Aile olmak kadar , aile kalmakta önemlidir, Ailenin temelini bir kadın ve bir erkek atar. Yarattığı kulun huzur arayışını bile Allah ( c c ) aradığı huzuru kendisinde bulacağı bir eş verir insana . Yüce Yaratan bu iki insan arasında sevgi, saygı, ülfet , muhabbet ve merhameti var ettiği gibi kendisinin varlığına ve kudretine de delil kılar.

Aile olmak , Allah’ın en büyük nimetlerindendir. İnsanın yaşamında devasa fırtınalar, devasa problemler karşısında güvenli bir limana sığınmak , oda kurulan ailedir . işte aile kalabilirsek huzuru beraber yakalamak ve yaşamaktır. Birlikte yaşama ahlakının öğrenildiği bir okula öğrenci olmaktır aile. Aynı zamanda hayatımızın iniş ve çıkışlarında tutunabilecek bir ele sahip olmaktır .

Yüce Yaratan “ Ben yeryüzünde halife yaratacağım ” kelamıyla taltif ettiği insanı , yeryüzünde kendisinin varlığı delilleri arasında zikrettiği nice özelliklerle donatıp kuşatmıştır. Allah’üteaale insanlık ailesinin atası olan Hz Adem ( a s) ve eşi Havva anamızı yaratarak toplumun çekirdeği olan aileyi kurmuştur. Onlar cennet nimetleri ile huzur içinde yaşar iken “ Sen ve eşin cennete yerleşin , orada dilediğiniz gibi bol bol yiğin , ama şu iki ağaca yaklaşmayın , yoksa zalimlerden olursunuz ( Bakara 2/35) ilahi buyruğunda olduğu gibi bir imtihandır aile.

Aile olmak , aynı zamanda korumak ve korunmaktır. Kur’anı Kerimin bize anlattığına göre birbirlerine örtü olmaktır ( Bakara 2 /187 ) Eşler birbirine bir örtü gibi sarıp sarmalarken Çocukların şefkat , gençlerin mutluluk , yaşlı ve ihtiyarların ise güven ikliminde buluşmasıdır.

Aile olmak ve kalmak , sevgiyi oldukça çok ve yoğun yaşamak , merhameti her daim diri ve canlı tutmak. Adaleti hakim kılarak emanetine sahip çıkmak demektir. Sevgili peygemberimiz (s a v ) “ Mümin bir kimse mümin olan eşine nefret beslemesin, çünkü onun bir huyunu beğenmesede hoşnut olacağı başka bir huyu mutlaka vardır” ( Müslim Rada 61 ) buyurarak eşlerin birbirlerinin güzel ve hoş olan taraflarını görmelerini öğütlemiştir.

İnsan , evlatları arasında ayrım yapmamakla adaleti uygularken yani adaleti tesis ederken , evin büyüklerinin tecrübe ve bilgilerini en kıymetli ve değerli miras olarak bilmekle emanetide gözetmektedir.

Dinimizin çok önem verdiği aileyi , aile olmak , haklar kadar sorumlulukların da farkında olmaktır. Sevgili peygamberimiz (s a v ) “ Bir kişi , sevabını Allah’tan umarak ailesine harcama yaptığında , bu harcama onun sadaka olur. “ ( Buhari İmam 41 ) müjdesi ile “ Bakmakla yükümlü olduğu kimseleri imhal etmesi , kişiye günah olarak yeter “ ( Ebu Davut zekat 45 ) uyarısı ile ne kadar anlamlıdır.

Aile olmak , insanın hayat boyu sahip olacağı ahlak aşılamaktadır. “ Bir baba çocuğuna güzel ahlaktan daha değerli bir bağışta bulunmaz “ ( Tirmizi Bir 33 9 buyuran Allah Rasülü (s a v ) ailenin eğitim yuvası olmasını tavsiye etmektedir.

Öyleyse aile , insanın hayat boyu sahip olacağı ahlak , akıl ve şurun temellerinin atıldığı , ruhların manevi değerlerlerle , beslendiği sıcak yuvadır. ibadetin tadına ailede varılırken , kardeşliğin anlamı , anne babalığın şerefli evlat olmanın güveni keşfedilir. Aile sayesinde öncelikle ev halkının , sonra yakınlarının zihninde anlam kazanır. Dünya hayatı , aile paylaşmayı , yardımlaşmayı ve birbiriyle var olmayı öğreterek bireyleri toplumsal hayata hazırlar.