Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, "Dünyada bal üretimde ikinci sıraya yükseldik. Ancak Türkiye'yi bal üretiminde birinci sıraya yerleştirmek istiyoruz" dedi.

Muğla Arıcılar Birliği tarafından 3.'sü düzenlenen Muğla Arıcılık ve Çam Balı Kongresi'ne katılmak üzere Marmaris’e gelen Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, ilk olarak AK Parti Marmaris İlçe Teşkilatını ziyaret etti. Parti binasında bir konuşma yapan Eroğlu, Muğla’ya çok büyük müjdelerle geldiğini belirterek, "237 Milyon TL’lik bir yatırım ve 26 tane büyük müjdeyle geldik. Bunlar arasında DSİ ile ilgili çalışmalardan meteoroloji ile ilgili çalışmalara kadar bir çok proje var. 2012 ve 2013 yılını Muğla’da yatırımlarda hamle yılı olarak görüyoruz" diye konuştu.

“Muğla’ya kaymak gibi yollar yaptık”

Hükümetin ve özellikle Başbakan Erdoğan'ın Muğla'ya büyük önem verdiğinin altını çizen Bakan Eroğlu, "Muğla, büyükşehir olunca yıldızı daha da parlayacaktır. Merkezi hükümet Muğla’ya geçmişle kıyaslanayamayacak kadar büyük yatırımlar yaptı. Eskiden buralara gelmek ne kadar zordu. Ancak şimdi Afyon kaymağı gibi yollarda ulaşım yapılıyor. Şu ana kadar hükümet olarak geçen yıl sonu itibariyle 3 milyar TL yatırım yaptık. Barajlar, sulamalar büyük oranda tamamlanırken; içme suyu arıtma tesisleri, depolar tamamlandı, ayrıca 16 tane derenin ıslahını tamamladık” dedi.

Muğla'ya ilkleri yaşatacaklarını belirten Eroğlu, Türkiye'de ilk kez yatçılar için özel meteoroloji ölçüm istasyonu kurulacağını müjdesini verdi. Eroğlu, turizmin bölgede çok önemli olduğunu ve bu yüzden yurt dışından gelecek turistin hava tahminini anından görebileceği sistem geliştirdiklerini söyledi. Eroğlu, "Bu bölgeye 19 tane meteoroloji ölçüm istasyonu kurduk. Dünyanın her yerinden buraların bir haftalık iklim durumunu öğrenme şansı var. Şimdi bir de bizden yat turizminin gelişmesi için denizlerdeki rüzgarın, yağışın tahmin durumunun öğrenilmesi talep edildi. Biz de Türkiye’de ilk kez Muğla’da denizlerdeki iklim şartlarını gösteren meteorolojik ölçüm istasyonu kuracağız. Turistler baktıkları zaman Türkçe-İngilizce istediği bölgenin hava durumunu öğrenebilecek” ifadelerini kullandı.

“2B Arazileri için imkan sunduk”

2-B araziler hakkında da açıklama yapan Bakan Eroğlu, vatandaşa tarihi bir imkan sunduklarını belirterek, “Bu çok büyük, tarihi bir imkandır. 35-40 yıldır çözülememiş bir problemi biz çözdük. Geçen ay sonunda süre bitiyordu. Ancak biz bu süreyi 3 ay daha uzattık. Vatandaşa taksit ödeme seçeneği gibi birçok seçenek sunarak her türlü kolaylığı gösterdik. Böylece vatandaşla milletin kaynaşması gerçekleşti. Milli parklar alanındaki arazileri orman arazilerine çevireceğiz. Milli parklar, korunması gereken doğal güzelliklerdir. Buraları 2-B kapsamı dışında tutmamız gerekiyor. Bozuk orman alanlarının turizme açılması faydalı bir şeydir ancak bunun belirli sınırları vardır. Dünyada turizmde en öndeyiz, bunun en önemli nedenleri de yeşil alanlar ve ormanlık alanlarımızın varlığıdır. Kültür ve Turizm Bakanlığı talep ederse, bizim de uygun alanlarımız olursa bozuk ormanlık alanlara tesis yapılabilir. Ama tabiatla uyumlu tabiatı tahrip etmeyen bir yapı olduğu sürece bunları değerlendirebiliriz" dedi.

“Sertifikalı Bal Ormanları oluşturduk”

AK Parti Marmaris İlçe Teşkilatındaki açıklamalarının ardından 3.'sü düzenlenen Muğla Arıcılık ve Çam Balı Kongresi'ne katılan Bakan Eroğlu, burada bir konuşma yaptı. Arıcılara ve arılara karşı ayrı bir sevgisinin olduğunu belirten Eroğlu, bunun çocukken kendisini arı sokmasından kaynaklandığını belirtti. Eroğlu, arıcılık konusunda da bir çok ilke imza attıklarını belirterek şöyle konuştu:

"Bal, en muhteşem gıda kaynaklarından bir tanesidir. Dünyada arıları çekersek hayat yok olur. Arılar, Orman ve Su İşler Bakanlığı tarafından da önemli bir hayvandır. Hayvan diyemiyorum ama önemli bir yaratık diyebiliyorum. Çünkü hayvan dersem, Orman Genel Müdürlüğü, 'hayvanlar ormana giremez' diyor. Sevgili bir yaratık demem daha doğru olur. 400 gram saf bal elde edebilmek için 10 milyon çiçeği ziyaret etmesi gerekiyor. 2007 yılındayken, Çevre ve Orman Bakanı iken arıcılar toplanıp bana geldi ve 'Ormancılar bize çok soğuk bakıyor, kaçacak delik arıyoruz' deyince ben şaşırdım. Ve arkadaşlara sordum; 'arıcıları neden ormana sokmuyorsunuz, onlar ormanın en tabii unsurlarından biridir' dedim. Kanunda hayvanların ormana giremeyeceği şeklinde bir madde olduğu söylendi. 17 maddelik bir genelge hazırlatarak arıcıların ormandaki üretimini devam ettirmelerini sağladık. 106 tane sertifikalı bal ormanı oluşturduk. Arıcılığın gelişmesi ve oran köylerimizin hayat standartlarını geliştirmesi için arıcılığa hep birlikte gereken önemi ve desteği vermemiz gerekir. Dünyada bal üretiminde ikinci sıradayız ancak bize ikincilik yakışmaz. Arkadaşlarımdan ricam, bal üretiminde birinciyi sıraya yerleşmek için gerekli gayreti göstermeleridir. Ülkemiz iklim ve tabiat olarak buna çok müsait ve bu şansı değerlendirmeliyiz.”