Üniversitelerdeki baskılar Meclis’te protesto edildi

Aynı zamanda kendisi de bir akademisyen olan CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir, üniversitelerdeki baskıcı tutum ve uygulamaları meclis kürsüsünde gündeme getirdi. Demir, üniversite yönetimlerini ağzını bantlayarak...

Üniversitelerdeki baskılar Meclis’te protesto edildi

Aynı zamanda kendisi de bir akademisyen olan CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir, üniversitelerdeki baskıcı tutum ve uygulamaları meclis kürsüsünde gündeme getirdi. Demir, üniversite yönetimlerini ağzını bantlayarak protesto etti.

CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir, 2016 bütçesi kapsamında CHP Grubu adına YÖK bütçesi üzerine konuşma yaptı. Milli eğitimdeki gericiliğe, bütçeye ayrılan düşük paya dikkat çeken Demir, üniversitelerde yaşanan baskıyı protesto etmek için ağzına siyah bant takarak, özgür-özerk üniversite, diren akademi yazan döviz açtı.

Milli Eğitime ayrılan bütçenin bir önceki yılın adeta bir kopyası olduğuna dikkat çeken Demir;

“Milli Eğitime Ayrılan bütçe 76.350.306 bin TL. 2016 bütçesi hemen hemen 2015'in kopyası. Pek değişiklik yok sizin anlayacağınız.

Biraz sonra Sayın Bakan buraya gelecek bütçenin en büyük payını ayırdıkları için, başta CB, Başbakan'a ve Maliye Bakanına teşekkür edecek. 2002 yılını referans alacak.

YÖK'e ayrılan 23 milyar 590 milyarı da ilave edildiğinde 100 milyar 390 milyon 305 milyar  TL, İlköğretim için harcadığımız para OECD Ülker'i ile karşılaştırdığımızda 8.281 Dolara karşılık 2.577 Dolar 3'te 1,i. Yükseköğretimde kişi başı harcamalar 10.039 Dolara  karşılık 5.557 Dolar Meksika ile sonunculuk yarışmasındayız.

MEB bütçesinin % 79'u personel giderleri. Yatırım için ayrılan kaynak devede kulak. Van Özalp'te bir okulun sıraları kırık, pencereleri delik.

Hakkari Üniversitesinin bütçesi 51.000 milyon. Kampüs için bir çivi çakmadığı gibi, üniversiteyi İlçeye taşıma çabası içinde. Bu hükümet Süleyman Şah türbesine sahip çıkamadığı için sınıra kaçırdı, şimdide üniversiteyi taşımakta çare buluyor. Hakkari halkına saygısızlıktır kınıyorum. Buna Hakkari halkı izin vermeyecektir.”dedi.

Ülkemizdeki Milli Eğitimin kalitesinin de giderek düştüğün vurgu yapan Demir, bazı örnekler de vererek şunları söyledi: “Sayın Bakan Eğitimde kalite siz ne dersiniz bilemem ama rakamlar durumun hiç iç açıcı olmadığını görüyoruz.

Sadece Matematik ve Türkçeden örnek vereceğim. 2010 yılında sınavlarda 50 soruda cevap verme oranı 11.4 ilken 2015'te bu ortalama 5.2 ye düşmüş.

Türkçede ise durum 21.5 ten 15.8'e düşmüş. İzmir'de Üniversiteden gelen ne olduğu belirsiz kişiler orta okul ve liselerde Çocuklara derslerde soru soruyor.

Soru; yer Çek'im kanunu nedir kim buldu?

Öğrenci. ‘Newton’ diye cevap verince, ‘O kendini bilmez. Newton'dan önce yer çekimi yok muydu" diye çocuğun kafasını karıştırıyor.

Yine Kayseri'deki aynı zamanda okul yönetici konumundaki Matematik öğretmeni, matematik öğretmiyor.

Ya ne yapıyor, genç kızlara asılıyor, Taciz ediyor, çocuğun intiharına neden oluyor. Twitter'da ona buna saldırıyor.

Böyle bir tablo ile üniversiteye giden gençlik şöyle ya da böyle diplomayı alıyor. Her gün her yıl Diplomalı işsiz sayısını arttırıyorsunuz.

AK Partili saygın milletvekilleri dinlesin. Rakamlar çok kötü. 2002'den 2015'e geldiğimizde Yayın sayısı 228.856'e yükselmiş. Atıf sayısı 1,5 milyon. Bu rakamlar O kadar küçük ki söylemeye dilim varmıyor. Yine OECD' ile ülkeleri referans alacak olursak. Yine sonlarda nal topladığımız ortaya çıkacak. Patent sayısı Japonya'da 5 binin üzerindeyken Türkiye'de sadece 9 'dur. 80 milyonluk Türkiye'nin 720'dir. İran bile bizim çok üstümüzde. Başarı nerede? Sayın Bakan Sayın YÖK Başkan'ı Akademisyenlere öğrencilere baskı, falakaya eğitim ortamı yaratırsanız bir arpa boyu gidemezsiniz. Gidemeyiz.”

Akademisyenlerin sorunlarını dile getirdi

Üniversitelerdeki akademisyenlerin sorunlarını da dile getiren Demir; “33 bin dolayında Y. Doçent akademisyen var. Onlarda ne gelecek güvencesi var. Ne de umut. Yeni doçentlik kriterleri tam bir şaibe, muğlak maddeler içeriyor.  Uygulamaya geçmeden tepkiler arttı ve mahkeme yolları tutuldu. Siz gerçekten liyakata, hakkaniyete uygun, herkesin kabul edebileceği kriterler oluşturmazmışsınız. Zaten istediğiniz jürileri ayarlıyorsunuz. İstediğiniz Adamları doçent yapıyorsunuz. Dünya sıralamasının üst sınırlarına bu kriterlerle mi çıkacaksınız?

Üniversitelerde mobbing, baskı, falaka

Üniversitelerde özerkliğin, özgürlüğün "Ö" sünü bırakmadınız. Ömürünü sıkıyorsunuz.Öğrencisinden Profesörüne, taşeronundan idarecisine, asistanından akademisyeni diken üstünde. 90'lı yılların Albayların, generallerin rektör olduğu yılları aratmayın. Falaka eğitimiyle akademik başarı sağlanamaz. Sesi kışlan bir üniversiteden ülkeye yara gelmez. Bu nedenle üniversitelerdeki, Akademisyenler ve öğrenciler üzerindeki baskı ve falakaya kınamak için ağzımı bantlıyorum. “diye konuşarak sözlerini bitirdikten sonra ağzını bantlayarak meclis kürsüsünde bir süre bu vaziyette durdu.

Bu haber toplam 145 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.