Türkiye Futbol Federasyonu Disiplin Kurulu üyesi Av. Remzi Kazmaz ve 30 hukukçu tarafından Bodrum’dan İngiltere’ye götürülerek British Museum’da sergilenen dünyanın 7 harikasından biri kabul edilen Kral Mausoleus Mozolesi’nin Türkiye’ye iadesi ile ilgili hukuk mücadelesinde İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth’e gönderilen mektubun cevabı bekleniyor. Kraliçe'den gelecek cevaba göre yeni bir yol haritası çizileceği belirtildi.

Muğla Hür Düşünce Platformu’nun aylık toplantısına onur konuğu olarak katılan Av. Remzi Kazmaz, Kral Mausoleus Mozolesi’nin geleceği ile ilgili platform üyelerine bilgi verdi. Bitez Gülümser Mehmet Danacı İlköğretim Okulu Müdürü olan platform Başkanı Devrim Karakuş’un davetlisi olan Av. Kazmaz, tarihi eserlerin yerinde sergilenmesinden yana olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Eğer bir kültür ve tarih nerede yaşamışsa, onu oradan kopartıp, irade dışında alıp, dört duvar arasına hapsedip sergilemeye gerek yok. Biz bir imza kampanyası başlattık. Kampanyamıza gösterilen ilgiye teşekkür ediyorum. Kampanyamızda, Kral Mausoleus anıtının ait olduğu yere yani Bodrum’a iadesini istedik. Türkiye artık onu koruyabilecek güçte ve muktedirdir. Bu eseri biz burada, Bodrum’da sergileyelim. Bu eser, bir turizm kenti olan Muğla ve ilçelerine değer katacaktır."

Konuyla 18 ay uğraştığını belirten Kazmaz, şunları söyledi: "Böyle bir kampanyayı başlattığımız için mutluyum. Bizim başlattığımız kampanyanın ardından İngiltere’den bir ses geldi. Dünya çapında bir kampanya oldu. Bu durumdan rahatsızlık duyan İngiltere büromuza bir konsolos gönderdi. Bizle bir takım görüşmeler yapıldı. Biz olayı daha fazla uzatmadan İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth’e bir Ocak ayı sonunda mektup yazdık. Bu mektup basında yer alınca ortalık biraz karıştı. Türkiye Cumhuriyeti bu işe fazla müdahale edemiyor. Çünkü ortada Abdülmecid zamanında bu tür tarihi eserlerin incelenmesi konusunda fermanı var. İngiltere bu fermanı algılamasını yanlış yapıyor. O padişah fermanında, 'Araştırabilirsin, bulduğun eserlerin birisini bana vermek şartıyla' der. Fakat İngilizler bu eserlerin tamamını gemilerle Btirish Museum’a taşıdı. Sadece Türkiye’den değil, Nijerya, Mısır, Lübnan gibi birçok ülkede tarihi ve kültürel varlıkları alarak British Museum’da sergiliyorlar. Bizim başlattığımız bu kampanya İngilizleri ürküttü. The Guardıan Gazetesi bizimle ilgili bir makale yazdı. Makalede, “Bu avukat eğer bu davayı kazanırsa, hiçbir eser kalmayacak. Son bir kez olsun gidin bu eserleri izleyin’ dedi. Bu savaşımız 30 avukat arkadaşımız ile devam ediyor. İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth’den bu yıl içinde bir cevap bekliyoruz. Gelecek cevaba göre yeni bir yol haritası çizeceğiz. Eski Kültür ve Turizm Bakanımız Ertuğrul Günay ile iyi bir konsept yakalamıştık."

Dünyaca ünlü bir eser

Muğla’nın Bodrum ilçesinde dünyanın en iyi tarihi eserleri arasında kabul edilen mermerden yapılmış dev mezarda İÖ.353'te ölen Pers İmparatorluğu'nun ünlü ve uzak krallarından Mausolus ve eşi Kraliçe Artemisia'nın yattığına inanılıyor. Bugün birçok dilde benzer bir ses yapısıyla kullanılan “mozole” kelimesi de bu kralın adından türemiştir. Heykeli yaptıran Kraliçe Artemisia'nın kendisidir. 135 foot yüksekliğindeki mezar, Yunan mimarlar Satyrus ve Pythius tarafından biçimlendirildi. Mezarı çevreleyen frizlenin yapımında dönemin dört ünlü heykeltraşı çalıştı. Dikdörtgen prizma biçimindeki mozolenin üst kısmı piramit biçiminde bir çatıyla kaplıdır. Mozolenin en tepesinde dört atın çektiği bir araba bulunuyor. Arabanın içinde oturanlar kral ve kraliçedir. Mezarın kaidesi 25 x 30 metre idi ve İyon stilinde sütunlarla süslenmiştir. Tepesinde 4 atlı bir zafer arabası bulunuyor. Basamaklı bir piramit görünümündeydi. Anıtın, araba heykeliyle birlikte yüksekliği 45 metreyi geçiyordu. Duvarları kabartmalarla süslüydü. Sütunlar arasında birçok güzel heykel vardır. M.Ö 353 yılında mozolenin yapımı tamamlandığında, büyüleyici beyazlıktaki mermer eserin ünü tüm antik dünyaya yayıldı. Ancak, 15. yüzyılın başlarında gerçekleşen bir depremde büyük hasar gören eser, zamanla yıkıldı. Bugün sadece temelleri ve frezeninin bazı parçaları bulunuyor. Frizlerin önemli bir kısmı, ait oldukları topraklardan koparılmış ve Londra'daki The British Museum'a götürülmüştür.