CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, bugünün Meclis için özel bir gün olduğunu söyledi.
Muğla'nın Milas ilçesi Akbelen mevkiindeki maden sahasında vatandaşların topraklarına sahip çıktığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Siz toprağınıza sahip çıkıyorsanız bilin ki vatanınıza sahip çıkıyorsunuz. Toprak vatandır, toprağın olmadığı yerde vatan olmaz. Ağacınıza, bahçelerinize, ormanda yaşayan canlılara sahip çıkıyorsunuz." değerlendirmesinde bulundu.
"Ağaç olsaydı tek başına hadi kes diyelim ama ormanın içinde ayrı bir hayat var" diyen Kılıçdaroğlu, arısından, kurdundan kuşuna kadar her türlü canlının ormanda yaşadığını belirtti.
Türkiye'nin Paris İklim Anlaşması'nı imzaladığını anımsatan Kılıçdaroğlu, "Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak Paris İklim Anlaşması'nı da imzalamışsınız. 'Kömür tüketen santralleri kapatacağım' demiş, söz vermişsiniz. Parlamentodan geçmiş, milletvekilleri altına imza atmış, Resmi Gazete'de yayınlanmış ama buna rağmen 'ben yoluma devam ediyorum' diyorlar. Bakın Allah'ın güneşi bedava. Elektriğe ihtiyacınız varsa bedava zaten. Doğal gaz, kömür için para ödüyorsunuz. Güneş panellerini kurarsınız, istediğiniz kadar elektrik elde edebilirsiniz." dedi.
Akbelen bölgesinin yüzde 75-80'i için maden arama ruhsatı verildiğini iddia eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Talana o kadar hazırlar ki. Ben boşuna mı beşli çeteler diyorum. Dilimde tüy bitti. Bu memleketi beşli çeteler mi yönetecek yoksa yasalarla mı bu ülke yönetilecek? Bu ülke adaletle mi yönetilecek? Beşli çetelerin gücüyle ülkeyi yönetmeye kalkarsanız tablo bu olur. Utanmadan, sıkılmadan ağacını ormanını koruyanı, ormanının yanında duranı, hayvanlarının yanında duranı, çiçeğinin, börtü böceğinin yanında duranı marjinal ilan ediyorsunuz."
"Maden elbette çıkarılmalı"
Kendi coğrafyasına, ülkesine ihanet eden başka bir ülke ve yönetim görmediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Maden elbette çıkarılmalı, kimse 'maden çıkarılmasın' demiyor. Ama talan edilmeden çıkarılabilir. Orman yok edilmeden de çıkarılabilir. Yerin altından çıkaracaksan bunun usulü, adabı da var. Çıkarırsın onu. O da var zaten. Ama orada 'İçme suyuna zarar verecek ve Bodrum susuz kalacak' deniyorsa sen onu çıkaramazsın. Onu çıkarmaya kalkıyorsan 'Ben sadece ormanı değil insanı da yok etmeye karar verdim' demektir. Çünkü 'İnsanı da susuz bırakacağım' demektir. Vicdan gözü karartıyorsa ve gözlerini para bürümüşse gelecekleri nokta budur."
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, kendisinin ve CHP'lilerin her yerde Akbelen halkının sözcüsü olacağını ifade ederek Akbelen halkına su ve yiyecek ulaştırmak isteyen CHP'li belediyelerin engellendiğini ileri sürdü.
Cumhur İttifakı'nı oluşturan partilerin "vicdanlı milletvekillerine" Akbelen'e gidip bakmaları çağrısında bulunan Kılıçdaroğlu, kendisinin görüp duyduklarını onların da görüp duymasını istediğini söyledi.
"Toprak meselesi, vatan meselesi..."
Kemal Kılıçdaroğlu, bu çağrıyı bugün Meclis Genel Kurulu'nda da yapacaklarını belirterek, Cumhur İttifakı partilerinin milletvekillerinin Genel Kurul salonuna gelmeyip koridorda bekleyeceklerini, Meclis'te çoğunluk sağlanırsa içeri girerek 'hayır' oyu vereceklerini iddia etti.
Elinin, "hayır" diyene oy verenlerin iki yakasında olacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Ağacı seven, kurdu, kuşu seven, toprağını seven, vatanını seven bir kişi buna 'hayır' diyemez. Bu sıradan bir olay değil. Sıradan bir olay olsa tamam, itiraz et, 'Kardeşim ben buna katılmıyorum' de. Ama bu bir toprak meselesi, vatan meselesi, su meselesi, hava meselesi." ifadelerini kullandı.
Kömürü işleyecek santrallerde filtrelerin yetersiz olması halinde yaşanacak olumsuzluklara değinen Kılıçdaroğlu, "O nedenle sizin hakkınızı ve hukukunuzu savunmak benim, arkadaşlarımın, bütün vatanseverlerin ortak görevi." diye konuştu