Naim Arslan Dağlı
ŞARTLANDIRMALARIMIZ
Nedense kendimizi hep bir şartlandırmanın içine sokarız. Her yanımız birer şartlandırma olmuş durumda.
Az param varsa mutsuz olurum, karnım açsa halsiz olurum, arkadaşlarımla aram bozuksa mutsuz olurum, şu işe bir gireyim her şey düzelecek, şu kişi beni severse hayat çok güzel olacak, arabasız kalırsam hiçbir yere gidemem...
Yüzlerce hatta binlerce şartlandırmamız vardır. Aslında şartlandırmalarımız işlevli ve gereklidir. Mesela belli bir kuvvetle belli bir bölgenize darbe yerseniz kemikleriniz kırılır. Kemikleriniz kırılırsa iyileşmeniz zaman alır. Veya aracınızla belli bir hızla belli bir yere çarparsanız aracınıza zarar verirsiniz. Verdiğim örneklerdeki gibi aslında şartlandırmalarımız bizim vücudumuza ve eşyalarımıza zarar vermemizi engeller.
Ama şartlandırmalarımızı psikolojik durumlarımız üzerine kullanmaya başladığımızda ortaya sorunlar çıkar. Mesela parasızlık problemi yaşıyorsanız bu çözülmesi gereken bir durumdur, haklısınız. Ama parasız olmanız size mutsuz olmanız gerektiğini söylüyorsa bu sefer yanlış bir şartlandırmanızın olduğunu fark etmelisiniz. Ailenizle vakit geçirmek için para ödemezsiniz. Muğla'nın harika doğasının tadını çıkarmak için para ödemezsiniz. Para kazanmanın yeni yollarını bulmak mutlu ve huzurluyken daha kolaydır, inanın bana. Veya aç olduğunuz için mutsuz ve halsiz hissettiğinizi düşünebilirsiniz. Belki de 3 saattir yemek yememişsinizdir. Şimdi bir örnekle bu durumu da inceleyelim. Geçen sene yaşamış olduğumuz deprem felaketinde 15 gün sonra enkaz altından canlı çıkarılan kardeşlerimizi hatırlıyor musunuz? 15 gün aç susuz nasıl hayatta kaldılar düşünebiliyor musunuz? Peki gerçekten de senin vücudun 4 saat aç kalmaya dayanamaz mı? Hepimiz oruç tutmuşuzdur. Oruçluyken bir süre sonra açlığımızı unuturuz çünkü oruç günlerimizde yemekle ilgili olan şartlandırmalarımızdan bir nebze arınmış oluruz.
Aslında şartlandırmalarımız korkularımızdan doğar. Birkaç örnek vermem gerekirse: ya hep parasız kalırsam, ya hep sevgisiz kalırsam, ya hep yalnız kalırsam, ya hep aç kalırsam, ya hep başarısız olursam, ya hep susuz kalırsam... Oysa bu korkular çok yüzeysel ve anlamsızdır. 20 saatlik açlık 15 dakikada giderilebilir. 16 saatlik susuzluk 30 saniyede geçebilir, 5 yıllık yalnızlık 1 günde bitebilir, yıllarca süren parasızlık 1 yılda geçer...
Önemli olan içimizdeki değerleri, inancımızı, tutkumuzu yitirmeden doyumlu ve sağlıklı bir hayat yaşamamızdır. Hayat şartlandırarak her şeyi bildiğimiz bir yer değil, her an merakla keşfetmemiz gereken bir hazinedir. Sağlıklı ve doyumlu haftalar geçirmeniz dileğimle ben Naim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.