
Erdal ÇİL
İYİLİK VE GÜZELLİĞE VESİLE OLMAK
Güzel ve mübarek aylar içerisindeyiz. Böyle güzel günlerde güzel yazmak, güzel düşünmek, güzel görmek, güzel konuşmak velhasıl güzel işler yapmalıyız. Yapamıyorsak da en azından vesile olmalıyız ki yüce dinimiz de zaten böyle buyuruyor bakın Nisa Süresi 85. Ayetinde: “Kim bir iyiliğe aracılık yaparsa, iyiliğin sevabından ona pay vardır.”
Yine Tirmizi’ den aktarılan bir hadis-i şerifte de Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammet (SAV): “Hayırlı bir işe ön ayak olan kimse, onu yapan gibi sevap kazanır” der.
Aşk ve gönül insanı Hz. Mevlana ise: “Güzel bakan güzel görür, güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayattan lezzet alır” diyerek hayatı güzel yaşamanın sırrını da bir bakıma bizlerle paylaşmış olur.
Bu aylar işte bizlerin içinde bulunduğumuz bütün kötülükleri geride bırakabilmemiz, mekândan ve zamandan sıyrılabilmemiz için önemli bir fırsat. Bu yüzden be vesileyle ben de yeni aldığım güzel bir haberi sizlerle paylaşarak küçük de olsa bir hayra vesile olmaya çalışacağım.
Yazıyı kaleme almadan dakikalar önce önüme düşen bir Anadolu Ajansı haberinde şöyle denmekteydi.
Şanlıurfa Merkez Karaköprü ilçesi Atakent Mahallesi'nde yaşayan bir anne, 112 Acil Çağrı Merkezi'ni arayarak 30 günlük bebeği Nilüfer'in nefes borusuna anne sütü kaçtığını ve nefes alamadığını söyledi. Annenin panik hali karşısında soğukkanlı davranan ekipler ilk olarak adrese ambulans yönlendirdi. Ardından çağrıyı çeken Acil Tıp Teknikeri (ATT) Zehra Tankuş, boğulma tehlikesi geçiren bebeğe nasıl müdahale etmesi konusunda anneyi yönlendirdi. Tankuş'un dediklerini bire bir yerine getiren anne, bebeğinin nefes alması üzerine gözyaşlarına hâkim olamadı. Tankuş, sağlık ekipleri eve ulaşana kadar anneyi hatta tutarak sakinleştirip nasıl davranması gerektiği konusunda yardımcı oldu. Yapılan doğru ve zamanında müdahale sayesinde Nilüfer bebek hayata tutundu. Sağlık ekipleri kısa sürede olay yerine ulaşarak bebeğin genel sağlık durumunu kontrol etti. İlk müdahalenin doğru ve zamanında yapılması sayesinde bebeğin hayati tehlikeyi atlattığı aileye bildirildi.
Ne güzel bir haber değil mi? Hepimizin başına her an gelmesi muhtemel bir olay. Düşünün bir gün evde yalnızken en sevdiğiniz birinin can çekişmesine tanık oluyorsunuz ve kısa sürede paniğinizi atlatıp eliniz telefona gidiyor ve hemen 112’yi arıyorsunuz ama ya bekletilmek zorunda kalıyorsunuz ya da meşgule düşüyorsunuz.
O beklediğiniz dakikaların size nasıl saat gibi geldiğini düşünebiliyor musunuz?
İşte tam da bu yüzden asla gereksiz aranmaması gereken bir numara 112. Muğla iline hizmet veren 112 Komuta Kontrol Merkezi Müdürlüğü görevini yürüten Sevgili Kamil Karakaya idari yönden yılların tecrübesine sahip önemli bir bürokrat. Sosyal medyadan da takip ederim kendisini ve neredeyse yaptığı bütün paylaşımlarda bunun önemini vurgular durur. Çok şükür ilimizde 112’nin gereksiz yere aranmamasıyla ilgili önemli bir mesafe alınmış gibi ama diğer illerde durum inanılır gibi değil. Özellikle Mardin, Siirt ve Şırnak'ta gelen çağrıların neredeyse yüzde 50'yi aşkını gereksiz aramalar ve asılsız ihbarlardan oluştuğunu, bizzat yetkilileri ifade etmekte.
Nilüfer bebeğin annesi yerine lütfen, hiç olmazsa böyle güzel anlarda bir anlığına kendinizi koyun. Koyun ki anlayabilesiniz işin önemini.
İnsan hayatı için, ilk yardım, ilk müdahale için dakikalar inanın çok önemli. Bu yüzden lütfen ambulansın sirenini duyduğunuzda paniklemeden gereğini yapın ve yol verin, örnek olun. Sözün tam da burasında Muğla’nın eski sokaklarında, eski mahallelerinde yaşayan vatandaşlarımızın Allah gerçekten yardımcısı olsun. Umarım bu yazım vesile olur da belediye başkanlarımız şöyle bir gezme fırsatı bulurlar ve böyle bir acil durumda bir ambulansın, bir itfaiye aracının o daracık ve gelişigüzel park etmiş araçların arasından nasıl ilerleyeceğine dair çözüm önerilerini vatandaşlarımızla paylaşarak yüreklerine su serperler.
Dediğimiz gibi güzelliklere, hayra vesile olmak da hayır yapmış kadar kıymetli.
İnsanların en hayırlısı, insanlara en faydası olandır düsturuyla bizlerin elinden sadece yazmak geldiği için yazıyor, ses vermeye, ses olmaya vesile olmaya çalışıyoruz. Diliyoruz ki yazmanın haricinde ellerinde yapma kudreti olanlar da insanlarımız için ellerinden gelenleri esirgemezler.
Ramazan ayınız iyilik ve güzelliklere vesile olsun Efendim.
Erdal ÇİL
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.