Üzeyir Yıldırım
ATEİZM- ÜZEYİR YILDIRIM- YAŞAMA DAİR
Aklımızı kullanmaya başladığımız ve her şeyi onunla çözebileceğimizi sandığımız gençlik dönemlerinde önümüze çıkma olasılığı bulunan ve adını ateizm diğer bir ifade ile söylersek tanrıtanımazlık denilen bir görüş. Gençlik duyarlığı ve hareketliğinin isyan duygusunu ateşlediği zamanlarda, bize cazip gelebilecek bu görüş yeni bir olay değil, tarihin bilinen çağlarından beri var olan bir olgu ve durumdur.
İnsan, evren ve yaratan ilşkilerini temellendirmeyi amaçlayan dini ve felsefi düşüncelere karşı bir tepki şeklinde doğan ateizm, başlı başına bir sistem olmaktan çok maddeci, materyal felsefelerin sonucu inkarcı bir harekettir. Tanrının yokluğuna inanan ateistler, Tanrı inancının insanın psikolojik yapısından kaynaklanan bir ihtiyaç veya bir teselli olduğunu ileri sürer. Onlara göre Tanrı, insan aklının ürettiği bir varsayımdır.
Ateizm Tanrının varlığına dair akıl yürütmelere dayalı delilleri, yine akıl yürütme yoluyla çürütmeye çalışan felsefi bir harekettir. Halbu ki inasan aklının imkanı sınırlıdır. Ancak onu insan aklının sınırları içine çekmeye çalışır. İşte ateizmin yapmak istediği budur. Oysa esas sorun Tanrının varlığında ve yokluğunda değil, onu ifade eden delillerin geçerliliğinde veya geçersizliğinde aranmalıdır.
Ateizmin temel tezi insanın özgürleşme isteğidir. Eğer Tanrını varlığı kabul edilirse insan özgür olmayacaktır. Bu düşünceye göre Tanrının reddedilmesiyle bütün klasik değerler anlamlarını yitirecek. Ateizmin yapmaya çalıştığı Tanrının yokluğunu ispat değil, varlığı hakkında ileri sürülen delilleri çürütmektir. Düşünce olarak ortaya yeni bir şey koymak yerine, mevcut düşünce ve inançlara karşı çıkmaktır.
İnsan Tanrıya inanır, çünkü kendini varlılar karşısında sorumlu hisseder. Belki sorumluluk duygusu gelişmemiş insanlar ateist olabilir. Kaldı ki insan tarih boyunca dinsiz toplum hiçbir zaman olmamıştır. Din duygusu, insanın fıtratında var olan ve doğuştan gelen bir duygudur. Üzerinde durulması gereken asıl konu, insanın neden Tanrıya inanıyor olması değil, neden inanmıyor ve onu inkara kalkışıyor olmasıdır. Asıl incelenmesi gereken budur.
İnkarcılara karşı sağlam bir bilinç ve tutarlı tavır sergilemek gerekir bu konuda Kitabımız Kur’an ı Kerimde yaklaşım biçimi ise “ Deki ey inkar edenler, Ben sizin tapmakta olduklarınıza tapmam. Siz de benim taptığıma tapmıyorsunuz. Ben de sizin taptıklarınıza asla tapacak değilim. Evet, sizde benim taptığıma tapıyor değilsiniz. Sizin dininiz size, benim dinim bana” ( Kafirun suresi 1-6 )
Kendisiyle barışık olmayan, toplumla çatışan her insanın kolaylıkla içine düşebileceği çıkmazlardan biride ateizmdir. Çünkü ateizmi kendine güvensizlik ve tatminsizlikler besler. Bu yüzden onun kurbanları çoğunlukla amaçsız insanlardır. Amaç sahibi olmakla kendine güveni ve kararlılığı artar hayat zaten bu demek.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.