Lösemili Çocuklar İçin Muğla’dan Umut Işığı Yakıldı
İzmir’de ilik nakli olmayı bekleyen 3 buçuk yaşındaki Öykü Arin Yazıcı ve bağış bekleyen tüm lösemili çocuklar için Muğla’da kan ve kök hücre bağışı kampanyası başlatıldı. Muğla’da yağmurlu havaya rağmen bir...
İzmir’de ilik nakli olmayı bekleyen 3 buçuk yaşındaki Öykü Arin Yazıcı ve bağış bekleyen tüm lösemili çocuklar için Muğla’da kan ve kök hücre bağışı kampanyası başlatıldı. Muğla’da yağmurlu havaya rağmen bir günde 56 ünite kan ve 40 kök hücre bağışı yapıldı.
Muğlalılar, İzmir'de yaşayan Eylem Şen Yazıcı ile Çağdaş Yazıcı çiftinin nadir görülen Juvenil Miyelomonositik Lösemi hastalığı tanısı konulan ve ilik nakli olmayı bekleyen 3 buçuk yaşındaki kızları Öykü Arin Yazıcı ile tüm lösemi hastalarına umut olmak için yağmurlu havaya rağmen Menteşe İlçesi Kurşunlu Camii önündeki Kızılay kan bağışı merkezine giderek kan bağışı yaptı ve kök hücre donörü oldu.
Muğla Tabip Odası, KESK Muğla Şubeler Platformu, DİSK ve TMMOB İl Koordinasyon Kurulu ortaklığında başlatılan kampanya çağrısına destek veren Muğlalılardan, kötü hava şartlarına rağmen 56 ünite kan ve 40 kök hücre bağışı yapıldı.
“DESTEKLER İYİ”
Muğlalılar’ın kötü hava koşullarına rağmen iyi denecek oranda bağışta bulunduklarını dile getiren Muğla Tabip Odası Genel Sekreteri Gülçin Kınay Polat şu ifadelerde bulundu: “Öykü Arin nezdindeki tüm kök hücre ve kemik iliği bekleyen, kan bekleyen hastalarımıza umut olalım diye yaptık bu çağrıyı. Çağrıyı Muğla Tabip Odası, KESK Muğla Şubeler Platformu, DİSK ve TMMOB İl Koordinasyon Kurulu olarak yapmıştık. Çağrımıza aynı zamanda demokratik kitle örgütleri, dernekler ve STK’lardan da destek geldi. Birlikte Muğla halkını da çağırarak böyle bir kampanyayı Kızılay ile birlikte oluşturduk. Şu ana kadar Muğla’daki bağışlar iyi. Bugün hava şartlarının kötü gitmesine rağmen ki; genelde soğuk havalarda kan ve kök hücre bağışı düşer. Bu hava şartlarına rağmen sanırım çağrının da önceden başlatılması, kampanya şeklinde yürütülmesi nedeniyle başvurular iyi görünüyor. Umarım bir hasta için umut olur buradaki çalışmalar.”
“BAĞIŞÇILARI ARTIRMAMIZ GEREKİYOR”
Kök hücre bağışında bulunulsa bile hasta ile uyumunun zor olduğunu dile getiren Polat; “Şu ana kadar olan başvurular iyi ama kök hücre uyumu zor bir şey. Yani verdiğimiz kanın başka bir hastaya uyması düşük bir ihtimal. O yüzden bağışçıları artırmamız gerekiyor. Yani sayı ne kadar fazla olursa hastalar için umudu ve yaşama tutunma şansını o kadar artırabiliriz. Değebildiğimiz, sesimizin ulaşabildiği herkese sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Bugünkü çalışmayı bi yaptık ama farklı yerlerde, farklı kurumlarda yine kızılayla bağlantı kurarak çalışmayı devam ettirebilirler. Örneğin Salı günü de Menteşe Belediyesi olarak bir çalışma yaacağız. Saat 10:00-17:00 arasında Konakaltı Kültür Merkezi’nde Muğla’da Menteşelilere sesleneeğiz. Hem de Belediye çalışanları olarak kan bağışı ve kök hücre bağışı kampanyası düzenleyeceğiz.” diye kaydetti.
“EN AZINDAN GELİP BAŞVURULMALI”
Bağışlar hakkındaki süreci anlatan Polat; “Kan bağışında kişi kan bağışı için uygunsa geldiği gün bağışta bulunabilir.Kök hücrede öncelikli olarak testlere girebilmesi için kendilerinden kan örneği alınıyor. Hem bulaşıcı hastalıklara bakılıyor, hem de bulaşıcı hastalıklarla ilgili bir sıkıntı çıkmazsa bunu Sağlık Bakanlığı’nın laboratuarlarına gidiyor.Orada testleri yapılıyor. Testlerde uygunluk çıktıktan sonra eğer bir hastayla kök hücre bekleyen biriyle uyuyorsa, o zaman tekrar kök hücre bağışında bulunan kişiyle bağlantı kuruluyor. Tabi bu 3 sene sonra olabilir-10 sene sonra olabilir. Bildiğim kadarıyla 10 sene saklanıyor kan örnekleri ve doku uygunluk testleri. Bu arada kişiye haber veriliyor. Haber verildiğinde onun tekrar kök hücre bağışçısı olmasıyla ilgili herhangi bir engel var mı ve sağlık durumu buna uygun mu diye kişi detaylı bir check-up tan geçiyor bir ay öncesinde kök hücre vermeden önce. İki yöntemle de kök hücreyi toplayabiliyoruz. Bu da hem bağışçıyla, hem hastanın o gün hangi bağıştan daha çok yararlanacaksa onunla ilgili olarak periferik kök hücre toplama dediğimiz bir yöntem var. Kan bağışı gibi aslında, biraz daha uzun sürüyor. Kanın içerisindeki kök hücreler ayrıştırılıyor, kanın geri kalan kısmı kişiye geri veriliyor. Sonra vücudu tamamen yenisini ürettiğinde kan veren, kök hücre veren kişide herhangi bir kalıcı sağlık problemi oluşmuyor kesinlikle. Ya da kemik iliğinden alınıyor hücre. Bunda da kişide kesinlikle kalıcı bir hasar oluşmuyor, sadece yaklaşık 2 saat süren anestezi altında kemik iliğinde kök hücre toplaması yöntemi kullanılıyor. Kişilerde herhangi bir sağlık probleminin olmayacağını da söylemek kesinlikle mümkün. O yüzden bağışçılar iyi düşünüp karar vermeli, sonrada vazgeçmemeli. Fakat kendi sağlıklarını bozmadan, biraz emekle yapacakları bir bağışta birinin hayatını kurtaracaklar. O yüzden çok önemli bir konu kök hücre bağışı. Ülkemizde sayısı yetersiz. Bekleyen 2 bin 100 hasta var. İnsanların buraya başvuruları önemli, çünkü burada sisteme kayıtları oluyor. Genel olarak 18 yaşını doldurmuş olmaları kök hücre bağışı için gerekli. 18-50 yaş arasında bağışçı olabiliyorlar. Kan bağışı da 18-65 yaş arasında verilebiliyor. Kök hücre bağışçısı olabilmek için kronik, sürekli ilaç kullanmasını gerektirecek bir durum yoksa bağışçı olabiliyor. Burada kayıtlı olmaları önemli. En azında bulunamayacaksa, bulunamayacağına dair sisteme kayıt yapılmış oluyor. Herkes gelip en azında başvurmalı.” ifadelerini kullandı.
Karya Kadın Derneği Başkanı Dilek Bulut da kampanyaya destek olmak amacıyla bağışçı olarak örnek bir davranış sergiledi.
Sevil Yılmaz
Bu haber toplam 386 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.