Turan Serin
18 MART 1915 ÇANAKKALE ZAFERİ/ TURAN SERİN
Merhaba değerli okuyucular
Bugün ulus milletimiz için tarihi bir gün. 18 Mart 1915 Çanakkale Zaferinin 106.yıldönümü hepimize kutlu olsun. Tarihçi değilim ama sizlerle duygularımı paylaşmak istedim. 1914 Birinci Cihan Harbi başlangıcı ve öncesi Emperyalist güçler Osmanlı Devletine (İmparatorluğuna) hasta adam gözü ile bakmaya başlıyor... Adeta " hasta adamın" Osmanlı Devletinin mallarını mülklerini öz mirasçıları/ymış gibi paylaşmaya almaya bölmeye topraklarını işgal etmeye çabalıyorlar...
Osmanlı Devleti de sürekli toprak kayıpları içinde. Emperyalist güçlere taviz üstüne taviz verme noktasına gelmiş/geliyor durumda...
Tabi her zaman her yerde olduğu gibi yorguna düşküne saldırmak kolay. Tokatlayıp elinden evinden ekmeği almak daha kolay/dı... Nasıl olsa karşılarında " hasta yorgun adam " tabir ettikleri devlet vardı... Fırsat bu fırsat deyip ÇANAKKALE Boğazı’na gelmeye başlıyorlar... İngiliz, Fransız Avustralya Anzak askerleri başı çekiyor. Ama Mustafa Kemal'i Türk askerlerini Mehmetçiğini denizcilerini hiç hesaba katmamışlar/dı. Amaçları hedefleri deniz yolu ile İstanbul'a hemen varmak ulaşmak Osmanlı Başşehrini ele geçirmek. Türk askeri, düşmana ne karadan nede deniz yolu ile geçiş vermiyor, vermedi... Mehmetçikler birer arslan oldu girdiler siperlere mevzilere... Karadakiler kara mevzilerinde, Denizciler deniz üstünde... Düşmana saldırmaya, kahramanlık destanı yazmaya her an hazırlar/dı.. Nusrat (Nusret) Gemisi içindeki 639 Mehmetçikle Çanakkale Boğazında gece boyu devreye gezdi. Gözlem yaptı. Uygun yerlere mayınlarını döşedi. Pusuya girdi bekledi. Düşman gemilerini izlemeye aldı. Düşmanların çok büyük zırhlı donanımlı savaş gemileri vardı.
Her tarafı ateş top altında tutuyor bırakıyorlardı... Tarih 18 Mart 1915 'ti. Türk subayları askerleri Mehmetçik kahramanlık destanı yazmaya devam ediyor... Ardı ardına düşman gemileri önce BOUVET, ardından INFLEXİBLE ve sonra BOLVA adlı düşman zırhlı gemileri tek tek vuruldu denizin dibine batırıldı... Seyit Onbaşı 276 kilo ağırlığındaki mermiyi sırtladığı gibi topun ağzına yerleştirdi. Bir iki atışta İngiliz gemisi OCEAN' nu vurdu.. Moraller daha da yükseldi. Düşman ne olduğuna kaldı... Şaştı kaldı... Düşman bir daha bir daha yüklendi... Düşmana DUR dedi Türk askeri. "ÇANAKKALE GEÇİLMEZ " Çanakkale, Çanakkale Boğazı sisler kanlar içinde... Mavi deniz boğaz koyları al kana boyandı. Conkbayır, Anafartalar cephesinde daha nice cephede kurşunlar havada buluşuyor çarpışıyor biri birine kaynak olup yere toprağa düşüyor... Bir metre kareye 6000 (altı bin) mermi düşüyor. Bırakın insanı karınca bile yaşayamaz bu durumda. Kıyametler kopuyor her bir yerde. Yer yerinden oynuyor. Toprak yığını altında kalıyor Mehmet MEHMETÇİKLER... Yerlerinden kalkıp doğruluyor Mehmetçikler. Yeniden savaşa giriyor başlıyorlar... Hep bir ağızdan haykırıyorlar " YA İSTİKLAL YA ÖLÜM " Mustafa Kemal en önde cephede… Gazeteler Mustafa Kemal'i " ANAFARTALAR KAHRAMANI kumandanı diye yazıyor. Dünya tarih sahnesine insanlık tarihine imza atacak bir deha bir lider geldiğini doğduğunu daha hiç kimse bilmiyor...
Çanakkale Boğazı'ndan geçerken şehitler adına sizi ve gemileri " DUR YOL YOLCU ANITI " karşılar selamlar... Gemiler buradan geçerken seyir Jurnal defterine asla Çanakkale Boğazı Geçildi yazmazlar…
“Çanakkale çıkıldı.” Ya da “Şehitler Abidesi iki milden selamlandı.” diye yazarlar... Bunu neden böyle yaparlar? Bunu ÇANAKKALE SAVAŞI, şehitlerine kahramanlarına olan sevgi saygılarından yaparlar... Onların anısına hatırasına yaparlar... Çanakkale'ye ne zaman giderseniz gidin rüzgârın uğultusunda silah top kurşun seslerini, kahramanların haykırışlarını duyar gibi olursunuz... Yere eğilip baktığınızda kahraman şehitlerin toprak yüzeyine çıkmış kemiklerini görebilirsiniz. Burada binlerce şehit kahraman yatmakta. Şehit sayısını kimi kaynaklar 253.000 diyor. Kimisi 60-70 bin arası diyor... Şairimiz bize şiirini okuyarak sesleniyor...
Bir Yolcuya
Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın,
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın,
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda,
Gördüğüm bu tümsek, Anadolu’nda,
İstiklal uğrunda, namus yolunda,
Can veren Mehmed’in yattığı yerdir.
Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed’in düşmanı boğduğu sele,
Mübarek kanını kattığı yerdir.
Düşün ki, hasrolan kan, kemik, etin
Yaptığı bu tümsek, amansız, çetin,
Bir harbin sonunda, bütün milletin,
Hürriyet zevkini tattığı yerdir.
Necmettin Halil Onan
Kahraman askerlerimiz, Mehmetçiklerimiz bu güzel vatanı, vatan topraklarını destan yazarak canları pahasına savundular ve şehit oldular.. Onları her zaman her yerde sevgi saygı minnet rahmetle anıyoruz... Onlara daima minnettarız. Ruhları şad mekânları cennet olsun.
Sevgi saygı ile Esen kalın
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.