“Nükleer masallar, yalanlarla sürüyor”
İktidarın enerji politikalarını eleştiren Muğla Nükleer Karşıtı Platformu, “AKP iktidarı 1950'lerden kalma bir anlayış ile nükleer santraller kurdurmak istemektedir. Bugün ne yazık ki Çernobil ile kötü bir sicile sahip olan...
İktidarın enerji politikalarını eleştiren Muğla Nükleer Karşıtı Platformu, “AKP iktidarı 1950'lerden kalma bir anlayış ile nükleer santraller kurdurmak istemektedir. Bugün ne yazık ki Çernobil ile kötü bir sicile sahip olan Rus nükleer sanayisi Akkuyu'da çalışma yürütmektedir” ifadesini kullandılar.
Akkuyu’da yapılacak olan Nükleer Santral ile faciaya davetiye çıkarılacağını iddia eden Platform üyeleri, “ Gazetelere reklamlar verilerek kandırılıyor. Nükleer masallar yalanlarla sürüyor.”dediler.
AK Parti iktidarının enerji politikalarını eleştiren Muğla Nükleer Karşıtı Platformu üyeleri, Akkuyu’da yapılacak olan Nükleer Santralin de bölge halkı ve çevre açısından büyük riskler taşıdığını ileri sürdüler.
1986 yılında yaşanan Çernobil Nükleer Enerji Santrali’nde yaşanan facianın Karadeniz bölgesinde bile hala izlerinin ve etkilerinin sürdüğünü hatırlatan platform üyeleri; “Türk Tabipleri Birliğinin çalışmalarına göre Karadeniz Bölgesinde kanser görünme sıklığı kazadan 20 yıl sonra dahi diğer bölgelere kıyasla çok daha yüksek. Teknolojik gelişmeler ve nükleer sanayi için sık sık ifade edilen "Nükleer Rönesans" kavramı da kaza riskini ortadan kaldıramadı. Çernobil'den 25 yıl sonra en güvenli santrallardan biri olarak kabul edilen Fukuşima'da yaşanan kaza, riskin ne kadar büyük olduğunu tüm dünyaya bir kez daha hatırlattı.”dediler.
AK Parti’nin Mersin Akkuyu’da 1950’lerden kalma bir anlayış ile nükleer santral kurdurmak istediğini iddia eden platform üyeleri; Bugün ne yazık ki Çernobil ile kötü bir sicile sahip olan Rus nükleer sanayisi Akkuyu'da çalışma yürütmektedir. Sinop için ise Fukuşima'ya rağmen Japonya devrededir.
Santral sevicileri(!) devrede
31 Mart 2015 tarihinde Türkiye'yi karanlığa sürükleyen ulusal elektrik iletim sisteminin çökmesinin yarattığı sıkıntılar nükleer santral kurulması için pusuda bekleyen nükleer santral sevicilerini bir kez daha harekete geçirdi.
Mersin Akkuyu'da ve Sinop'ta nükleer santral kurulması yönünde yoğun çaba sarfeden ve Akkuyu'da inşaatına başlanılan nükleer santrale, bir de üçüncü nükleer santral çığırtkanları eklendi. Bütün eleştirilere ve karşı çıkmalara, ÇED süreçlerindeki hukuksuzluklara karşı Akkuyu'da nükleer santral inşaatı devam ediyor.
Türkiye'nin karanlığa büründüğü günün sabahında vatandaş elektriksizlikle boğuşurken Meclis boş durmayıp hızlıca Sinop'ta nükleer santral kurulmasına yönelik Japonya ile anlaşma yapmış ve ardından Cumhurbaşkanı başta olmak üzere nükleer santral yandaşları 3. Nükleer santralin de İğneada'ya kurulacağını açıklamışlardır. Fukuşima nükleer santral felaketinden sonra ülkelerindeki nükleer santralleri birer birer susturan Japonya ile böyle bir anlaşma yapmak, Türkiye'de de Fukuşima benzeri nükleer felaketlerin önünün açılması anlamına gelmektedir.”diye konuştular.
“Tehlikeler beraberinde gelecek”
Kurulacak olan nükleer santrallerde birlikte tehlike ve felaketlerinde beraberinde geleceği uyarısında bulunan Muğla Nükleer Karşıtı Platform üyeleri şunları söylediler: “ÇED raporu halen yargı aşamasında değerlendirilen, hatta sahte imzalı olduğu iddia edilen bir tesis için "Türkiye'nin geleceği güvenli ellerde" diyen iktidar, nükleer masallarına devam ediyor. Masallarını halka anlatırken kullandıkları reklamlarla kamuoyunu yanlış yönlendiren Akkuyu Nükleer A.Ş.; nükleer enerji konusunda toplumun eksik bilgi düzeyini kullanarak haksız menfaat temin ederek eksik ve yanıltıcı bilgilerle ülkemiz insanlarını yanlış yönlendiriyor. İşte bu nedenlerle geçtiğimiz günlerde Elektrik Mühendisleri Odası tarafından söz konusu firma için "Yanıltıcı içerikte reklam verilmesi, Türk Bayrağı Kanununa, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna ve Ticari Reklam Ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliğine aykırı davranış, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçu" işlediği yönünde suç duyurusunda bulunulmuştur.
Bugün Akkuya'da anlattıkları masalın temelini atıyorlar. Attığınız o temel geleceğimizin dinamitidir. Nükleer masallara karşı, söylediklerimizin gerçekler olduğunu bir kez daha vurguluyor, yargının kamu yararını, toplumun ve çevrenin sağlığını göz önüne alarak en doğru kararı vereceğini umuyoruz. “
Bu haber toplam 141 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.