Sessizliğimi bozma vakti…
14 Mayıs Pazar günü yapılacak olan Cumhurbaşkanı ve 28.dönem milletvekili seçimlerine sayılı günler kaldı. Herkes dört gözle bu seçimi bekliyor. Üstelik herkes bu seçimin çok önemli ve tarihi bir seçim olduğunu konuşuyor.
Fakat gözlemlediğim kadarıyla son dönemlerin en durgun ve hareketsiz seçim dönemlerinden birini yaşıyoruz. Evet, ülke genelinde bir heyecan söz konusu ama Muğla için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.
Muğla milletvekili listelerine parti fark etmeksizin kamuoyundan çok fazla tepki var. Bunu yazmakta belki geç kaldım ama bana soracak olursanız her partinin 1.sıra milletvekili adayı kendini garanti gördüğü için yeteri kadar çalışmıyor. Çalışıyorsa da doğru yere odaklanmıyor.
Şu kişi aday olmalıydı, bu kişi neden listede yer aldı yorumu yapmayacağım ama herkesin gözden kaçırdığı çok büyük bir problemi de söylemeden geçemem.
Seçime günler kaldı, hiçbir milletvekili ‘Muğla’nın şu sorununu çözeceğiz’ ya da ‘bu sorunu meclise taşıyacağız’ derdine düşmedi. Düştüyse de ben görmedim, duymadım, bilmiyorum.
Herkes 5 yıl görev yapacak Cumhurbaşkanı adayının derdinde. Bu önemli bir konu ama milletvekili adayları için Muğla’nın sorunları da önemli olmalı. Bunu tüm adaylar için söylüyorum, köy köy gezip sadece yaşlılara sarılmakla seçim kazanılmaz! Biz gazetecilerin de birer seçmen olduğu unutulmamalı.
***
Muğla iki gün üst üste genel başkanlara ev sahipliği yaptı ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ağırladı. Her iki mitingde de sahadaydım. Seçim döneminde en yoğun geçirdiğimiz iki gündü diyebilirim.
Bunun yanı sıra Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş da Bodrum’a gelmişti. Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce ise 9 Mayıs Salı günü Milas’a gelecek.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Ocak ayında toplu açılış töreni için gelmişti.
Muğla, genel başkanların önem verdiği şehirlerden bir tanesi. Ee nihayetinde Türkiye’nin göz bebeği. Fethedilmeye çalışılan bir kale gibi adeta… Keşke bu verilen önemi milletvekili aday sıralamasında da görebilseydik…
Neyse velhasıl kelam, 14 Mayıs’ta sandığa gidelim, vatandaşlık görevimizi yapalım. Ne olacaksa olsun artık. Muğla ve Türkiye için hayırlısı olsun.
Yazımı yine canım Ata’m, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleriyle bitirmek istiyorum.
“Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır ancak; Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”
Kalın sağlıcakla…