SINIRSIZ ENERJİ BULUNDU MU?

Ahmet Meke

Başlığı okuyunca sınırsız enerji de ne? Böyle bir şey mi var? Gibi sorular aklınıza gelebilir. Bu soruların cevabını bu başlık altında bulacaksınız.

Dünyanın ana gündemini oluşturan küresel ısınma, iklim değişikliği, enerji krizi gibi konularla meşgul olduğu bu dönemde geçtiğimiz haftalarda bilim insanları hayal gibi gözüken neredeyse sınırsız ve tertemiz bir enerjiyi duyurdu. Mutlaka bunu duyanlarımız, takip edenlerimiz olmuştur elbette, ben de bir çevre bilimci olarak bu gelişmeyi kaleme almak istedim.

Peki neden böylesine büyük bir olay olarak kabul ediliyor? Gerçekten abartıldığı kadar var mı? Nedir bu enerji? Neden önemli? Ne kadar güvenli?

Enerji konusunda bugüne kadar yaşanan en önemli gelişmelerden biri gerçekleşti. ABD’li bilim insanları füzyon gücünün hayalini kurmaya bir adım daha yaklaştı. İnsanlık olarak artık gerçek bir füzyon enerjisi buluşumuz var!

Laboratuvarda dünyanın en güçlü lazeriyle gerçekleştirilen bir nükleer füzyon deneyinde ilk kez verilen enerjiden daha fazlası elde edildi. Lazerler hedeflerini 2,05 megajul enerjiyle vurdu ve pelet kabaca 3,15 megajul saldı.

Bu gerçekten önemli bir dönüm noktası.  Füzyon çalışmaları alanında neredeyse 70 yıllık bir süreçte bu noktaya gelebilmek için çalışılıyordu. Hatta bazı bilim inşaları hiçbir zaman bunun gerçekleşmeyeceğini, boşu boşuna uğraşıldığını dahi dile getirdiler.

Son yıllarda giderek artan bir şekilde dünyanın önemli noktalarındaki füzyon denemelerinde rekorlar kırılmaya başlandı.

İlk kez 1991’de rekor kırılmış. Ardından 2020’li yıllara kadar tek tük gelişmeler var ama sadece 2021’de 3 ve içinde bulunduğumuz 2022’de yine 3 tane rekor daha kırılmış. Tabi bunların hepsi de gelişmelere dair kırılan rekorlar. En son gerçekleşense: nükleer füzyon yoluyla ilk net enerji üretimi.

Enerji kaynağı dedik! Nükleer Füzyon dedik! Peki, nedir bu nükleer füzyon? Öncelikle en baştan nükleerden başlayalım. Çünkü nükleer reaktörlerle zaten enerji üretiliyor. Nükleer, Fransızca nucléér "çekirdeksel" sözcüğünden alıntıdır.  Nüklei(çekirdik) kelimesinden geliyor. Şu anda enerji üreten nükleer reaktörler atomun çekirdeğini parçalayarak enerji üretiyor. Bölerek enerji üretilen bu işleme de nükleer fisyon deniyor.  Füzyon ise bunun tam tersi. Hafif çekirdekler birleştirilerek ağır bir çekirdek oluşturuluyor. Birleştirilerek enerji çıkartılan bir işlem bu.

Nükleer füzyonda Hidrojen atomlarının çekirdekleri birleştiriliyor. Bu tepkimeyi örneklerle açıklayacak olursak, milyarlarca yıldır tüm yıldızlarda Hidrojen atomları birleşerek Helyum’a dönüşüyor. Güneş dahil. Bu işlem sonucunda meydana gelen ışıkla aydınlanıyoruz, ısıyla ısınıyoruz. Yeryüzündeki canlılığın kaynağı bu doğal nükleer füzyon reaktörü.

Düşünsenize aynısını Dünya’da yapıp kontrol edebilirsek neredeyse sınırsız bir enerji kaynağına elde edilmiş olacak. Çünkü böyle bir reaktörün yakıtı yani girdisi mesela deniz suyu olabilir. Çıktısıysa çok güçlü bir enerji. Üstelik sera gazı da çıkarmadığı için tertemiz, çevreye hiçbir zararı yok.

Uluslararası gündeme yansıyan gelişme işte bu. Şu an da laboratuvar ortamında bu enerjinin üretimi gerçekleşti. Artık sırada bunun kontrol edilebilmesi, depolanıp saklanabilmesi ve kullanılabilirliği üzerine yoğunlaşılacak.

Bu büyük bir bilimsel başarı. Hem insanlık tarihinin hem de gezegenin kaderini belirleyecek ölçüde önemli bir gelişme. Güneşin enerji üretim şeklini yeryüzünde de uygulayıp gerçekleştirebileceğimiz artık bilimsel olarak kanıtlanmış oldu.

Peki bu enerji ne zaman kullanılmaya başlayacak?

Bu çalışmanın ortaya çıkması ile şimdiden özel girişimler kurulmaya başlamış bile. Girişimciler birkaç yıl derken, bilim insanları ise en az 10 yıl diyor.

Bakalım belki de 2030’lu yıllarda füzyon reaktörlerinin kullanılarak gündelik hayatta ki enerji ihtiyacımızın karşılandığını görürüz…

Ahmet MEKE

Çevre Bilim Uzmanı / Arkeolog

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.