ŞİFA  AYI RAMAZAN / ÜZEYİR YILDIRIM

Üzeyir Yıldırım

Bizi yaratan Allah’a hamdü senalar, Peygamberimize selatü selamlar olsun ki,  bu mübarek Ramazan ayına , kulluk borcunu en iyi şekilde göstereceğimiz oruç  ibadetine, Ramazan ayına  mahsus teravih namazına camilerde kılamasak ta evlerimizde kılarak girmiş bulunuyoruz.

Onbir ayın sultanı  mübarek Ramazan ayı  herkese  mutluluk, huzurun, iyilik ve güzelliğin var oluşu olarak geldi. Yüce Rabbimize  kulluk yapan insanların gerek yaratanına gerekse yaratılanlara karşı görev ve sorumluluklarına en iyi şekilde yerine getirmesi gereken  ay olarak  geldi. Bunun yanında sene  içerisinde  unutulan görev ve sorumlulukları  bir kez daha bizlere hatırlatma ayı olarak geldi.

Hiç şüphesiz  ki nefsimizi eğitmenin ve terbiye  etmenin yolu elbette  bu  mübarek  ayda açılıyor. Bütün insanlar zengin fakir ne olursa olsun bu ayda oruçla görevlendiriliyor. Sabrı  ve selameti her türlü  insani ve güzel hasletleri bu ayda daha çok hissediyor. Yani Ramazanı dolu dolu yaşama ve yaşatma yardımlaşma  ve paylaşma  bu Ramazan ayında  dayanışma bu ayda daha çok zirveye ulaşıp insanlar mutlu ve huzurlu oluyorlar.

Şüphesiz ki Ramazan ayı içinde bir aydan daha hayırlı olan  Kadir gecesinin bulunduğu, Kur’an ı kerimin inmeye başladığı, nefis terbiyesi oruç ibadetinin tutulduğu, yoksulların  himaye edildiği, kol kanat gerildiği, bireysel ve toplumsal alanda güzelliklerin yaşandığı  dayanışma , yardımlaşma ve paylaşma ayıdır Ramazan.

Her şeyden önce kişinin kendine karşı  dürüst ve saygılı, Allah’ın yarattığı diğer bütün varlıklara karşı aynı tutum ve davranışı  sergilemeli. Anne, baba, eş, çocuk, komşu, arkadaş, engelli,  mülteci  ve yetim başta olmak üzere toplumun bütün katmanlarına  karşı  insani ve örnek yaklaşım göstermesi büyük önem arz etmektedir. Bütün toplumda bulunan insanları nasıl zarar veririm diye değil , bilakis daha nasıl faydalı olurum diye düşünmesi gerekir. Yüce kitabımız Kur’an-ı  kerim insanı  muhatap alarak model olarak insanı almıştır öyleyse  bu insanlar birbirini  incitmeyecek, kırıp dökmeyecek, affetmeyi sevecek  öldürme  ve yaralamayı  aklından bile geçirmeyecek. insanlara karşı örnek bir şahsiyet olma gayreti  içerisinde olacak.

Maide suresinin  55 ayeti  kerimesinde  mealen şöyle  buyurur.”  Sizin dostunuz ancak Allah’tır, Resulüdür ve Allah’ın emirlerine boyun eğerek namazı kılan ve zekatı veren müminlerdir.

Unutmamamız gereken şu ki  insanları  mutlu  etmenin ,  gönülleri fethetmenin yolu ,  insanlara değer vermek, onları  sevgi, saygı ve hoşgörü ile muamele etmektir. İnsanlık ne zaman ki gönül dilini kaybettik,  bencillik ve kıskançlık  gibi insanı değersizleştiren durumlar içinde oldu. Ne zaman ki dayanışma ve paylaşma gibi hasletleri unuttu .İşte o zaman gönüller kuraklaştı, vicdani duygular köreldi. Nice gönüllerin kırıldığı, onurların  zedelendiği  zaman işte o zaman toplumda mutsuzluk ve huzursuzluk baş göstermesi kaçınılmaz bir hal alır.

Allah’ın takdir ettiği ömrü bir daha geri gelmeyecek, dün beraberce aynı anı yaşadığımız, aynı anda iftar açtığımız, beraberce gezip tozduğumuz insanın ölüm yıl dönümüne gidiyor ve üzülüyorsak , onu yanı  başımızda göremiyorsak  bu Ramazan ayının kıymetini ve ehemmiyetini iyi anlamalıyız Ramazanı güzel duygularla yaşamalıyız.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.