Muğla Haber
ŞİDDETLE ARAMIZDA MESAFE OLMALI
Günümüz hayatında eskisinden daha çok bu günlerde şiddetle aramıza mesafe koymaya, birbirimizle samimi, dostça yaşamaya, birbirimizi tahammülümüz olmaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Birbirimizi anladığımız , sevgi ,saygı ve hoşgörüyle yaklaştığımızda mesele kendiliğinden hallolur.
Hastane de sağlıkçılara şiddet, insanlar birbirine şiddet , sokakta sen bana yan baktın şiddet, kadınlara şiddet, şiddet , sonunda nedamet , pişmanlık ama tabi iki geri gelen bir şey olmuyor önceden düşünmek lazım.
Fiziksel şiddet uygulamasa da kişinin saygınlık ve onuruna , öz güven ve hayat coşkusuna vurulan öyle darbeler vardır ki bunları tespit etmek ve bulmak çok zordur. psikolojik şiddet denilen bu şiddet türü toplumun her alanında , arkadaşlık ve iş ilişkilerinde görülebildiği gibi , ne yazık ki aile içinde karşımıza çıkabilmektedir. Aile içinde psikolojik şiddet bütün bir eyler arasında görülebiliyor.
Eşlerin birbirine uyguladıkları psikolojik şiddet , aile içinde verilen emeğin görmezden gelinmesi , eşlerin birbirini küçümseyerek muhatap almaması , erkek yada kadının başkalarının yanında eşine onur kırıcı ve alaycı ifadeler kullanması gibi davranışlar birer şiddet eylemidir. Eşlerden birinin diğeri tarafından evden çıkmasının yada anne babasıyla ilgilenmesinin engellenmesi , nedeni ne olursa olsun , tehdit etmesi eşe ait sırların ifşa edilmesi de psikolojik şiddet kapsamındadır. Böyle davranan insanın esasında aile kavramın a , izzetine saygısı olmadığı gibi kendisine de saygısı yoktur. Hâlbuki Allah , kadın ve erkeğin sevgi ve merhamet bağlarını korumasını istemiş, onları birbirine emanet etmiştir.
Anne babaların çocuklarına uyguladıkları psikolojik şiddet , bazı anne babalar , çocuklarını kelimelerle incitmeyi , en ufak hatalarında hırpalamayı , hatta eğitim adına hakaret ve tehdide varan konuşmalar yapmayı kendilerinde ebeveyn olma hakkı olarak görebilmektedirler. Halbuki bir çocuğun aile yuvasında değer görmeye , korunup kollanmaya ve koşulsuz sevilmeye ihtiyacı vardır ve bu ihtiyaçlar İslam’ın çocuğa verdiği en temel haklardandır. Bir çocuğa ihtiyacı olan ilgiyi , sevgiyi göstermemek , onu kardeşleri başta olmak üzere başkalarıyla kıyaslamak , yaptığı işleri takdir etmeyip beceriksizlikle suçlamak , başkalarının yanında azarlamak küçük düşürmek gibi davranışlar, Allah’ın bize verdiği bu eşsiz nimete nankörlük etmektir. Ona psikolojik şiddet uygulamaktır.
Maalesef bu tür şiddete farkında olunsun yada olunmasın , annelerinde sıkça başvurdukları bilinen bir gerçektir. Psikolojik şiddetle yaralanmış çocuklar genellikle kendilerine özgüvensiz , beceriksiz ve başarısız hissettikleri için kolayca sorumluluk almazlar. Y ada hayatta insanlara karşı öfke duyan bireyler olarak şiddetin taşıyıcısı olabilirler. Ben çocukluğum da devamlı duyduğum sözlerden biri anne veya baba ben çocuğumu evdeki çanağımı sattımda okuttum diye nerede ve kimle görüşürse çocuğu hakkında bu sözleri hiç eksik etmezdi ve ben sözlerden çok üzüldüğümüde burada belirtmek isterim.
Ne acıdır ki bazı ailelerde yaşlılarda şiddete maruz kalabilmektedir. İnsan hayatının zayıf ve düşkün döneminde olan yaşlılar her zamankinden daha fazla evlatlarının merhametine , desteğine ve ilgisine muhtaçtır. ” Onları öf bile deme , onları azarlama , ikisine de güzel söz söyle ( İsra 17 / 24 ) emrine muhatap olan insanın , ailesindeki yaşlıya – elini kaldırmak – kötü söz dahi onları kırmaya hakkı yoktur. Elbette yaşlılıkla birlikte psikolojide değişir. Hastalıklarla birlikte belki hırçınlıklara da artar, yaşlısına bakan kimsenin imtihanı kolay değil. Fakat mümin kişi her yapıp ettiğinin ecrini Allah’tan bekleyerek Onun rızasını kazanmak için yapar.
Hangi şartlarda olursa olsun bir kul hakkı ihlalidir. Hz Peygamber ( s a v ) o günün şartlarında toplumun en zayıf halkalarından biri olarak kabul edilen hizmetçilere / kölelere el kaldırılmasını yasaklmıştır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.