“Futbolun amacı şiddet yaratmak değildir”
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi bilim etkinlikleri kapsamında Sosyoloji Topluluğu tarafından düzenlenen Ege Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Talimciler’in konuşmacı olarak katıldığı “Futbolda...
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi bilim etkinlikleri kapsamında Sosyoloji Topluluğu tarafından düzenlenen Ege Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Talimciler’in konuşmacı olarak katıldığı “Futbolda Şiddet ve Şike” başlıklı konferans gerçekleştirildi.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Ömer Köse Salonunda yapılan konferansta sporun mayasında sertlik ve şiddetin bulunduğu belirten Doç. Dr. Ahmet Talimciler, “Sporun mayasında sertlik ve şiddetin bulunuyor olması, sportif ortamın saldırgan davranışın taklit edilmesi için uygun bir alan oluşturmasını sağlamaktadır. Bir spor dalı olarak futbolun amacı şiddet yaratmak değildir. Kökeninde belirli bir şiddet bulunuyor olsa bile. Buna karşın futbol ‘şiddetin bir boşalım aracı’ olarak kullanıldığı alanlardan birisi haline de gelebilmektedir. Futbolun bu şekilde kullanılmasında, kitlesel ilginin yoğun olarak yaşandığı futbol sahalarının son dönemde kitlelerin yaşadıkları rahatsızlıklara yanıt vermede kullandıkları alanların başında geliyor olmasının da büyük etkisi bulunmaktadır” dedi.
Ekonomik eşitsizlik futbola yansıyor
Derinleşen ekonomik eşitsizlik ve diğer sosyal sorunların futbolda yansımasını bulmakta olduğuna da değinen Doç. Dr. Talimciler, “Derinleşen ekonomik eşitsizlik ve diğer sosyal sorunlar, küreselleşmenin tetiklediği milliyetçi ve etnik temelli kimlik kavgaları da futbolda yansımasını bulmakta ve taraftar savaşları bazen bu kimlikler üzerinden yürütülebilmektedir. Çağımızda futbol, artık sadece futbol olmadığı gibi, seyirci de sadece seyirci olarak kalmamaktadır. Örgütlü fanatik grupların ortaya çıkışıyla futbol seyircisinin de profili önemli ölçüde değişmektedir. Futbol maçları ölüm-kalım savaşına dönüşürken, karşı takımın taraftarları da ‘düşman’ olarak görülmektedir. Taraftar teriminden çok, fanatik ve holiganlardan söz edilmektedir. Bu gelişmeler sonucunda bugün futbol, bir spor olayı olmanın yanı sıra taraftar sorunları, yani fanatizm ve holiganizm sorunları ile birlikte anılmaktadır. Saldırganlık ve şiddet futbolla birlikte anılır hale gelmiştir” dedi.
Takım sporlarında daha gözleniyor
Şiddetle bağlantılı sportif karşılaşmaların genel olarak takım halinde yapılmakta olanlar oluğunu belirten Ege Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Talimciler, “Şiddetle bağlantılı sportif karşılaşmalar genel olarak takım halinde yapılmakta olanlardır. Rakip takım ya da ‘öteki’ imgesi rekabet-yarışma çerçevesinde şiddetin yaşanmasında etkili olmaktadır. Takım halinde yapılan müsabakalarda sporcuların fiziksel temasının daha fazla oluşu da saldırganlıkla ilgili yüklemeleri yukarıda belirttiğimiz izleyici faktörünün de etkisi ile arttırmaktadır. Futbolda şiddetin ön planda yer almasında bu oyunun kendi fiziksel özellikleri ve kitlesel yapısının da etkileri bulunmaktadır. Spor kitlelerine mensup bireyler, sadece spor karşılaşmasını seyretmekle kalmazlar, aynı zamanda sporla ‘ilişkili’ diğer kolektif davranışların da katılımcıları olurlar. Futbol maçları en büyük kitle hareketlerinden bir tanesidir ve futbol maçlarına giden kitle, ortak özelliklerde odaklanmış olmalarının yanı sıra ortak kimlik ve aidiyet duygusu taşırlar. Kimliğin yüksek sesle ifade edildiği futbol stadyumlarında özellikle gençler arasında şiddet daha çabuk yaygınlaşmakta ve Girtler’in deyimiyle şiddet, gençlere yaşadıkları güvensizlik ortamında yardım etmekte ve onlara diğer gençler arasında itibar kazandırmak suretiyle, kendi cemaatlerine daha sıkı bağlanmalarını sağlamaktadır. Futbol ve futbol sahalarında yaşananlar aslında olayın görünen ya da başka bir deyişle görünmesine müsaade edilen boyutudur. Asıl gerçeklik için daha derinlere inmek ve olan biteni yakalamak gerekmektedir. Bu yapılmadığı müddetçe de, çıkartılan ya da çıkartılacak yasalarla futbol sahalarındaki şiddetin önüne geçilemez” diye konuştu.
Bu haber toplam 157 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.