Muğla’nın önemli turizm ve tarih lokasyonlarından biri olan Datça’ya Cumhuriyet Halk Partisi Belediye Başkan Aday Adayı olan Mesut Yar, kısa ve orta vadede ilçeyi Dünya’nın en bilinen destinasyon markalarından biri yapmak için liyakatli ve her biri alanında uzmanlaşmış bir ekiple “yerelden globale” çalışmalarına başladı.
Mesut Yar, “Neden Datça?” sorusuna şu cevabı verdi:
“Çünkü Datça kadar kadim ve yaşam birikimi olan bir ilçenin önce kadrinin bilinmesine ihtiyaç var. Bu anlamda Datça’yı arama motorlarından karşımıza ilk çıkan ‘Ege’de bir sahil kasabası’ tanımından çıkarmak gerekiyor. Antik zamanlardan bu yana birçok medeniyete başkentlik yapmış böyle bir coğrafya her şeyden önce ‘Dünya Kültürel Mirası’ olarak büyük bir hazine değerini taşıyor. Ancak daha UNESCO listesine bile girememiş. Plansız büyümenin kurbanı olarak kimliksiz bırakılmış ve yalnızlığına terkedilmiş. Kimsenin Datça’yı modern dünyaya ve medeni bir ufka entegre edememe gibi bir lüksü yok. Buna yerli ya da sonradan Datçalı ayrımı yapmadan hep birlikte parmak göstermek zorundayız.”
“DATÇA, SAHİL ŞERİDİ KASABASINA DÖNÜŞMÜŞ DURUMDA”
“1997 yılında belgesel çekmek üzere geldiğim ve hemen akabinde yerleştiğim güzel Datça; Homeros, Can Yücel gibi tarihin en büyük ozanlarının yazılı mirası olan bir köy iken şimdi üzerine giydirilen gömlekle biçimini ve içeriğini kaybetmiş sıradan bir sahil şeridi kasabasına dönüşmüş durumda. Ulaşımdan alt yapısına, tarımından görünümüne kadar ‘ben yaptım oldu’ zihniyetine teslim olmamızı kimse bizden beklemesin. Bu yüzden hem partili arkadaşlarım hem de kendini vizyonuyla büyüleyici bir ufka hazır hisseden her değerli Datçalı kardeşlerimle önce çalışıp sonra gülüşerek yarının Datça’sını yapılandıracağız. Belki zor ama asla imkansız değil. Ülkeme, ayrım yapmadan her insanıma ve Datça’ya güveniyorum. Sorumluluk almak benim yaşama prensibim. Ve prensiplerinden taviz vermeyen biri olduğumu bugüne kadar başardıklarımla tüm Türkiye biliyor çok şükür!” diyerek yanıt verdi.
Datça’nın sorunlarını kendini Datçalı hisseden herkesin ağzından usanmadan dinleyen Mesut Yar, ailesinin de yıllardır yerleşik olarak yaşadığı ilçedeki tüm yoksunluk ve yokluğu pratikte de yaşadığını belirterek Datça için önceliklerini şöyle sıraladı:
“Her şeyden önce sağlık gelir. Datça halkı ve sakinleri hastane yolunda can çekişmeyecek kadar değerli. Mevcuttaki hastane bırakın derde derman olmayı, kendi yaralarını saramayacak kadar yetersiz. Hayat pahalılığının getirdiği memur kaçışları Datça’yı yaşanacak değil, yolunda can verilmek zorunda kalacak bir yer haline getirmiş. Marmaris ilk Muğla son çıkış. Böyle yaşanır mı; hayır! Bu yüzden önce bizzat Datçalı kardeşlerime sağlık hizmetini iki ayrı özel hastaneyle, cebinden sembolik bir harcama yaparak her ihtisas alanında hizmet alacağı bir Can Yolu açacağız. Bunun için gerekli yatırımcılardan sözü aldım.”
Datçalı gençlerin coğrafik konumun doğası gereği turizm, tarih, tarım ve gastronomi başlıklarında liyakati önceleyen bir eğitim sistemine ihtiyacı var. Bunu tek başına bir ihtisas lisesi değil, kolejiyle ve Datça Üniversitesi ile gerçekleştirebilmek ve ‘eğitimde fırsat eşitliği’ hakkını ilçe bazında yaygınlaştırmak için gerekli yatırımın taslak sözleşmelerini ve görüşmelerini tamamladım. Datçalı hiçbir genç gelecek kaygısını taşımayacak. Nokta.
Bayındırlık hizmetleri başta olmak üzere erişim, su, enerji gibi anayasal hakları eksiksiz alabilmesi için tüm Datçalılar adına sesimizi alternatif mecralarda da yükseltip, hibe öncelikli yerli ve uluslararası kredileri ilçeye taşıyacağız. Sürdürülebilir çevrecilik adına da birçoğunun ön görüşmeler tamam, sırada ‘kusursuz pilot bölge’ kavramını pratiğe geçirme yetkisini almak var. Alacağım ve yapacağım.
‘BENZERSİZ DATÇA’
Datça’nın hepsi birbirinden değerli köyleri ve köylülerinin ihtiyacı olan işletme ve üretim finansmanını gerçekleştirecek ve ‘Benzersiz Datça’ kavramının yerel üretimle gerçekleşeceğine inanan samimi bir sermaye var. Kolektif üretim için Datça’nın onayını bekliyor. Önce Datçalı kardeşlerimden vekaleti ardından hepsi için alacağım asaleti masaya koyacağım. Ekeceğimiz badem, incir, zeytin, hurmayı, üzümü bütün dünyaya tanıtmak ve Datça’nın coğrafik ürünlerini herkese tattırmak boynumun borcu. Ağızlardaki lezzet Datça’dan başlayacak, bu da net!
Elbette proje, ama teoride vaat olarak kalan değil, pratiğe hazır yüzlerce vizyon çalışmamız var. İşi şansa bırakanları, ‘herkes kendi şansını yaratır’ gerçekliğiyle kolektifimize kazandıracağız. Çünkü yıkmaya değil, yapmaya sevdalıyız. Sadece bireysel değil, toptan mutlulukla Datça vizyonunu güzel ülkemize ve giderek tüm dünyaya taşımaya da kararlıyız. Datça bunu çoktan hak etti; eğer seçilirsem hak yerini bulacak”
Bugüne kadar yaptığı yayınlar ve özellikle de belgesellerde ‘Datçalı olmak’ kavramının evrensel olduğunu milyonlarca insana aktaran CHP Belediye Başkan Aday Adayı Mesut Yar, bundan sonrası için de “Datça türlü bir şey benim istediğim” temennisini dillere pelesenk edeceğinin de altını çizerek “artık alandayız; gönül ve fikir evimize görüş ayırt etmeden herkesi bekliyoruz” diyerek sözlerine son verdi.