile hiç ilgim yoktu. İlişkim ise kayınpederim sayesinde başladı. Daha önce sadece müşteri sıfatında bu sektöre ilgim oldu. Çalışmaya başladığım dönemlerde kurumumuzda çalışan sayısı sadece 5 kişiydi.
-Ya şimdi?
-Şimdi 45 kişilik kalabalık bir grubuz. Hazır bir işe başlamanın avantajını hep yaşadım. Doğrusunu isterseniz şimdi böyle bir işe başlamayı cesaret edemezdim. Çünkü artık her şey zorlaştı.
-Bu işi ne kadar sürede kavradınız?
-Çocukluk dönemimin alt yapısında da esnaflık vardı. Çıraklık, koşuşturmaca, işe sahip çıkma derken çok şey kavradım, öğrendim. Eğitimin verdiği avantajı; öğretmenlik ve bankacılık, ayrıca sosyal ilişkilerim bana hayata dair çok şey öğretti.
-İmalathaneniz olduğunu biliyorum. Kaç şubeniz var?
-Merkez dışında 2 şubemiz var. İmalathanede kendi ürünlerimizi hazırlayıp merkez ve şubelerimize dağıtımını yapıyoruz. İmalathaneden neler yapıyorsunuz derseniz de; unlu mamüllerin tamamını üretiyoruz.
-Özel bir ürününüz var mı?
-SARAYLI yıllar öncesi MUĞLA EVLERİNİN mutfaklarını süsleyen evlerde yapılan bir tatlıymış. Bizler de Özlem Pastaneleri adına yıllardan bu yana özel bir ürünü geliştirelim düşüncesine sahiptik. Bu aşamada ticari olarak yapılmayan MUĞLA SARAYLISI aklımıza geldi… Çalıştık ve endüstriyel tasarımı kurumumuza ait olan Muğla Saraylısını tescillettik. Tatlıyı önceden bilenlerle tadı damağında kalanlar ürüne hep sahip çıktı. Dolayısıyla Muğla Saraylısı bir marka haline geldi.
-Özel günler için ne yapıyorsunuz, toptan ve perakende mal verdiğiniz yerler var mı?
-Tabi ki özel günler için sipariş alıyoruz. Müşterilerin talebini en iyi şekilde yapıp, istenilenleri yerine getiriyoruz. Bu arada üniversite ve hastane kantinlerine toptan ürün veriyoruz. Ayrıca anlaşmalı düğün salonlarına pasta yapıyoruz. Altınkalp ve Başer Düğün salonları sürekli pastalarını bizde yaptırırlar.
-Ürün çeşidi ve kalite konusunda neler söylersiniz?
-Pek çok şehirlere oranla ürün çeşidi ve kalite açısından Muğla bir adım öndedir. Biz şu anda 29 çeşit tatlı yapıyoruz. Portföyümüzde 40 tatlı çeşidimiz var.
-Fiyatlarınız nedir?
-Ürün çeşitliliğinden hangi birinin fiyatını söylesem diye düşündüm kaldım. Ancak sektörümüzde diğer şehirlere göre fiyatlarımız oldukça uygundur.
-Peki fiyatları kim belirliyor?
-Ticaret ve Sanayi Odası, Yiyecek ve İçecek Odası ile Esnaf Odası belirler.
-Muğla’da kaç pastane var?
-Sadece pastacılık yapan en eski kurumuz. Toplamda 10 tane pastane var.
-Kuru Pasta çeşidi nedir?
-Klasik ürünlere yeni geliştirilmiş ürünler ilave edilir. Yaratıcılık ve müşteri isteği paralelinde yapılan çeşitler de vardır.
-Özel Gün kutlamaları için ne yaparsınız?
-Bugünlerin kutlamalarının rezervasyonu önceden yapılır. Herkes dilediğince eğlenerek, sunumlarımızla neşeli saatler yaşarlar.
-Bu işe başladıktan sonra aklınıza başka bir iş geldi mi?
-İyi ki bu işi yapıyorum derim hep… bizim işimiz çok yoğun ve 24 saatlik. Dolayısıyla bu işte canınız hiç sıkılmaz. Çünkü boş zamanımız yok. Şimdiye kadar başka bir işi düşünmeye bile fırsat bulamadım. Öğretmenlik ve bankacılık beni bu işe hazırladı. Çalışanlarımız ve müşterilerimi hep dinlerim. Fikirlerini alırım. Olumlu veya olumsuz eleştiriler bizi daima kendimize getirir. Dinlerken hiç konuşmam. Daima susarım. Çünkü söz gümüşse, sükut altındır diye düşünürüm. Yıllar öncesinde bir hocamın kullandığı söz hep kulaklarımız çınlatır. O hocam şöyle derdi; “Her fikir muteber olmayabilir, ama muhteremdir…”
-Emin Taşdelen bey ile ilişkileriniz?
-Kayınpederimin kardeşi rahmetle Saadet Taşdelen’in oğlu olur. Onun babası da pastacıydı. Bu meslekte benden çok iyidir. Ve bu mesleği benden iyi bilir. Çalışkan, işine bir o kadar düşkündür.
-Ya çalışanlarınız?
-İş karşılıklı sevgi ve saygı ile yapılıyorsa her şey yolunda gidiyor. Öyle ki; 33 yıldır bizimle çalışan ve emekliye ayrılan işgörenimiz var. Emekliye ayrılmasına rağmen hala bizimle çalışanlarımız var. Emekliye ayrılan çalışanlarımız bu mekanı adeta evleri gibi görüyorlar.
-Biraz bu sektörden bahsedelim.
-Peki… Bizim sektör zor bir sektördür. Şu an ayakta isek bu çalışanlarımızın verdiği destek ile doğru orantılıdır. Biliyorsunuz bu işin okulu yok. Burada işe başlayan burada işi öğrenir. Veya öğretiriz, işe devam edeler… Tabi ki bu arada istihdam çok önemli. Yetişmiş ve kuruma uygun eleman bulmakta zorlanıyoruz.
-Ya gıda mühendisi ve usta kadronuz nedir?
-Gıda mühendisimiz ve 10 ustamız var. Çok meşakkatli bir iş yapıyoruz. Çünkü gıda çok önemli bir konudur. Zira ürünlerin miadı çok kısa…! Ustalarım hangi ürünü al derse onu alırım. Temel olarak yapılan test yine kendimizden geçer. Yıllarımı bu işe verdiğim için ne iyi, ne iyi değil hepsinin farkına varabiliyorum. Bu arada bir elemana her işi doğru ve düzgün yapması konusunda elimden geleni ardıma bırakmam. Personelimize sürekli olarak kişisel ve kurumsal hijyen eğitimi vermekteyiz.
-Müşterileriniz ile ilişkileriniz?
-Harika…! İmalatta mutlaka sürekli olmasa da hatalar olabiliyor. Ancak müşteri sadakati ile biz bu zorlu virajı karşılıklı konuşarak aşıyoruz. Bilgi verme, katkı sağlama adına, müşterilerimiz ile iyi diyalog halindeyiz. Müşterimiz bizi şikayet etmez, bize sadece bilgi verir. Ben de diyorum ki; “İletişim korkuya değil; sevgi ve saygıya dayalı olmalıdır”
-Kurumun geleceği ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
-Şirketleşerek kendimiz kenara çekileceğiz. Ama daha her şeyi tamamlamadık.
-Ya büyükşehir belediyesi?
-Bilgilendirmede zayıf kalındı. Belediye gelirleri artacağı için hizmet de artacaktır. Hizmet artışı ile birlikte vergiler de artacak. Bu arada Muğla’yı koruma ile ilgili yani Kıyı Korumaları ve Yeşil Alanlarla ilgili konularda sıkıntılar olabilir. Bürokratik işlemler çoğalacak. Büyükşehir olmak sağlıklı büyümeyi beraberinde getirir mi, götürür mü ? Bilinmez. Çünkü uygulama çok önemli…!
-Geldik bize…! HABER gazetesine… Gazetemiz için neler söylersiniz?
-Rekabet ortamı çok önemlidir. Kaldı ki rekabet her zaman iyidir. Siz HABER Gazetesi olarak yerel basının kalitesini arttırdınız. Çeşitli kaynaklardan yerel basına düşen haberleri ve kaliteli köşe yazıları ile farklı bir şekilde bize bilgi veriyorsunuz. Tarafsız yayıncılık ilkelerine bağlı kaldığınız sürece başarılı olacağınıza inanıyorum. Kısacası uzun ömürlü olmanızı diliyorum.
-Memduh Şahbaz Bey, ben de ilkeli işletmecilik ruhunu Muğla şehrine kaliteli akışınızla damga vurduğunuzu, güzel şeyler yaptığınızı biliyorum. İş hayatınızın kolaylıklarla ve başarı dolu geçmesini temenni ediyorum.
-Çok teşekkür ediyorum…
ÖZLEM PASTANELERİ
MERKEZ: Recai Güreli Cad. 17/A (PTT Yani) MUĞLA
Tel: 214 16 94
ŞUBE: Garaj Cad. Yaprak Apt. (Milli Piyango Altı) MUĞLA
Tel: 212 35 30
ŞUBE: İnönü Cad. Mahmutoğlu İşhanı (İŞ Bankası Yanı) MUĞLA
Tel: 214 07 09