Sayıştay Başkanlığı’nın 2023 yılı denetim raporlarında üniversitelerimizde görülen aksaklıkları incelemeye devam ediyoruz.
Başkanlığın tespit ettiği kusurları inceleyip sınıflandırdığımızda bulguya sebep olan kusurları genelde beş başlık altında toplandığını görüyoruz. 1- Kiraya verilen ve kiralanan yerlerle ilgili yapılan yanlışlar. 2- Taşınmazlarla ilgili yapılan yanlışlar. 3- Muhasebe işlemleriyle ilgili yapılan yanlışlar. 4- İhale mevzuatı ile ilgili yapılan yanlışlar. 5- İdari yetkilerin yanlış ve/veya kötüye kullanımıyla ilgili yapılan yanlışlar.
Biz sondan doğru başlayıp idari yetkilerin doğru kullanılmamasıyla ilgili yanlışlarla başlamıştık. Bugün bu yazdıklarımızı toparlayarak önümüzdeki yazıdan itibaren de ihale mevzuatı ile ilgili yapılanları değerlendirmeye başlayacağız.
Başkanlığın 167 üniversite içerisinde tespit ettiği ve %40’lara varan idari tasarrufun doğru kullanılmaması yönünde tespit ettiği bulguları sıralayacak olursak iki yanlışın çok fazla şekilde, çok farklı üniversitelerce de yapıldığını görüyoruz.
Bunlardan birincisi;işçilerin birikmiş yıllık ücretli izinlerinin kanuna uygun olarak kullandırılmasına ilişkin tedbirlerin alınmaması, ikincisi ise iç kontrol sistemlerinin halen bir düzene oturtulmamış olmalarıdır. Tam tamına on üçerden yirmi altı yükseköğrenim kurumunda başkanlık bu kusurları tespit etmiş.
Tespit edilen diğer bulgu başlıklarına ‘Yok Artık’ diye diye bakmaya başlayalım.
- Rektör Yardımcısı ve Genel Sekreter Yardımcısı Görevlendirmelerinde Sayı Sınırlarına Uyulmaması.
- Rektör Yardımcılığına Üniversitenin Kendi Kadrosunda Bulunan Öğretim Üyelerinden Atama Yapılmaması.
- Sağlık Bakanlığında Tabip ve Diş Tabibi Kadrosunda Olup Üniversite Hastanesine Eğitim Amaçlı Görevlendirilen Personelin Taban Ödemesinde, Araştırma Görevlileri ve Asistanlar için Belirlenen Katsayının Esas Alınması.
- Üniversitenin Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğüne Ait Merkez Müdürlüklerinde Üretilen ve Satışı Yapılan Muhtelif Mamulün İlgili Stok Kayıtlarına Alınmaması.
- Bilimsel Araştırma Proje Bütçeleri kullanılarak idari birimlerin taşınır ihtiyaçlarının karşılanması.
- Genel Sekreter Yardımcısı Görevlendirmelerinde Mevzuatla Belirlenen Sınırlamalara Uyulmaması.
- İmzalanan Protokollerde Arazi Kira Bedellerinden Şirketin Bazı Giderlerinin Düşülmesi Hükmüne Yer Verilmesi.
- Üniversiteler tarafından vakıflara tesis edilen intifa-üst hakkıyla ilgili süreçlerde hatalar bulunması.
- Barınma Hizmeti Sunan Tesislerin Atıl Vaziyette Bekletilmesi.
- Teorik ders olarak yıl boyunca devam etmesi gereken uzmanlık alan derslerinin yaz ve yarıyıl tatillerinde fiilen yapılmaması.
- Tıp Fakültesi Öğretim Üyelerinin Sağlık Uygulama Tebliğindeki özel oda ücretlerinden muaf tutulmaları.
- Personelin Mesai İçi Döner Sermaye Katkı verilerinin otomasyon sistemine mesai dışı veri olarak girilmesi.
- Döner Sermaye Katkı Paylarının personelin gelire katkısı dikkate alınmadan dağıtılması.
- Döner Sermaye İşletme Müdürlüğünde oluşturulan Etik Kurulu Koordinatörlüğünce Bilimsel Araştırma ve İnceleme Başvurularından Ücret Alınması.
- Düzenlenen Fen ve Sanat Kurallarına Uygunluk Raporları ile Yapılara Ruhsat Kazandırılması.
- İkinci öğretim tezsiz yüksek lisans gelirleri için ayrılması gereken payların ayrılmaması.
- Enerji verimliliğinin sağlanması hedeflerinde eksiklikler bulunması.
- Sağlık Alanı Dışındaki Personele Artırımlı Sabit Ek Ödemede Bulunulması.
Bir rektörün veya üst yönetiminin atayacağı rektör yardımcısı, genel sekreter yardımcısı gibi kadrolara ne kadar görevlendirme yapabileceğini bilmemesi gerçekten şaşırtıcı. Şayet bile bile de bu tür görevlendirmeler yapabiliyorlarsa da aşk olsun ama amiyane tabirle muhteremler ya sayı saymasını bilmiyorlar, ya da dayak yememişler. Yine önemli bir salgın tehlikesi geçirdik ve önümüzdeki süreçte de neler yaşayacağımız meçhul. Kamunun nasıl konaklama yeri aradığına hepimiz şahit olmuşken bu kurumlarımızda bulunan konaklama amaçlı konutların atıl şekilde tutulmasının hesabını da nasıl sorulacağını dört gözle bekliyoruz. Bir başka iç acıtan nokta ise döner sermaye adı altında personele dağıtılan ek ödemelerdeki keyfilikler. Performans ölçme ve tekniklerinin bu kadar kolay yapılabildiği günümüzde üniversitelerde bu keyfiliklerin halen sürüyor olması da inanın çok can sıkıcı.
Ellerinde bu kadar imkân, bu kadar yetki varken ve her yıl kurumlarına misafir olan ülkemizde denetimin asırlık çınarı olan Sayıştay’ın tecrübeli elemanlarının tespit ve değerlendirmeleri varken bu kadar fazlaca kusur inanın anlaşılır değil.
Eski otomobillerde lambalardan birinin yanmaması sürücü tarafından fark edilmesi güçtü ve binerken yanan ampul yolculuk sırasında da yanabilir ve fark edilmeyebilirdi. Trafik kontrolü yapan görevliler aracı durdurduklarında bu kusuru görüp uyarırlar, ceza dahi yazabilirlerdi. Ancak günümüzde araçların çoğunda artık bu kontroller otomatik olarak aracın ön panelinde görünüyor. Artık mazeretimiz kalmadı. Kurumlarımız için de çok farklı değil ve işini hakkıyla yapmak isteyen her yöneticiye bu imkânlar fazlasıyla sunuluyorken bunca kusur, ihmal, eksiklik ve keyfiliğe göz yumulması veya mazeretler aranması bir şekilde hukukilik kazanmış olsa da hiç vicdani değil.
Yukarıda başlıklar halinde belirttiğimiz tüm bulgular üzerine uzun uzun sayfalarca yazılabilir. Zaten raporlarda bolca örneklemelere de yer verilmiş. İnanın okudukça insanın ‘Yok Artık’ diyesi geliyor.
Maalesef idari kaynaklı kusurlar bu kadarla da bitmiyor. Devam edeceğiz ama Muğla’ lı hemşerilerimizi fazla bekletmemek adına önümüzdeki yazımızda diğer üniversitelerde olduğu gibi bizim üniversitemizde de görülmüş olan kusurları ele alacağız.
Erdal ÇİL