YAĞMUR YAĞINCA 2
İSTİKLAL MARŞI
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va'dettigi günler hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı:
Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.
O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arsa değer belki başım.
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!
**
Yağmur Yağınca
dedik başlık attık ya..
Her yağmur yağışı güzeldir...
Severiz yağmuru yağmurları
Yağmurda ıslanmaları.
Uzun zaman yağmur yağmadı.
Yağmazsa kıtlık yokluk olur...
Berekettir yağmur
Hele o ilk yağmur toprağa düştü mü?
Toprak mis gibi kokar...
Bizlere ayrı bir yaşam sevgisi
sevinci verir katar.
Dağ taş ova ağaclar ormanlar yağmur sularında ıslanır yıkanır...
Havanın tozu tomuru yere iner.
Gübre samra olur fidanlara ağaçlara...
Otlara çimenlere..
**
Yağmur Yağınca
Köylü boylu çiftçi sevinç mutluluk içinde olur kalır...
Ne zamandır bu yağmuru bekliyorlardı.
Yağmurun yağması onları hızlandırdı, harekete geçirdi...
Yaşlısı genci sevinç içinde...
Her yerde traktör sesi.
Tarlalar sürülüyor.
Yaz bahçeleri bozuluyor.
Kışlık yeni birşeyler ekiliyor yerlerine.
Arpa buğday
Önceden ekilen buğdaylar çimlenmiş.
Ekilen yerler yavaş yavaş yeşeriyor.
Ne güzel toprak doğa...
Yaşamak yaşatmak ne güzel...
Merhaba hayat yaşam...
Esenkalın
19.11.2020
Turan Serin