İktidar, gerginliği ve kavga ortamını seviyor. Neden?

Yapay gürültülerle dikkati dağıtarak halkın gerçek gündemini unutturmak istiyor da ondan!

Nedir gerçek gündem?

Çin’den halâ gelmesi beklenen koronavirüs aşıları…

“Başladı, başlayacak” deniliyor ama elde sadece 3 milyon doz aşı var. Ya gerisi?  Henüz yok! Ne zaman geleceği de belli değil!

3 milyon doz aşı, 83 milyonluk Türkiye’nin dişinin kovuğuna bile yetmez!

Diğer ülkelerde aşılama işlemleri bir ay önce başladı.

Biz çok geç kaldık, çook!

***

Derdimiz sadece aşı değil tabii ki…

* İşsizlik feci hale geldi, aileleri yıkıyor, ocakları söndürüyor!

* Çarşı-Pazar yangın yerine döndü. Fiyatlar bütçeleri yakıp kavuruyor!

* Çöplükten pazar artıklarını toplayarak yaşayan aileler var!

* Küçük esnaf battı, büyük şirketler sallantıda…

* Akaryakıta, elektriğe, suya, doğalgaza zam üstüne zam!

Ee, ne olacak memleketin hali?

Dedik ya, iktidar zamlara ve sıkıntılara hiç değinmiyor…

***

AKP, 3 isme suç duyurusunda bulundu… Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, eski Bakan Fikri Sağlar ve gazeteci Can Ataklı hakkında ceza soruşturması başlatıldı…

Suçları ne?

Efendim, İlker Başbuğ ile Can Ataklı “Darbe çağrısında” bulunmuş, Fikri Sağlar da “Türban”a lâf etmiş…

Şimdi üçünün de “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettikleri” iddia ediliyor…

“Kin ve düşmanlık” ha? Cezası ağır! Nasıl oluyor bu?

Üçünün de söylediklerini inceledim… Özetle şöyle diyorlar:

***

İLKER BAŞBUĞ NE DEMİŞTİ?

26’ncı Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Cumhuriyet Gazetesi’ne verdiği röportajda “Eğer Menderes, 25 Mayıs 1960 günü Eskişehir’de erken seçim tarihini açıklasaydı, 27 Mayıs askeri, darbesi büyük bir ihtimalle önlenebilirdi. Çünkü erken seçim kararı almış bir hükümete karşı bir askeri darbenin gerçekleştirilmesi, açıkça milletin siyasi iradesine de vurulacak bir darbe olurdu…” demişti.

Ben şahsen ben bu sözlerde hiç bir suç unsuru göremedim… İlker Başbuğ, 60 yıl önceki tarihi bir olaydan bahsediyor. Bu, Türk basınında 60 yılda belki 60 defa yazıldı. Nasıl suç olabilir ki?

FİKRİ SAĞLAR NE DEMİŞTİ?

CHP’li eski Bakan Fikri Sağlar, katıldığı bir televizyon programında türbanlı hâkim ve savcılar hakkında “Türbanlı hâkim karşısına gittiğimde, adaleti savunacağı konusunda kuşkum var.

Bunları militanca ve ideolojik takıyor.” İfadelerini kullanmıştı.

Düşüncesini ifade özgürlüğü hakkını kullandığını belirten Sağlar, bu düşüncelerin bağlamından kopartılarak hakkında bir linç kampanyasına dönüştürüldüğünü savunuyor.

CAN ATAKLI NE DEMİŞTİ?

Korkusuz Gazetesi köşe yazarı Can Ataklı, YouTube’da doldurduğu bir videoda “Tayyip Erdoğan seçimle gider mi? Bana göre hayır! Seçimle gitmesi pek mümkün görünmüyor. Darbe ihtimalini en az görenlerdenim. Darbe çok zor. Erdoğan’ın gitmesi, için çok büyük bir halk öfkesinin doğması ya da büyük bir doğal afet gerekir:” demişti. “Halk öfkesi” ile kastettiği de AKP’nin oy desteğinin yüzde 5’lere, yüzde 10’lara düşmesiydi…

***

AKP, bugüne kadar hep “Sertlik, öfke ve yıldırma” yöntemiyle işlerini yürütmüştü…

Şimdi de aynı taktiğin geçerli olacağını düşünüyor.

Ülkemizin yeterince sıkıntısı var.

Yeni problemler, yeni dertler yaratmanın hiç kimseye faydası olmaz!

Türkiye’nin meseleleri böyle kavga ve gerginlikle, yargı gücüyle, polis kuvvetiyle çözülebilmiş olsaydı, bugün Türkiye her alanda uçuyor olurdu.

Tüm partilileri uyarıyorum: Kini, düşmanlığı bırakın! Ortak aklı, sağduyuyu tercih etmemizde büyük yarar var!