Yorgancı, “Milli savunma işçisi asgari ücret düzeyine mahkûm edildi. Buna Allah da razı olmaz, kul da razı olmaz. Çok öteye gitmiyoruz. Talebimiz, 2016 yılındaki alım gücümüze geri dönmektir.” dedi.
“ÖNCELİĞİMİZ HAK MAHRUMİYETİMİZİN GİDERİLMESİDİR”
Türk Harb-İş Sendikası Muğla İl Temsilcisi Musa Yorgancı, uzun süredir tıkalı kulaklara sözünü tesir ettiremediklerini için konuşmasına Musa Aleyhiselam’ın duasıyla başlayacağını belirtti.
Temsilci Yorgancı, “Allah’ım göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimin bağını çöz ki sözlerim anlaşılsın. Türk Harb-İş işçisinin önceliği çalıştığı kurumun kutsallığı, her fabrikasını, bir kale gördüğü işyerlerinin ürettiği ve onarımını yaptığı işlerin nihai kullanıcısı Mehmetçiğe aksamadan ulaşmasını sağlamaktır. Bunun için, yeri gelir fabrikasında araştırır, geliştirir, üretir ve onarım yapar. Yeri gelir Mehmetçikle birlikte mavi vatanda gemilerde, sınır ötesinde cephede, istikbâlimizin göklerdeki teminatı uçaklarımızın, helikopterlerimizin içinde mesai mefhumu gözetmeden çalışır. Ama bugün, temsil ettiğim bu emekçilerimizin hak mahrumiyetinin giderilmesinden daha öncelikli bir durum yoktur. Çünkü duyarsız kalınan her gün, geçim sıkıntısı çeken kalifiye personelimizi emeklilik sebebiyle kaybediyoruz, yetişmeye başlayan genç kardeşlerimizi istifa sebebiyle kaybediyoruz. Böyle giderse gemilerimizi, uçaklarımızı, tanklarımızı, silahlarımızı ayakta tutan fabrikalarımız ciddi bir bekâ sorunu yaşayacaktır. Bu sıkıntılarımızı Eylül ayından bu yana muhataplarımıza anlatamadığımız için eylemsellik sürecine geçtik. Sorunlarımızı, tüm kamuoyuna haykırıyoruz.” dedi.
“ÜLKEMİZDE UYUMA NUMARASI YAPAN YÖNETİCİLER VAR”
“Malumunuz üzere, Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, özel güvenlik ve yabancı askeri işyerlerini kapsayan alanda örgütlü bir sendikayız.” diyen Temsilci Yorganci, “Bu iş kolunun karşı karşıya olduğu tehditleri duyurana, hak ettiğimizi alana, savunma sanayisinin bekasını kurtarana kadar, sokakları ve kamuoyunu meşgul etmeye devam edeceğiz. Öncelikle şunun bilinmesini isterim ki, bizim kimsenin aldığı ücrette gözümüz yoktur. Vereceğim örnekler yaşanan çarpıklığı gözler önüne sermek, alamadığımızı almak, verilmek istendiğinde bahanelerin geçerli olmadığını gözler önüne sermektir. 14 Ocak 2024 tarihinde, altıncı ve 11’nci ücret derecesinde iki kardeşimizin aldığı maaş bodrolarını paylaşmak istiyorum. Asıl işi yapan bu kalifiye işçi kardeşlerimiz 20 bin ve 23 bin TL ücret alırken yanında tamamlayıcı bir işi yapan farklı statüde çalışan bir başka çalışanın 40 bin 50 bin TL ücret alması hakk mıdır? Adalet midir? Buna benzer çarpık örnek demiryollarında farklı statüde çalışan iki makinist arasında da böyledir. Bir diğer kurumda farklı statüde aynı işi yapan güvenlik görevlisinde aynı çarpıklık vardır. Her ne kadar bunu dile getirmekten uzak duran yetki makamını işgal edenler olsa da. Bir büyüğümüzün lafını şimdi ben hatırlatmak istiyorum. Uyuyanı uyarmak kolaydır, uyuma numarası yapanı uyandırmak zordur. Bu ülkede uyuma numarası yapan yöneticiler var, yetkililer var, sendikacılar var. Uyuma numara yapmayın, görmezden gelmeyin, tabanınızdaki yangını görün, sesinizi çıkartın. Çözüm üretin, adaleti isteyin, kurumların bekasını tehlikeye atmayın. Örgütlü emekçileri asgari ücrete mahkûm etmeyin. Taşın ucundan sizde tutun. Herkes cesareti kadar adım atar, yüreği kadar çabalar, bahanesi kadar da kaçar.” diye konuştu.
“VASIFSIZ İŞÇİLER DAHA FAZLA ÜCRET ALMAYA BAŞLADI”
İl Temsilcisi Musa Yorgancı, sözleşme döneminde 7 bin 500 TL ücret alan işçilerin ücretlerini 15 bin TL’ye tamamlayıp üzerine de yüzde 45 zam verilmesinin Harb-İş işçisi ve aynı durumdaki vasıflı işçiler için sadece yüzde 45 zam anlamı taşırken, vasıfsız işçiler için yüzde 107 zam anlamına geldiğini belirtti. Temsilci Yorganci, “Buda yetmezmiş gibi, sözleşme yenileme tarihi ocak olan bu işçilerin harb-iş işçisine göre yüzde 22 gibi fazladan enflasyon farkı alması nasıl bir tablo çıkardığını bir örnekle anlatayım. KHK ile kadroya geçen temizlik görevlisi olarak çalışan bir işçi 2023 Ocak ayında 7500 TL alırken Harb-İş emekçisi 20 bin TL alıyordu. Bu tahrifattan sonra 2024 Ocak ayında tablo ne oldu biliyor musunuz? 20 bin TL alan Harb-İş üyesi 23 bin TL, 7500 TL alan ve KHK ile kadroya geçen çalışan 33 bin 900 TL almaya başladı. Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa.” şeklinde konuştu.
“2016 YILINDAKİ GÜCÜMÜZE GERİ DÖNMEK İSTİYORUZ”
Temsilci Yorgancı, sözlerini şöyle sürdürdü: “20 yıldır sistematik bir şekilde emekçinin sırtında ağırlaşan gelir vergisi adaletsizliği, kambur olmaktan çıkmış, gelirimizden haraç kesen bir sistem haline dönüşmüştür. 20 yıl önce asgari ücretin 3,5 katı alan bir Harb-İş emekçisi kasım ayında yüzde 20’lik vergi dilimine girerken, bugün Mart ayında sözleşmeden alacağı yüzde 10’luk zammın yüzde 5’ini ek vergiye veriyor. Devamında Mayıs ayında yüzde 27’lik dilime ulaşıyor. Bir düzenleme yapılmazsa, ülkenin vergi rekortmeni kamu işçisi Kasım ayında bir ilke daha imza atacak. Yüzde 35 lik vergi dilimine girmiş olacak. Bodrolarımızda hak edişe bakıyoruz, üzerimize hac farz. Ele geçene bakıyoruz zekâta muhtaç. Yaa sizden mucize beklemiyoruz. İstediğimiz adalet. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alacaksanız. Adaletin kestiği parmak acımaz ama adaletsizliğin ezdiği vicdanlar bir ömür boyu sızlar unutmayın. Bunca adaletsizlik, bunca vergi kamburu, bunca görmezden gelme. Sonuç asgari ücret düzeyine mahkûm edilen milli savunma işçisi. Buna Allah’ta razı olmaz, kul da razı olmaz. Çok öteye gitmiyoruz. Talebimiz, 2016 yılındaki alım gücümüze geri dönmek. İnsanca yaşamak enerjimizi işimize harcamak istiyoruz, ordumuz için üretmeye devam etmek istiyoruz.”