Turan Serin
İZMİR'Lİ KAHRAMAN ÜSTTEĞMEN YILDIRIM KEMAL/ TURAN SERİN
Merhaba değerli okuyucular, merhaba dostlar arkadaşlar yazı uzunca ama okumaya değer.
İnsan Afyon'da olunca, bulununca aklına hep Kurtuluş Savaşı Gaziler kahramanlar Şehitler geliyor.
Buraları gezdiğinde anıtlarla şehitliklerle karşılaşıyorsun... İnsan buraları yazmak, kahramanları tanımak tanıtmak istiyor...
Şu koronalı günlerde bir yerlere gidip gelemediğimize göre, kitap okumak, yazı yazmak en güzeli.
Eskiden atalarımız bizlere derdi ki:
-- " Boş oturup, boş gezmektense köyün köpeğini taşlamak iyidir" Biz köyün köpeklerini taşlamıyoruz ama; taşlamaktansa okuduklarımı, gezip gördüklerimi sizlere yazayım anlatayım aktarayım istedim...
Anadolu'da nereye gidersen git, hangi köye hangi şehre gidersen git, vatan yurt savunmasına katılmış nice gazi kahramanın adını namını duyarız... Düşmana hep kan kusturmuşlar, hem taş söktürmüşler...
Size anlatacağım İzmir'li Yıldırım KEMAL'de bu kahramanlardan birisi...
1898 yılında İzmir'de doğmuş. Kısa ömründe, gençliğinin baharında genç yaşında cepheden cepheye koşmuş... Yirmi yirmidört yaşında bir yiğit kahraman... Düşman ile boğaz boğaza gelmiş, silah silaha vuruşmuş... Yaralanmış sonra arkadaşları ile şehit düşmüş...
**
Yaralı haline aldırmadan cephede, Yunan gavuruna arkadaşları ile birlikte düşmanı susturmuşlar yerinde saydırmışlar... Kendilerini bu vatana bu ulus millete feda etmişler... Kahramanlık yiğitlik destanı yazmışlar... Yıldırım KEMAL Süvari Üsteğmeni olarak 57.ci Tümen ile Denizli, Çal, Afyon, Sakarya muhaberelerine katılmış.. Katıldığı son muharebede ağır yaralanmış... Arkadaşlarına
-- " Dayanın arkadaşlar.. Bu vatan topraklarını düşman elinde bırakmayacağız.." demiş. Cephe gerisinde tedavi edilmek üzere Konya'ya getirilir. Yaraları sarılır ilaçlar verilir... Anadolu ateşler içinde.
Üsteğmen YILDIRIM KEMAL'in aklı fikri hep cephede. Arkadaşlarının yanında olmak, düşmanla boğuşmak çatışmak istiyor... Cepheden gelenlerden, yaralılardan sürekli bilgi alıyor, bilgi topluyor.
Mustafa Kemal ATATÜRK 'ün Afyon'a intikal ettiğini, yakında Büyük Taarruzun başlayacağını duyuyor... Daha iyileşmeden, doktorlardan izin almadan hastaneden kaçıyor... Adı gibi yıldırım olup çakıyor, adeta kartal şahinler gibi uçuyor Yıldırım KEMAL Konya'dan Afyon'a doğru...Atlar soluk soluğa terli girmiş karargaha. Fahrettin ALTAY Paşanın bulunduğu cepheye karargaha ulaşıyor... Selamını çakıyor.
-- Paşam ben geldim. Vereceğiniz her göreve amedeyim...
Fahrettin ALTAY paşa
-- Üsteğmenim sen iyileştin mi? diye soruyor...
-- Çelik gibiyim Paşam...
Peki diyor Fahrettin Paşa.
-- Küçükköy'de Tren İstasyonunda ikinci tümene bağlı ikinci alayımız var. Yunan piyadeleri düşmanı ile askerlerimiz orada savaşmakta... Seni oraya gönderiyorum...
-- Emredersin Paşam...
Üstteğmen Yıldırım KEMAL emri alırda hiç durur mu?... Yıldırım gibi hemen gidiyor katılıyor Küçükköy'deki ikinci tümenin ikinci alayına... Düşman üzerine, hücum üzerine hücum yapıyorlar.. Yunan piyadeleri askerleri neye uğradıklarını şaşırıyor. Darmadağın oluyorlar. Bozguna uğruyorlar... Esirler alıyorlar... Yunana ait haberleşme, ulaşım ağlarını, araçlarını yok ediyorlar... Yedimlerine alıyorlar.. Aslanlar gibi düşmanla boğuşuyorlar... Stratejik önemi olan yerleri SÜVARİ BİRLİĞİ olarak ele geçiriyorlar... Ama kalabalık tam teçhizatlı düşmanda boş durmuyor... Karşılıklı muhabereye giriyorlar sürekli. Arkadaşları ile en büyük arzuları mensubu olduğu SÜVARİ BİRLİĞİ ile İzmir'e girmekmiş. Ama ne yazık ki bu büyük arzularına kavuşamıyorlar.
Küçükköy'deki bir çatışma da; 4 (dört) subayla birlikte 30 (otuz) er mehmetçik KÜÇÜKKÖY'de, 26-27 Ağustos 1922'de şehit olup toprağa düşüyorlar... Topluca buraya gömülüyorlar... 1966 yılında anılarına kahramanlıklarına buraya abide şehitlik yapılıyor. 1996 'da tekrar düzenleme yapılıyor...
Yıldırım Kemal’in mezarı mermer kare bir kaide üzerinde bir DİKİLİTAŞ (obelisk) biçimindedir. Hayat hikâyesi ise DİKİLİTAŞ ( obeliskin) üzerinde eski yazı ile yazılı.
Kaide de şu ibare var :
" Bu taş 26-27 Ağustos 1922 Muharebesinde Yunan ordusunun hatt-ı ric’atini kesen Türk Süvari kolordusunun bu civarda verdiği şehitler namına dikilmiştir. Kendilerine Cenâb-ı Hakk’ın rahmeti niyaz olunur."
Burada Anadolu'nun çok yerinden kahraman yiğitler var. Belki sizin köyünüzden şehrinizden bile insanlar vardır. Belki de akrabanız tanıdığınız çıkacak. İsterseniz kahraman yiğit şehitlerimizin adlarını tek tek hep birlikte okuyalım.
Şehit Zabitler (subaylar) :
Alay 11’den Ayaşlı Rauf Efendi,
Alay 2’den Mülazım (Üstteğmen) İzmirli Yıldırım KEMAL Efendi,
Alay 3’den Mülazım İstanbullu Selahattin Efendi, Kolordu5’ten Muhafız Mülazım Bayramiçli Lütfi Efendi, Alay 5’ten Zabit vekili Kırklarelili Azmi Efendi.
Şehit Erler (mehmetçikler) :
5.ci Kolordu Muhafızından Amasyalı Kamil, Kasım Çavuş, Keskinli Nur Ali, Kayserili Osman Avcı, Alay 3’ten Vanlı Şaban Mustafa, Mehmet, Beyşehirli Sadık İbrahim, Alay 5’ten Dinarlı Ahmet Ali, Keçiborunlu Rıza Mehmet, Alay 11’denSungurlulu Mehmet Osman, Taşköprülü Şükrü Süleyman, Bolvadinli İbrahim Ahmet, Aziziyeli Mustafa Ali, Ayancıklı Mehmet Şaban, Çankırılı Ahmet Bayram, Ahmet Ömer, Geyveli Ali Mustafa, Sungurlulu Abidin Beşir, Niğdeli Şükrü Ömer, Alay 14’ten Taşköprülü Hüseyin İbrahim, Koçhisarlı Niyazi Murat, Kemahlı Hasan Mevlüt, Mihalçıklı Kamil Ahmet, Çankırılı Mehmet Ahmet, Alay 21’den Çerkeşli Ömer Mustafa, Yozgatlı Kadir Abdurrahman, Kayserili Ahmet Sadık, Alay54’ten Konyalı Rıfat Hasan, Muğlalı İsmail Milli, Osmanoğlu Hüsnü, Beyşehirli Mehmet, Küttap Kamil” yazılı.
Diğer kitabede de Türkçe olarak “Kurtuluş Savaşı şehidi Sv. Tgm. Yıldırım Kemal 1898-1922″… yazmaktadır.
Yıldırım Kemal Şehitliği Nerede diye sorarsanız :
Afyonkarahisar’ın Sinanpaşa İlçesi sınırları içinde Yıldırım Köyünde. Kimisi de Dumlupınar ilçesi diyor... Ama hepsi de yurdumuz toprakları ve sınırları içinde... Tren İstasyonu binasının yanındadır. Bu köyün eski adı Küçükköy iken, köye kahraman Yıldırım Kemal’in adı "Yıldırım" veriliyor... Şimdiki adı YILDIRIM KÖY'dür... Buraya gelenler yöre halkının " GAZİ AĞAÇLAR " dedikleri yine o döneme şahitlik tanıklık etmiş, şimdi korumaya alınmış 370-380 yıllık dev gibi duran kahraman gazi ANIT KARA KAVAK ağaçlarını, gövdelerinde şarapnel parçaları kurşunlarla yaralar bereler içinde, halâ dimdik ayakta duran bu güzel beş sekiz adet ANIT gazi ağaçları sevgi saygı ile izleyebilir görebilirsiniz...
Bütün kahramanlarımızı yiğitlerimizi sevgi saygı minnet rahmetle anıyoruz.. Onlara daima minnettarız... Ruhları şad mekanları cennet olsun. Atalarımızın, memleketimizin değerini bilelim.
Sevgi saygı ile esen kalın…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.