Üzeyir YILDIRIM - YAŞAMA DAİR

Bütünün insanların kötülüklere , fitnelere , ayrıştırmalara ve ötekileştirmelere  karşı cephe almada duyarlı olmaları her zamankinden daha çok bu gün ihtiyacımız var . Aksi takdirde engel konulamayan fitne ateşi ve kötülüğün zarar ve ziyanı bütün topluma günümüzdeki salgın hastalık  gibi yayılmaması mümkün değildir.

Fitne , ötekileştirme ve ayrıştırma, her zaman bütün insanlar için bir sıkıntı , eziyet veya risk anlamı taşır . Peygamber efendimiz bir hadisi şeriflerinde bizlere “Bir takım fitnelerin yağmur selleri gibi evlerimizin arasından aktığını görüyorum” sözü bizlere çok şey anlatmaktadır. Ancak fitne olarak değerlendirilen bir durumla karşılaşan insanın bunun bir imtihan olduğu bilincini koruyarak bu tehlikeli sınavı başarıyla sonuçlandırması mümkündür.

Fitnenin sonucuna bakacak olursak  sosyal kargaşa ,anarşi , iç savaş, İslam ümmetinin birlik ve beraberliğini ,bütünlüğünü tahrip eden bir komplo ve yıkıcı bütün faaliyetlere gider bu yol . Onun için bunu nereden bakarsak bakalım ,nereden alırsak alalım  ister dünya ,ister içinde bulunduğumuz toplum insanlarını  belirsizliğe götüren karanlık yol . Avrupa ülkelerinden Fransa’nın kullandığı  fitneci ve şuursuz ,bilinçsizce konuştuğu kargaşa dili kendine zarar verdi ve şu anda ateşlediği fitne ateşinin kendini yakıp kavurduğu  alenen açıkça ortadadır. Zarar vereyim amaçlı konuşması kendine zarar getirdi. Bir bu Fransa değil bütün medeniyet beşiği dediğimiz Avrupa ülkeleri hep bu lisanı bu fitne ateşini körükleme amacında. Sonunu da görüyorlar. Çünkü İslam Haktır ve geçecektir. İslam’ı fitne ateşiyle söndürmeye güçleri yetmeyecektir.

Fitne ve ayrıştırma , ötekileştirme kavramı tarih boyunca bütün insanların ruhunda ürkütücü tesirler uyandırdığı bir gerçektir. Günümüz dünyasına şöyle bir bakacak olursak İnananlar yani Müslümanlar dinleri , inanç  ve ahlakları konusunda zaman zaman son derece ağır imtihanlar yaşamakta çok yönlü ve çok çeşitli yıkıcı ,yakıcı faaliyetlerle karşı karşıya kalabilmektedir. Bu sadece, bu günümüze mahsus olmayıp Peygamber efendimizden bu güne kadar devam ve tekerrür etmektedir . Gösterilen o ki bundan sonra devam edecektir . Bir yerde bu hak ve batıl mücadelesi bu yalnız şunu hiç unutmayalım ki Hak her zaman galip geleceği muhakkaktır değişmezdir. Çünkü bu Kitabın kıyamete kadar koruyucusu bizzat Allah’tır Onun bir harfini dahi şu ana kadar kimse değiştiremedi ve de değiştiremeyecektir. Onun için Hak galip gelecektir. Onun için Hak üstün olacaktır.

Bu sebeple Kitabımız Kur’an ı Kerim ,söz konusu fitneler ve ayrıştırmalar karşısında  mutlaka tedbirli olmayı ve olabildiğince bu tür gelişmelerle mücadele etmeyi amaçlayan  uyarısının önemini  hala tazeliğini aynen korumaktadır. Müslümanlar olarak bu tür fitne ve ayrıştırmalara karşı  uyanık olmalıyız ki böyle tuzaklara düşmeyelim.

Toplum içinde inanç ve ahlakın bozulması , baskı , düzensizlik ,kargaşa, hukukun çiğnenmesi , hakka dayanmaya gücün hakim olması ve böylece kulluk imtihanın kaybedilmesi tehlikesi , ya elbirliği ile hep beraber engellenecek ,yada bunun zararı sınırlı kalmayacak ,hak edenlerin yanında suçsuzlara da dokunacaktır. Çünkü onlarda fitnenin kalkması için ellerinden geleni yapmadıkları ,haksızlık ve hukuksuzluğa karşı mücadele etmedikleri için aynı zamanda kusurlu ve sorumludurlar. Buna örnek olarak Ayla bebek ve daha nice masum olan insanlar ve ayaklarını hiç acı duymadan hayvanları kesenler bunları niye yapıyorlar çünkü insan olduklarını unuttuklarından ,Allah’ı unuttuklarından , Müslüman olduklarını  unuttuklarından olsa gerek.   Bunların içinde hiç kusuru olmadığı  halde başkaları yüzünden uğradıkları felaket ve acıların  karşılığını  ahirette  verecekler.