Demir, hasta mahkumların sorununu meclise taşıdı
Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir, Cumhuriyet Halk Partisinin Cezaevleri İnceleme ve İzleme Komisyonu üyeleri olarak, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ve Manisa Milletvekili Özgür Özel ile birlikte bugüne kadar 50 cezaevi kampüsü...
Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir, Cumhuriyet Halk Partisinin Cezaevleri İnceleme ve İzleme Komisyonu üyeleri olarak, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ve Manisa Milletvekili Özgür Özel ile birlikte bugüne kadar 50 cezaevi kampüsü olmak üzere yaklaşık 110'a yakın cezaevi ziyareti gerçekleştirdiklerini belirtti.
Demir, “Bin dolayında da mahkûmla görüştük, gördük ve bunun sonucunda da bir rapor hazırladık. Eğer bu raporu okursanız Türkiye'nin cezaevlerindeki yaşanan olayları çok yakinen görecek, mutlaka vicdani olarak büyük bir vicdan muhasebesini yapacağınızı düşünüyorum. Hasta mahkûmların raporunu mutlaka okumanızı öneririm.” diye konuştu.
“AKP çalışanlara ayrımcılık yapıyor”
Milletvekili Demir, AKP’nin sağlık çalışanları başta olmak üzere, tüm çalışanları görev yerleri, nöbetleri ve çalıştığı birimleri sendikal, din, dil, ırk, siyasi parti gibi tercihlerine göre belirlediğini ifade etti.
Prof. Dr. Demir, “AKP yandaşlarını kayırırken biz CHP olarak bu ziyaretlerimizde kimseyi ayırmadık, hiçbir ayrımcılık yapmadan herkesi ziyaret ettik, herkesin sorunlarını dile getirmeye çalıştık. Bizim tek önceliğimiz insandır, mahkûmlar da insandır, dolayısıyla mahkûmların insan hakları bizim için öncelikli gelir.” dedi.
CHP Milletvekili Demir, “Geçen hafta Tekirdağ Cezaevinde açlık grevinde, tutuklu olan mahkûmları ziyaret ettik. Tam 36 gün açlık grevi çektikten sonra nihayet Hükümet konuya eğildi ve dokuz istekten bir kısmının giderilmesi konusunda adımlar attı. Milletvekili arkadaşlarım Süleyman Çelebi, Özgür Özel ve Veli Ağbaba ile birlikte gittiğimiz Tekirdağ'da ilginç bir şey yaşadık sevgili dostlar. Süleyman Çelebi kardeşimiz içeri girerken, çubuk vardı, ayağında platin vardı, ötüyordu. Mecburen kontrol edildi. İlginçtir, içeriye girip sorduğumuzda, bir mahpusun ayağında platin olduğu için hücresinden her çıkışta çıplak arama yapıldığını öğrendik. Böyle bir şey olur mu arkadaşlar? Yani böyle gaddarlık, böyle bir zulüm olur mu? Milletvekilimiz de tabii ki doğal olarak, oradaki gerekli yönetmelik gereği olarak kontrolden geçti. Tabii ki çıplak arama olarak değil, ama cihazdan tekrar tekrar geçerek, kontrol olmak durumunda kaldı. “ diye ifade etti.
“AKP cezaevlerini işkence evlerine çevirdi.”
İnsan hakları açısından cezaevinde yatan kişilere uygulanması gereken tek ceza, seyahat ve özgürce yer değiştirme haklarının kısıtlanması olduğunu vurgulayan CHP’li Demir, “12 yıldan beri ülkeyi yöneten AKP, cezaevlerini işkence evlerine çevirmiştir maalesef. Hasta ve tutuklu hakları gibi tıbbi etiği de yok sayarak Adalet, İçişleri ve Sağlık Bakanlığı arasında keyfî bir şekilde düzenlenen üçlü protokol, bugüne kadar sağlık hakkının engellenmesine yol açan bir dizi olumsuzluğun kaynağı oldu ve olmaya devam etmektedir. “ diye kaydetti.
“CHP’nin raporunun okunmasını tavsiye ediyorum”
Meclis tarihinde bir ilke imza atarak, Cumhuriyet Halk Partisinin Cezaevleri İnceleme ve İzleme Komisyonu olarak hazırladıkları Hasta Mahpus Raporu'yla cezaevlerindeki içler acısı durumu ortaya koyduklarını ifade eden Milletvekili Demir şunları söyledi:
“Tutuklu ve hükümlü sayısı Kilis, Tunceli, Ardahan, Bayburt'un nüfuzundan fazladır. 2000-2011 yılları arasında hapishanelerde 2.024 kişi hayatını kaybetmiştir. Bu mahpuslardan 1.000'e yakını yeterli sağlık hizmeti alamadığı için hayatını kaybetmiştir. Peki, insanların kendi evinde, kendi sevdikleriyle, onların ellerine tutunarak ölme hakkı yok mudur? Nedir bu kadar insan haklarına aykırı tutumumuz? Aynı yıllar içinde intihar eden mahpus sayısı 432'dir. Cezaevlerinde gerçekleşen ölüm sayısı 2012 yılı itibarıyla 73'tür. Bu rakamlar cezaevi gerçeğini gözler önüne sermektedir. “
“Cezaevleri hastalık üreten mekanlar haline gelmiştir.”
Cezaevlerinin fiziki durumunun hastalıklar ürettiğine de dikkat çeken Demir, “Sular akmıyor. Yani bizim ülkemizde su mu yok? Gittiğimiz cezaevinde maalesef çeşmeler kopuk, bir hafta hatta haftada iki kere su geliyor, o da ancak belki ihtiyacını görüyor. Suyun olmadığı yerde hastalık olmaz mı? Yani suyu niye insanlardan esirgiyoruz, su bir işkence nedeni midir? Hastaların yüzde 54'ünden fazlası birden fazla hastalığa sahiptir. Sindirim sistemi hastalıkları, kalp hastalıkları, kanser ve her 4 mahpustan 3'ünün gözleri rahatsızdır. Kimi hastalar sedyeye kelepçeli şekilde ameliyat edilirken kimilerine denetimsiz şekilde kanser yapan ilaçlar veriliyor” dedi.
“Adli Tıp artık düzeltilmeli. Adli Tıp Neyi bekliyor?”
Milletvekili Demir, konuşmasında Adli Tıp yüzünden ölen mahpuslar sorununa da değindi. Milletvekili Demir, “Özellikle Mete Diş, testis kanseri sevgili arkadaşlar, doksan gün oldu bir buçuk aydır adli tıptan rapor bekliyor. Adli tıp neyi bekliyor, neyi inceler ben de bilmiyorum. Ben doktorum, bir buçuk ay niye bekler arkadaşlar? Bu kadar siyasi, bu kadar yandaş bir kurum olabilir mi ki? Artık bu kurumun mutlaka bir düzeltilmesi gerekiyor” diye konuştu.
Bu haber toplam 126 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.