BBP MUĞLA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI ADAYI HARUN AKIN

Sayın başkan yerel seçimler yaklaşıyor. Bu açıdan sizin görüşlerinizi HABER GAZETESİ olarak kamuoyuna aktarmak bizim bir görevimiz. Bu konuda size birkaç sorum olacak. Öncelikle partiniz rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu, temiz ve...

BBP MUĞLA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI ADAYI HARUN AKIN

Sayın başkan yerel seçimler yaklaşıyor. Bu açıdan sizin görüşlerinizi HABER GAZETESİ olarak kamuoyuna aktarmak bizim bir görevimiz. Bu konuda size birkaç sorum olacak. Öncelikle partiniz rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu, temiz ve dürüst siyaset adına ömrünü verdiği ve sizlere bıraktığı en önemli mirastır. Sizlerin bu mirası daha yükseklere çıkarmak için ne gibi çalışmalarınız ve hedefleriniz var.

Büyük Birlik Partisi (BBP) 20 yıllık bir geçmişe sahip parti. Ülkenin kurulduğu günden bu yana ülkenin geldiği hiçbir konuda biz vebali olmayan tek siyasi partiyiz. Rahmetli genel başkanımız, “dik duracağız, doğruları söyleyeceğiz ve düz yürüyeceğiz, Haksız bir dava sultan olacağıma, Haklı bir davada tek başıma yürürüm” demişti. Şimdi bizde siyasi ahlakımızı ve siyasi edebimizi ondanda edindiğimiz ilkeler doğrultusunda yapıyoruz. Tabi biz diğer partilere göre çok zor koşullarda çok zor şartlarda yapıyoruz bu siyaseti. Bunlar nedir derseniz eğer, partimizin genel merkezi dahil olmak üzere bütün kadroları, teşkilatları, bütün hizmetlerini kendi kaynaklarıyla yürütüyor. Yani bir şekilde, hiçbir yerden maddi anlamda bir katkı almadan tamamen gönüllü olarak sevdalı olarak yürütüyorlar.Bu ülkeye bu millete doğru söylemek doğruları gündeme getirme adına hareket ediyorlar.

Bizde bu noktada elimizden geldiğince milletimize doğruları söylemek, doğruları dile getirmek adına bu mücadelemizi sürdürüyoruz ve sürdürmeye devam edeceğiz. Bu mücadelemizden kimsenin kuşkusu olmasın. BBP genelde halk nezdinde küçük bir parti oy oranı az olan bir parti olarak gözükür. Ama  BBP fikirleriyle duruşlarıyla büyük bir partidir. En azından fikir partisidir. Derleme toplama değildir. BBP kadrolarında makam mevki talebi de yoktur.

Olsa zaten rahmetli çok şeye sahip olabilirdi.  

Geçmiş dönemlerde rahmetliyle yakın olmam nedeniyle de birebir görüşürdük. Zaman zaman bir araya gelirdik. Bir çok medya patronu olsun, holding sahibi olsun onlardan maddi anlamda bir çok teklif gelmiştir. Hiç birini kabul etmemiştir. Parti içerisinde zaman zaman bazı arkadaşlarımızda eleştirmiştir. “Bu bir siyaset başkanım neden kabul etmiyorsunuz” diye eleştirildiğinde cevap olarak “Ben kimsenin boyunduruğu altına girmem arkadaşlar kimse babasının hayrına getirip bu parayı vermez ilerleyen sürede bunun bir bedeli olur “ demiş ve red etmiştir. Bizde aynı desturla devem ediyoruz. Ülkenin geldiği noktada BBP duruşunu daha iyi analiz etmeye başladı. BBP’nin gerekli yerel gerekse genel seçimlerde çok büyük sıçrama yapacağına inanıyorum.

Ülkemiz üzerinde son günlerde görülen olumsuz gelişmeleride dikkate alırsak partinizin önümüzdeki seçimde nasıl bir strateji izleyeceğini biraz bahseder misiniz?

Biz vatandaşımıza doğruları söyleyeceğiz. Ülkemizin şuan geldiği durumda 20 yıllık BBP’nin geçmişinde vebali yoktur, her zamanda doğruları söylemiştir. Biz yine halkımıza doğruları aktarıp doruları söyleyeceğiz. 17 Aralık sürecinden bu yanana ülkemizin durumu ortada. Nerden baksanız 150 milyar dolar civarında bu ülkeye zararı olmuştur.

17 Aralık’tan beri yaşanan sürece bakıyorsunuz. Hırsızlar bir kenara bırakılmış sadece devlet içerisindeki kadrolarla uğraşıyorlar. Hırsızın hiç mi suçu yok. Bunu vatandaşımızın iyi analiz etmesi gerekiyor. Geçmiş dönemlere bakın Başbakan yine mağdur edebiyatı yapıyor. Kefenimizi giydik yola çıktık. Ben onların kefen giyip yola çıktıklarına da inanmıyorum. Kefen giyip yola çıkan insan hırsızlık yapmaz, yaptırmaz.

Paralel bir devletten bahsediyor,  devlet içerisinde bir yapılandırmadan bahsediyorlar. Bana göre Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına böyle açıklamalar yakışmıyor. Bu onun acizliğini gösterir. Siz Türkiye Cumhuriyeti Başbakanısınız böyle bir yapılanma var ise neden müsaade ettiniz neden göz yumdunuz. Bunun sorumlusu gene sizsiniz. Ben değilimyada vatandaş değil. Böyle bir yapılanma bugün yapılacak bir yapılanma değil.

Sizin bu konuda bir stratejiniz varmı? Bu konuyu işleyecek misiniz?

Tabi ki de işleyeceğiz. Halkımızın iyi görmesi lazım iyi analiz etmesi lazım, dediğim gibi her sene böyle olayları başbakan çok iyi bir şekilde mağdur edebiyatıyla kendine çevirmeyi iyi biliyor. Yine aynı şeyi yapıyorlar. Halkımıza tek tek anlatacağız. İzah edeceğiz. Şuanda ülkemizi iyi günler yaşıyor. İleriki sürelerde daha çetin, çok daha vahim günler bekliyor.   Hepimizin daha duyarlı olması gerekiyor. Bununda en mantıklı yolu, biz parti olarak darbeye her zaman karşı olmuş bir partiyiz. Bir takım farklı dış güçlerle hareket ederek değil, kendi sorunlarımızı, problemlerimizi sandıkta çözeceğiz.

Muğla özeline dönecek olursak ilçelerde ve büyükşehirde, sizde büyükşehire adaysınız, adaylar hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz? Başarı anlamında bizi biraz aydınlatabilir misiniz?

İnanarak yola çıktık. Önümüzdeki yerel seçimlerde de gerek parti içerisindeki arkadaşlarla, gerekse Muğla’daki tanıdığımız gönül dostlarımızla yaptığımız istişareler sonrasında arkadaşlar büyükşehir başkanı olmam için beni önerdiler. Bu doğrultudan itibaren bende adaylığımı açıkladım. Daha sonrada ilçelerle ilgili görüşmelerimiz devam ediyor. Önümüzdeki  hafta, menteşede dahi olmak üzere diğer ilçelerdeki adaylarımızı da açıklayacağız.

Biz bu yerel seçimde tüm Türkiye’de olduğu gibi Muğla’da da hiçbir şekilde hiç kimseyle iş birliği yapmayacağız. Kendi adaylarımızla kendi amblemimizle seçimlere katılacağız. Seçim sürecinde, bizim özellikle maddi anlamda hiçbir yerde hiçbir şekilde destek almıyoruz. Tamamen kendi imkanlarımızla bu süreci götürüyoruz. Ama Muğla’da adım atmadığımız yer görüşmediğimiz insan, sıkmadığımız el kalmayacak. Kendimizi ifade edeceğiz. Muğla adına doğruları dile getireceğiz. Muğla Büyükşehir olmak üzere tüm ilçelerde yerel seçimin parlayan yıldızı olacağız. Bunu herkes görecek.

Ben kendimi bir Muğla ağşığı, Muğla sevdalısı olarak tanımlıyorum kendimi. Bu noktada da daha öncede söyledim, AKP, MHP, CHP, DYP, DP olabilir hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun, biz Muğla’da yaşıyoruz, Muğla’da doğru olan neyse gelin beraber yapalım.  Ben Muğla için 48 proje hazırladım ilerleyen zamanda daha detaylı bilgiler vereceğim.

Muğla’da genel bir kanı var bu kanının yıkılmasını istiyorum ben. Deniliyor ki CHP kim aday olursa olsun o kazanır, Muğla’da seçimi o alır. Ama ben inanıyorum ki Muğla bu tabuyu yıkacak. Yani oyunu hizmetten yana kullanacak, doğrudan yana kullanacak. Fazlada siyasi değil kişiye göre, icraata göre yapacağı işe göre seçmesi gerekiyor. Mesela BBP’nin yaklaşık olarak 20’e yakın belediyesi var. Bunların yüzde 80’ni de iktidar partiden almıştır. Hepsini borçlu devralmıştır şuanda hiç birinin borcu yok kasasında parası var.

Muğla’da şu algıyı da yıkmak istiyoruz. İktidar partiyi seçerseniz hizmet gelir, iktidarın nimetlerinden faydalanırsınız algısını da yıkacağız inşallah. Ben Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı olursam  giderim Ankara da o makamı o mercii zorlarım ve alır gelirim. Bu bir haktır verilmesi gerekiyorsa verecek. İllaki iktidar partisi olacaksın diye bir kayıt yok. Bir söz vardır ağlamayan meme yok diye. Eğer Muğla için gerekliyse gidip ağlayacağız da. Farklı bir stratejimi uygulamamız gerekiyor, söke söke mi almamız gerekiyor, o zamanda söke söke alırız. Yani bu mücadeleyi vermeniz gerekiyor. İktidar partisi değilim bu projeyi götürsem ne olacak vermezler deyip gitmez oturursanız kimse de size gelip te al kardeşim şu parayı şu projeyi buraya yap demez. Yok böyle bir şey. Bu algıyı yıkmak gerekiyor.  Biz hakkını veremediğimiz hiçbir koltuğu meşgul etmeyeceğiz. Muğla bir avuç yer olmasına rağmen hiçbir hizmet yok. Muğla halkı bunu hak etmiyor. Kaderine terk edilmiş gibi bir durum söz konusu. Belediyecilik sadece kaldırım yapmak, yol yapmak değil. Bütün herkese ulaşmak zorundasınız.

Muğla’nın seçmen profilini biliyorsunuz. Genelde Cumhuriyete onun kurumlarına ilkelerine Cumhuriyetin kurucularına olan hassasiyeti ortadadır. Partinizin Milliyetçi ve muhafazakar bir özelliğine sahip olduğunu biliyoruz. Köklerini az çok tanıyoruz. Bunları az çok dikkate alırsak çalışmalarınıza bunu da bulundurmak konusunda genel bir çerçeve çizer misiniz?

Şöyle bir algı var Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu ülkenin kurucusudur, bu vatanın kurtarıcısıdır, bizim Atatürk’le hiçbir sıkıntımız, hiçbir problemimiz, hiçbir sorunumuz yok. Parti olarak yok. Ama ne hikmetse birileri tekerini almış, açıklamalarında da söyledim gelin diyorum Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurtuluş savaşındaki verdiği mücadele ruhuyla bir olalım beraber olalım diyorum. Biz bu ifadeleri kullanıyorsak demek ki Atatürk’ü seviyoruz ve değer veriyoruz demektir. Partiler içerisinde de demokrasinin en fazla işlediği parti bizim partidir. Herkes bunu lafta söyler ama bizde gerçekte fiilen demokrasinin olması gerektiği gibi uygulanan bir siyasi partidir.

O konunun yaşanmış şeklini de… İktidara zaman zaman müdahale ederiz açıklamalarında bulunuyor. Siyasi iktidar.

Biz siyasi ahlakımızı da edebimizi de rahmetli Genel Başkanımız Yazıcıoğlu’ndan aldık. Yazıcıoğlu şunu söylerdi, başını açanla örtenin bütün etnik kimliğe sahip insanların sorunsuz, sırtı pek, karnı tok, bir ve beraber olduğu bir Türk dünyası hayal ediyorum derdi. O nedenle başını açanla, örtene ve hiçbir kimsenin sosyal hayatına, yaşantısına bizim karşıma gibi hiçbir fikrimiz ve zikrimiz yoktur. Herkese saygılı, hoşgörüyle yaklaşan bir yapımız var.

Dinimiz dahi insanları ayırt emiyor. Biz insanı insan gözüyle bakıyoruz. Kimisi namaz kılar kılmaz, oruç tutar tutmaz gibi konuları siyasete alet etmek gibi bir niyetimiz yok. Çünkü partimizin tüzüğünde böyle bir şey yok. Rahmetli Yazıcıoğlu’nun oluşturduğu bir yapı var, fikir var bu fikrin, düşüncenin dışına çıkmaya kimse cesaret edemez öylede bir lüksü yoktur.

Biliyorsunuz rahmetli genel başkanınızın kazası ile ilgili ondan sonra epey bir spekülasyon yaratıldı. Bu konuda sizlerin de bir tereddüttü var mı?

Genel başkanımızın şehadet süreciyle ilgili tabiki herkesde olduğu gibi teşkilatın içinde olan biri olarak bizimde kafamızda bir çok soru işareti var. Bu olayın kaza olduğuna biz inanmıyoruz. Bu bir suikasttır bununla ilgili genel merkezin avukatları ve genel başkanımız olsun ve tüm teşkilatlar olarak bu konunun sonuna kadar takipçisi olacağız. Aydınlatılması için elimizden gelen bütün çabayı vereceğiz.

Kim yapmış olabilir?

Tabiki tamamen dış güçlerin iş birliği ile yapıldığı noktasında da bir endişemiz yok bizim.Bugün düşünün muhalefet partisi o zaman Deniz Baykal, Muhsin Yazıcıoğlu hayatını kaybettiğinde “Meclis sigortasını kaybetti” demişti.  Bize göre bu ülke sigortasını kaybetmiştir. Muhsin Yazıcıoğlu Türkiye’nin sigortasıydı. Bana göre şahsi görüşüm dış güçlerin Türkiye’de ki oynamak istedikleri oyunların önünde duracak tek engel oydu. Onlara göre ortadan kaldırılması isteniyordu onu yaptılar. Büyükelçiler bir araya geliyor, yabancı bir büyükelçi ,“Muhsin Yazıcıoğlu’na dikkat edin” diyor. Başka bir büyükelçide diyor ki; “mecliste bile kurulu yok neyine dikkat edeceğiz onun”. Büyükelçi cevaplıyor; “O bizim için uyuyan bir aslan. O uyanırsa biz onun uyandığı dönemde bu ülkede hiçbir yaptırım uygulayamayız, o yüzden küçümsemeyin” diyor.

Başbakan 30 Kasım’da Muğla’ya geldiğinde bizzat kendim gittim görüştüm. Bu ülkenin Başbakanı ve ben bu ülkenin başbakanından adam gibi cevap alamadım. Bir başbakanın vermesi gereken cevabı alamadım. Marmaris’te yüz yüze görüştüm. Almam gereken cevabı ben başbakandan alamadım. “Yaa başkanım böyle bir havada neden helikoptere biniyor” dedi.  Düşünebiliyor musunuz? Böyle bir şey olamaz. Muhsin Yazıcıoğlu, daha öncede ifade ettiğim gibi bu ülkenin, bu vatanın sigortasıydı. Bu ülke için, bu vatan için, bu bayrak için, millet için kendini feda etmiş devlet adamıydı. Beş yıldır sonuç alınamaması bu işin ört bas edilmeye çalışıldığını gösteriyor. Ama BBP kadroları buna kesinlikle müsaade etmeyecek, etmez de. Bu işin sonuna kadar takipçisi olacağız biz. Kellemizde gitse ki ben şahsım adına söylüyorum bu noktada benim yapabileceğim bu konunun aydınlatılması noktasında benim bir katkım olacak bir faydam olacak bu uğurda da benim canım gidecek hiçbir şekilde kaçınmayız bundan.

Bu haber toplam 305 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.